Gündem Koalisyon doğru olmaz

Koalisyon doğru olmaz

16.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Siyasi, ekonomik, hukuki ve bürokratik istikrarı’ önemsediğini vurgulayan Çiçek, HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı konusunda ise “Vatandaş seçip gönderiyorsa buna da hepimiz şapka çıkarırız. Nitekim bu dönem 4 partili bir Meclis oldu, kıyamet kopmadı” dedi

Koalisyon  doğru  olmaz

Milletin vereceği karara güvendiğini ifade eden Cemil Çiçek “Açıkçası partimin başarılı olmasını arzu ederim, hümükmetin devamını arzu ederim. Aksini söylersem ‘bu nasıl partili’ derler” ifadelerini kulandı.
CENNETTEN PARSEL
- Biz sadece 7 Haziran akşamını düşünüyoruz. Halbuki sorumlu siyaset, seçimin ertesi sabahını da hesaba katarak yapılan siyasettir. Talep ve vaat patlaması var. Cenneten birer parsel de verseler olacak bize. İnşallah verecekleri parseller inşaata müsait olur, taşı kayayı vermezler. Yani böylesine karikatürize bir durum var. Elbette herkes programını açıklayacak ama 8 Haziran sabahını iyi düşünmeleri lazım. Olmadığı taktirde siyaset itibar kaybediyor.
SEÇİM SONU TABLO
- (Seçim sonrasi siyaset tablosunun nasıl şekilleneceğini öngörüyorsunuz? Koalisyon olur mu? sorusu üzerine) Gündelik şu parti bu parti tartışması içine girmem. Bu benim ne pozisyonum ne de siyaset anlaşıyım itibari ile doğrudur. Benim gördüğüm, çok partili yaşama girdiğimizden bu yana, darbeler dönemini çıkarırsak, kalan 60 yılın yüzde 55’inde tek başına iktidar, yüzde 45’inde koalisyonlar var. Bugün ki hükümetin numarası 62. 93 yıllık cumhuriyet tarihinde 93’ü 62’ye bölün. Demekki 15 ayda bir, 16-17 ayda bir hükümet değişmiş.
DÖRT İSTİKRAR
- Sözde Ermeni soykırımı, terör, PKK gibi bu büyük sorunların üstesinden gelebilmek için istikrarı önemsiyorum. Önemsediğim istikrar bir; ‘siyasi’ istikrar, iki ‘ekonomik’, üç; ‘hukuki’, dördüncüsü de ‘bürokratik’ istikrardır. Bu dört istikrarın eş zamanlı olarak bir ülkede uygulanması lazım. 2008’de trajik bir olay yaşadık. Kapatma davası açıldığında Türkiye’de sayısal istikrar, siyasi iktikrar yoktu. Çünkü başbakan bile, o zamanki hükümet üyesi olarak ben bile yarın sabah ne olacağını bilemiyordum. Türkiye bu tür ayıpları yaşadı.
- Ben koalisyonların doğru olmadığını düşünüyorum. Millet ne karar verirse elbette ona göre iş yapılacak. Ama geçmişte 4 ay pazarlığını yapıp 3 ayda hükümet yıkılıyordu. Onun için ben diyorum ki, siyaset bilimi ve yaşadıklarımızdan yola çıkarak 4 istikrarın eşzamanlı olarak devrede olması lazım. Vatandaş da 7 haziran da temennim buna uygun davranmalıdır. Ben bir partiye mensubum. Açıkçasını söylemek gerekirse kendi partimin başarılı olmasını elbette arzu ederim, hümükmetin devamını arzu ederim. Aksini söylersem ‘bu nasıl partili’ derler.
HDP’NİN MECLİS’E GİRMESİ
-
(HDP barajı geçer mi? Meclis’e girmemesi’nin Türkiye için kaybı ne olur? sorusu üzerine) Onu ben söylersem millet iradesine ters olur. Söylemem. Oyunun kuralı belli, oynayan kazanır. Şimdi bu türlü şeylerle kamuoyuna üstü örtülü bir şantaj yapmanın anlamı yok. Maç 90 dakika, futbol 11 kişi ile oynanıyor. Aksi taktirde, içeride olursa şöyle olur, dışarıda olursa böyle olur tarzında bu üstü örtülü bir tehdit anlamına gelir. Vatandaş seçip gönderiyorsa buna da hepimiz şapka çıkarırız. Nitekim bu dönem 4 partili bir Meclis oldu, kıyamet kopmadı.
YÜZDE 10 BARAJI
- Yüzde 10 barajı istikrarı temsil etmiyor. Çünkü bunun gerekçesi küçük koalisyonlarla küçük partiler koalisyonları ipotek altına alıyor. İki partili bir sistem oluyor. Koalisyonlar olmasın düşüncesi ile getirilen bir şeydir. Buna karşılık başkanlık sisteminde koalisyon olmaz, barajları sıfırlayın. Hükümet bellidir 4 yıllığına 5 yıllığına. Onun için fotoğrafı tümüyle ortaya koymak ve görmek lazım.

