The Others KKTC yönetimi: Darbe girişiminin Kıbrıs’a etkileri

KKTC yönetimi: Darbe girişiminin Kıbrıs’a etkileri

22.07.2016 - 14:55 | Son Güncellenme:

Kıbrıslı Rumları bilmem ama, Kıbrıslı Türkler “15 Temmuz” tarihini bir kez daha lanetliyor olmalılar

KKTC yönetimi: Darbe girişiminin Kıbrıs’a etkileri

Kıbrıslı Rumları bilmem ama, Kıbrıslı Türkler “15 Temmuz” tarihini bir kez daha lanetliyor olmalılar. 15 Temmuz 2016 Cuma günü, Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimi Kıbrıs’ı çok yönlü olarak etkilemeye başladı. Üstelik tam anlamı ile “olumsuz” bir şekilde!

Haberin Devamı

Kıbrıs sorununa etkisi
Kıbrıs Rum tarafı, Türkiye’de meydana gelen gelişmeleri, kendisi için bir fırsat yaratıp yaratmadıkları açısından değerlendirmeye aldı. Aslında onların doğrudan söyledikleri bir yana biz, Kıbrıs Rum tarafının Türkiye’de yaşanan ve Türkiye’nin uluslararası etkinliğini zora sokan gelişmeleri nasıl değerlendirdiklerini 12 Eylül darbesi ve sonrasındaki gelişmeleri anımsadığımız zaman kolaylıkla tahmin edebilecek durumdayız.
Kıbrıs Rum tarafı, Türkiye’de teröre ve darbecilere karşı alınacak önlemleri “insan haklarının çiğnenmesi” veya “Türkiye’nin İslami diktatörlüğe doğru evrimleşmesi” olarak nitelendirip, Türkiye üzerinde baskı kurmak ve Kıbrıs sorununa kendi düşlediği gibi bir çözümü dayatmak için yeni olanaklar elde etmek amacıyla kullanmaya çalışacaktır.
Elbette bu tutum, Kıbrıs Türk tarafınca tepki ile karşılanacak ve müzakere süreci bu gelişmelerden zarar görecektir.

Haberin Devamı

Ekonomik etkiler
Türkiye’deki gelişmeler Kuzey Kıbrıs ekonomisini de olumsuz şekilde etkileyecektir.
Daha şimdiden turizm faaliyetleri büyük bir durgunluğa itilmiştir. Özellikle kamu görevlileri ile ilgili soruşturma ve yasakların kongre turizmini olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmaz görünüyor.
Üstelik üniversitelere öğrenci kayıtlarının yapılacağı dönemdeyiz. Türkiye’deki belirsizlik ve kurların yükselmesi, üniversitelerimize öğrenci akışını da olumsuz etkileyecektir.

Sosyal ve siyasal etkiler
Türkiye’deki siyasi tartışmalar belli ölçülerde Kuzey Kıbrıs’a da taşınmıştır. Siyasi kamplaşmanın Kuzey Kıbrıs’ta yeni gerginliklere veya gruplar arası kavgalara neden olması, sosyal ortamı da zehirleme potansiyeli taşımaktadır. Bu kavgaların tarafı olmayan insanlar bile, böyle bir ortamda bulunmayı elbette istemeyecektir.
Siyasi yaşamımız, büyük ölçüde Türkiye’deki olaylara bakış ile şekillenmeye başlamıştır. Herkes bir birini “AK Parti’ci” veya “darbeci” olarak nitelemeye başlamıştır. Türkiye’deki gelişmeler karşısında alınan tutum önemli olabilir ama siyasi hayatımız, Kıbrıs Türk halkının sorunlarını tartışmayı bir yana bırakarak, Türkiye’deki gelişmelerle şekillenmeye başlarsa, böyle bir tartışmadan bizim sorunlarımıza çözüm çıkmaz; Kıbrıs Türk siyasi hayatı tam anlamı ile verimsizliğe mahkum olur.

Haberin Devamı

Başbakanlar görüşsün
Başbakan Özgürgün, Salı günü Türkiye’ye giderek Başbakan Yıldırım ve arkadaşları ile bir araya gelecek. Bu ziyaret, yukarıda başlıklar halinde sıraladığım sorunları masaya yatırmak için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Türkiye’nin bu fırtınalı ortamında, bizim sorunlarımıza yine onların çözüm bulmasını beklememek gerekiyor. Başbakan, gerekli çalışmaları yaparak, sorunları ve çözüm için düşünülebilecek yolları Binali Yıldırım ile paylaşmalıdır.
Türkiye’deki gelişmelerin bizi etkilememesini beklemek elbette boşunadır. Ama bu gelişmelerin olumlu etkilerini artırmak, olumsuz etkilerini minimize etmeye çalışmak da Kıbrıslı Türk siyasilerin başlıca görevidir.