Gündem ‘Kastım yok’ derse beraat edebilecek

‘Kastım yok’ derse beraat edebilecek

06.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı, FETÖ’nün örgütlenme piramidiyle ilgili içtihat oldu. Karara göre, birinci ve ikinci tabakadakiler ‘Kastım yok’ derse hatadan yararlanır üç, dört, beş, altı, yedi cezalandırılır

‘Kastım yok’ derse  beraat edebilecek

Eski hâkimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer’in, “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 10’ar yıl hapis cezasına mahkûm edilmelerini onayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu (YGCK) kararı yerel mahkemeler için içtihat oldu. İçtihat kararında, FETÖ’nün örgütlenme piramidine göre, üç, dört, beş, altı ve yedinci kattaki örgüt mensuplarının, örgütteki konumları gözetilerek cezalandırılacağı kaydedildi. Kararda, birinci (Halk tabakası) ve ikinci (Sadık tabaka) tabakadakilerin ise TCK’nın, “kaçınılmaz bir hataya düşen kişi cezalandırılamaz” hükmünü düzenleyen 30. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Hata kavramı kasıtlı suçlarda uygulanamazken, kanunda düzenlenmiş olma şartıyla taksirli suçlarda uygulanabiliyor. Birinci ve ikinci tabakadakiler genel olarak silahlı örgüt üyesi olmak suçundan yargılanıyor. Ancak taksirle örgüt üyesi olunamıyor. Birinci ve ikinci tabakada yer alıp yargılananların kasten suç işlemediklerini söylemeleri halinde beraat edebilecekleri belirtiliyor.
‘Yöneticileri kapsamaz’
YGCK’nın gerekçeli kararında, 5237 sayılı TCK’daki hata hükümleri çerçevesinde silahlı terör örgütü üyeliği suçunun değerlendirmesi yer aldı.
Kararda, bir suç örgütünün baştan itibaren suç işlemek üzere kurulmuş illegal bir yapı olabileceği gibi legal olarak faaliyet göstermekte olan bir sivil toplum örgütünün sonradan bir suç örgütüne, hatta terör örgütüne dönüşmesinin mümkün olduğu belirtildi. Kararda, bu kapsamda önceden var olan ancak hakkında karar verilmediği için kamuoyu tarafından varlığı bilinmeyen örgütün hukuki varlık kazanmasının mahkemeler tarafından verilecek karara bağlı ise de örgütün kurucusu, yöneticileri ya da üyelerinin, kuruluş tarihinden veya meşru amaçlarla kurulup daha sonra suç örgütüne dönüştüğü andan itibaren ceza hukuku bakımından sorumlu olacakları kaydedildi.
TCK’nın, “hata” başlıklı 30. maddesinde kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağının düzenlendiği belirtilen kararda, bu hatanın kasıtlı işlenen suçlarda uygulanamayacağı, “Hata halinde kasten işlenmiş bir suçtan söz etmek mümkün değildir” ifadeleriyle anlatıldı.
FETÖ’nün, amaç ve yöntemlerini bilen örgüt mensuplarının örgütteki konumları gözetilerek cezalandırılacağının açık olduğu belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Örgütlenme piramidine göre, beş, altı ve yedinci kat ve kural olarak üç ve dördüncü katlarda bulunan örgüt mensuplarının bu durumda olduklarının kabulü gerekmektedir. Ancak önce dini bir kült, ardından da terör örgütü haline dönüşen FETÖ/PDY’nin amacının örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan diğer katlardaki (bir ve iki) örgüt mensupları tarafından bilinip bilinmediğinin olaysal olarak TCK’nın 30. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.”
‘Hata düzenlemesi’
Yargıtay’ın bu kararına göre, FETÖ üyesi olmak suçundan yargılanan birinci (halk tabakası) ve ikinci (sadık tabaka) tabakadakilerin durumları, “hata” düzenlemesi kapsamında değerlendirilecek. Yargıtay’ın kararına göre kasıtlı bir suç işleyen hata düzenlemesinden yararlanamıyor. Yine Yargıtay kararına göre hata kavramı taksirli suçlarda uygulanabiliyor. Taksirle silahlı terör örgütü üyesi olunamadığı için birinci ve ikinci tabakada yer alıp yargılananların kasten suç işlemediklerini söylemeleri halinde hata hükmünden yararlanıp beraat edebilecekleri belirtiliyor.