Gündem Kobani için Kanton’un kararı beklenmedi

Kobani için Kanton’un kararı beklenmedi

24.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Şah Fırat Operasyonu’na katılan askeri birliklerin Kobani’den geçişi için ‘kanton kararı gerekli’ diyen PYD’nin şartını Ankara geri çevirdi. Başbakan Davutoğlu’nun Kobani’den geçiş konusunda “basın geçin” dediği ifade edildi

Kobani için Kanton’un kararı beklenmedi

Türkiye’nin Suriye’deki toprağı Süleyman Şah Türbesi’nin yerini değiştirerek, eski yapıyı yok ettiği operasyona yönelik tartışmalar sürerken, çarpıcı detaylar ortaya çıkmaya başladı. HDP ve PYD’den gelen operasyonun birlikte gerçekleştirildiğine yönelik açıklamalara karşılık, hükümet, bilgi verilmesi gereken bütün ilgililere sadece bilgi verildiğini, kimseden yardım ve onay istenmediğini ifade ediyor.
Kanton kararı beklenmedi
Operasyonla ilgili bilgi sahibi olduklarını söyleyen isimlerden Kobani Kantonu Başbakanı Salih Müslim’in, operasyonun yapıldığı akşam Başbakanlık’la temasa geçerek, askerin ve zırhlı araçların Kobani merkezinden geçmesi konusunda kanton yönetiminin toplanarak karar alması gerektiğini ilettiği, buna karşılık operasyonun sürdürüldüğü ifade edildi. Konunun aktarıldığı Davutoğlu’nun da, “basın geçin” ifadesini kullandığı ve bunun üzerine operasyonun sürdürüldüğü belirtildi.
Operasyonun gerekçeleri
Hükümetin yaptığı açıklamalara karşılık, muhalefetin ise Türkiye’nin topraklarının terk edildiği ve türbenin yerinin değiştirilmesinin korunmasıyla aynı anlama gelmediği yönündeki eleştirileri sürüyor. Başbakanlık Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü ise önceki gün operasyonu gerektiren nedenler konusunda dikkat çekici bir bilgilendirme yaptı. Bilgilendirmede, son ikmalin Haziran 2014’te yapıldığı türbe konusunda bugüne kadar sayısız toplantı ve görüşmenin gerçekleştirildiği ve çok sayıda formülün tartışıldığı ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı’nda bir kriz masasının dahi kurulduğuna dikkat çekilen bilgilendirmede, Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan kozmik toplantıların bile yasadışı dinlendiğine, Türkiye’yi savaşa sokmak isteyenlerin riskli ortamı istismar etme çabalarının arttığına, inisiyatifin Türkiye’de kalması için gerekli kararların alındığına dikkat çekildi.
Açık hedef
Kararın alınması sürecinde ise son 1 yıldır türbeyle ilgili yapılan tüm analizlerin masaya yatırıldığı ifade edildi. Kobani’de yenilerek çekilen, türbe etrafında da gerilemek zorunda kalan IŞİD’in son dönemde Türkiye’yi suçlayıcı açıklamalarının arttığı, sahadaki IŞİD militanlarının da Türkiye’yi başta Kobani olmak üzere çeşitli konularda suçladığı, bunun türbeyle ilgili riskleri yükselttiği değerlendirildi. IŞİD’in Türkiye’ye karşı savaş açmasının, “imkansız” olarak değerlendirilmesine karşılık, olası bir kaos ortamına türbenin hedef alınabileceği, Türk askerlerinden birinin esir düşmesi ve yakılarak öldürülen Ürdünlü pilota yapılan muameleye maruz kalması halinde savaşa girilmesi gerektiği tartışıldı. Bu değerlendirmeler sonunda operasyon kararının verildiği ve masadaki seçeneklerden “türbenin nakli” seçeneğinin kararlaştırıldığı kaydedildi. Türbenin etrafında yoğun asker ve silahla güvenlik duvarı oluşturulması düşüncesinin ise aynı gerekçelerle kabul görmediği ifade edildi.
Musul iddiası
Kulislerde, ABD ve koalisyon ülkeleriyle, Irak, PYD ve peşmergenin, IŞİD’i bölgeden temizleyerek, Musul’dan çıkarmak için geniş çaplı bir askeri harekâta başlayacağı, bu nedenle türbenin de risk faktörü oluşturmaması için taşındığı iddiası da konuşuluyor. Kaynaklar, bölgede bu çapta bir operasyon olmasa da askeri hareketliliğin ve çatışma ortamının arttığını, IŞİD’in buna karşı eylemlerde bulunması ihtimalinin de karar alınırken değerlendirildiğini vurguladı.