New York'u yerle bir eden bir patlamadan sağ kurtulan bir grup insanın kurtarılmayı bekledikleri sığınakta seks ve yemek gibi ilkel içgüdülerine yenik düşmelerini konu alan 'Mahşer Günü' izlenmesi zor bir yapım...

The Divide-Mahşer günü

Büyük bir patlamanın New York'u yerle bir etmesinin ardından, birbirlerini hiç tanımayan bir grup insan bir binanın zemin katına sığınır. Ne olduğunu anlamaya çalışırlarken su ve yiyecek kıtlığı baş gösterir. Grup bir yandan hayatta kalma mücadelesi verir diğer yandan psikolojik bir savaşın içine girer. Uzun bir süre kapalı yerde kalmanın verdiği baskı ve 'her şeyin yok olduğu' düşüncesi kimilerinde psikolojik bozukluklara neden olur. Artık sığınakta gücü elinde tutan, yaşamı da elinde tutar. Böylece hayatlarını kurtarmak için sığındıkları zemin kat, tam bir cehenneme dönüşür.

Haberin Devamı

Tanrıyı oynayan insanlar

Büyük bir patlamadan sonra hayatta kalmayı başaran bir grup insanın başından geçen olayları çok çarpıcı bir şekilde anlatan 'Mahşer Günü' herkesin kolay kolay izleyemeyeceği bir yapım. Şiddet ve cinsellik bazı sahnelerde çok sertleşiyor. Patlamadan sonra sığınağa yardım için gelenlerin zamanla Tanrı'yı oynamaları çok etkileyici çünkü insanoğlunun en büyük zayıflığını ortaya çıkarıyor. Ancak, film baştan aşağıya mantık hataları ve soru işaretleriyle dolu. (Patlama nasıl oldu? Bombayı kim patlattı? Nükleer bir patlamanın etkileri neden görülmüyor?)

Etkileyici oyunculukların sergilendiği 'Mahşer Günü'nün müzikleri çok başarılı. Filmi izledikten sonra aklımda kalan en etkileyici sahne Amerikan bayrağının bir bez parçası gibi saç traşı alan bir erkeğin boynuna sarılması. Artık, sığınaktakiler her şeyin bir daha eskisi gibi olamayacağına o kadar çok inanmışlar ki bayrağın bile kutsallığı kalmıyor.