Haberin Devamı

Vatandaş bu düğümü çözer

(Cumhurbaşkanı da meydanlarda, seçim kampanyalarını nasıl buluyorsunuz? sorusu üzerine) Vatandaşa güveniyorum, bu düğümü çözer. 1999’da, ‘vatandaş şaşırır, oy kullanamaz’ dendi valla vatandaş öyle bir oy kullandı ki, herkesin ezberleri bozuldu, benimki dahil. Nasıl bozuldu aynı vatandaş belediye seçiminde bir partiye verdi, belediye meclisinde aynı partiye verdi, genel seçimde vazgeçti.

Hırslı ve akıllı iki dönem

Benim hayatımda iki dönem var. Bir, hırsımın çok öne çıktığı, aklımın çok gerilerde kaldığı hatta deepfreezde olduğu dönem var. Başlangıçta, belki gençlik heyecanıyla falan. Yani en doğru benimki, karşı tarafın söylediğinin tümü yanlış, en vatansever benim sanki kantar benim. Ben sağ, karşımdaki sol yumruğunu sıkıyor. Yumruk sıkarak Türkiye’yi bir yere getirmeye çalıştık.
Yumruk değil, el sıkmak
Sonradan siyasetin yumruk sıkmak değil, el sıkmak olduğunu ben Özal ile beraber gördüm. Tamam sol görüşlüyse arkadaş o da söylesin, onun da kabul edilebilir fikri varsa kabul edelim, yani birlikte bir şey yapalım. Sonra olabildiğince aklım ne kadar var bilemem de, aklımın öne çıkıp, hırslarımı biraz geriye bıraktığım dönemler oldu. İşte bu dönemi de son zamanlar olarak kabul edin. Yaptığımız görev de son görev. Dolayısıyla yolumuza devam ediyoruz.

Haberin Devamı

Koalisyon  doğru  olmaz

Seçimin ardından makamından ayrılacak olan Çiçek, Ankara’da yaşamaya devam edeceğini söyledi.

Meydanda Kur’an göstermeyi ifade özgürlüğü olarak görmeli

(Seçim meydanlarında dini simgelerin kullanılmasını nasıl görüyorsunuz? sorusu üzerine) Herkes her istediği şekilde konuşuyor. İfade özgürlüğü yok mu? Onu da öyle kabul edin.
CHP VE MHP LİDERİ NAZİK
Sayın Bahçeli son derece nazik bir insandır. Sayın Kılıçdaroğlu da yüzyüze ilişkilerde naziktir. Bazen uçakta birlikte gittiğimiz oldu. Ama bir kısım değerlendirmelerinde, bunu Sayın Bahçeli ve HDP de yapmadı, ama Sayın Kılıçdaroğlu’nun, oradaki bazı arkadaşların, çok da uygun olmayan, -gider ayak da kimseyi kırmak istemem ama- çok da doğru olmayan, gerçekçi olmayan şeyleri oldu.
Meclis Başkanı’nın şuna dikkat etmesi lazım bundan sonrakiler bakımından söylüyorum, eğer aynı çatı altında görev yapacaksak başkanlık ast üst ilişkisi değildir.
Ben milletvekillerinin amiri değilim, partilere çeki düzen verme noktasında değilim. Bazen iç tüzükte yetkiniz olmamasına rağmen sizi suçluyorlar. Bu makamda görev yapan insan, parti başkanlarıyla uluorta dalaşmada bulunamaz çok özel bir meşru müdafa durumunda kalmadıkça. Geri kalanı da kamuoyuna havale ediyoruz. Meclis Başkanı mecbur kalmadıkça bu tür tartışmalara girmemeli. O zaman Meclis’in kendisi tartışılır hale gelir. Bu dönem buna en az dikkat edildiği dönemdir. Bir kadın Meclis Başkanı iyi olur. Belki bu dönem yaşadığımız sıkıntılar Başkan kadın olursa onlar yapılmayıverir.
EYLEMLİ BİR MECLİS
Meclis söylem yeri. Eylem yeri değil. Eylem kanunun gösterdiği yerlerde yapılır. Ama önümüzdeki dönem daha çok eylemli bir Meclis görecekmişisiz gibi de bir endişem var. Kastamonu’nun sarımsağından bilmem nerenin portakalına kadar geliyor Meclis’e. Meclis’in kapısına kadar, izin verseniz girecek içeri. Eeee seçmene selam. Eyvallah da selamı orada ver. Burada şov yapmak doğru bir şey değil.
THINK THANK TALEBİ
(Think thank kuruluşu gibi bir düşünceniz var mı?) Kaynak olmadan olmaz. Ben şöyle bir şey düşünmüştüm, Sayın Cumhurbaşkanı ile iki defa konuşmuştuk. Sayın Kılıçdaroğlu’na bir uçak yolculuğunda söyledim, milletvekillerine de. Siyasette fikri kalite bu türlü kuruluşlardan istifadeye bağlı. Ben dedim ki, bu Hazine yardımının belli bir kısmıyla mesela yüzde 10 partiler vakıf kurabilmeli ya da vakıflardan birileriyle bu manada hizmet sözleşmesi yaparak çalışabilmeli. Böyle olunca mesela Ak Parti bu sene en az 10 trilyon kaynak ayırabilir bu işe.