Kobani’de ölüme direnen siviller

Milliyet, IŞİD kuşatması altında bulunan Kobani’ye ikinci kez girerek sokak sokak, mahalle mahalle savaş cephesini görüntüledi. Enkazı andıran kentte şiddetli savaşa rağmen evlerini terk etmeyen aileler, yaşamak için mücadele veriyor.
Kentin batı yakasında sabah saatlerinde havan atışları kesilince sokaklara daldık. Ara sokak ve açık alanlar çocuk sesleri ile yankılanıyordu. Çocuklar havan ve uçaksavar korkusuna rağmen alışkanlıklarına devam edip sokakta oyun oynuyor. Bazı çocuklar anneleri ile komşu ziyaretine bile gidiyor.

Kadınlar ön cephede
Çarşı merkezine ulaştığımızda büyük bir yıkıntıyla karşılaşıyoruz. İşyerlerinin tamamı enkaz yığınına dönüşmüş. Bu bölgede halen sivillerin yaşadığına tanıklık ediyoruz. Caddede YPG’lilerin yanı sıra tehlikeye rağmen siviller de geziyor. Her sokağın başında silahlı YPG’liler beliriyor. YPG’nin yanı sıra kadınlardan oluşan silahlı grup YPJ’liler de (Özgür Kadın Ordusu), IŞİD’e karşı ön cephede savaşıyor.
Gördüğümüz bir eve yöneliyoruz. Yedi kişilik ailesi ile savaşın merkezinde olmasına rağmen evini terk etmeyen Abdurrahman Mahmut, “Türkiye’ye gitmiyoruz. YPG ve YPJ’ye güveniyoruz ve inanıyoruz. Binden fazla sivil aile şu an Kobani içinde. 3 bine yakın kişi sınır kapısında. Kobani’de sivil yok diyorlar. Geçen gün Türkiye’den 3 bin battaniye Kobani’ye geldi. Kişi başı birer adet dağıttılar. Bu sınır kapısına toplanan insanların 3 bin kişi olduğunu gösteriyor. Ayrıca Kobani merkezinde bu sayıya yakın insan var” diyor
14 yaşındaki Abdurrahman’a, “bombalardan korkmuyor musun?” diye soruyoruz, “Artık korkmuyorum, alıştım” diyor. 11 yaşındaki Nadya ise okula gidememekten yakınıyor.

“Allahuekber” karışıklığı
Sokakta YPG ile IŞİD’e karşı savaşan ÖSO gruplarının aracı önümüzden geçiyor. Bize eşlik eden YPG’li IŞİD’in yanı sıra ÖSO’nun da “Allahuekber” sloganı attığı, bu nedenle cepheleri karıştırdıklarını belirterek “Bir keresinde IŞİD’liler böyle mevziye sızmış. El bombaları patlattık, ÖSO’dan iki arkadaşımızı kaybettik” diyor.

Çatışmalar şiddetlendi

IŞİD, Kobani’ye önceki gece en büyük saldırısını düzenledi. Yoğun bombalanmada 15 kişi yaralandı. Yaralılar tedavi için Türkiye’ye getirildi. Tank desteği ile YPG’nin elindeki sınır kapısına ilerlemeye çalışan IŞİD’in bir tankı Koalisyon uçakları tarafından imha edildi. Koalisyon güçlerinin hava bombardımanı sonucunda YPG’ye bıraktığı Tıl Şeir Tepesi’ni yeniden almak isteyen IŞİD, sabaha kadar tepeyi ateş altında tuttu. Seken mermiler ise Türkiye tarafına düştü.

Yumurtalık sınırında dram

Kentten ve çevre köylerden kaçan yaklaşık 3 bin kişi de Yumurtalık köyündeki sınır kapısı önünde kamp kurmuş durumda. Yiyecek ve içecek sıkıntısının yaşandığı seyyar kampta insanlık dramı yaşanıyor. Türkiye’ye geçmek istemeyen ve savaş bitene kadar burada kalmayı planlayan aileler IŞİD’den kurtardıkları araçlarını da tel örgülerin yanındaki seyyar kampta tutuyor. IŞİD’in attığı havan ve kurşunlar zaman zaman bunların araçlarına da isabet ediyor ve hergün bir iki kişi yaralanıyor.

İki kardeş aynı mevzide

Kobani cephesinde babası ve kardeşleri ile birlikte savaşanlara da tanıklık ediyoruz. Bunlar arasında Kobani Kantonu Hükümet Sözcüsü Mahmut Beşşar da var. İki kardeşi cephede savaşıyor. Beşşar, “IŞİD’in saldırılarını kelimelerle ifade etmek mümkün değil. Bunu yazacak bir kalem yok. Bu vahşete karşı tek yol direnmektir” diye konuşuyor. Kardeş Mışrin Beşşar da “Dünya Kürtlere terörist diyordu. Biz terörist olmadığımızı, terörizme karşı savaştığımızı burada savaşarak tüm dünyaya gösteriyoruz” ifadesini kullanıyor.

Koalisyon güçlerine ait savaş uçakları, dün Kobani kentinin doğusu Türkiye-Suriye sınırında bulunan Mürşitpınar Sınır Kapısı yakınlarındaki IŞİD mevzilerini bombaladı. Bombalamanın etkisiyle sınır kapısı bölgesinde büyük alev oluştu.