Kontenjanlar aday sayısına yaklaştı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bu yıl üniversite kontenjanlarını geçen yıla göre 58 bin 284 artırdı. Lisans programlarında 473 bin 776, ön lisansta 436 bin 904 olmak üzere toplam kontenjan 910 bin 680 oldu. Geçen yıl üniversitelerde 852 bin 396 kontenjan vardı. 1 milyon 600 bin aday LYS’ye girmeye hak kazanmıştı. 1 milyon 300 bin aday tercihte bulunmuştu. Bu yıl da 1 milyon 500 bin üniversite adayı tercih yapıyor. Yani adayların üçte ikisi kadar kontenjan var. Üniversiteye yerleşmek isteyenlerin bu yıl hedeflerine ulaşma ihtimalleri daha yüksek.
İstihdama bakıldı
Üniversite kontenjanlarına ilişkin açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Türkiye’nin genç bir nüfusunun bulunduğuna, her yıl üniversiteye talebin yüksek oranda arttığına dikkat çekerek, “Üniversite öğrenci kontenjanlarında geçen yıla göre yaklaşık 58 bin 284 artış olacak. Lisans programlarında 473 bin 776, ön lisans programlarında ise 436 bin 904 olmak üzere, toplam kontenjan 910 bin 680 olacak” dedi.
7-8 yıl önce üniversite kontenjanlarında radikal artışlar gerçekleştirildiğini ancak son 2 yılda bu radikal artışların yapılmadığını, alan bazlı çalışmaya gayret ettiklerini ifade eden Saraç, istihdam imkânlarına da dikkat etmeye çalıştıklarını dile getirdi. Kontenjan belirlerken öğrenci alacak programların hoca yeterliliklerine de baktıklarını belirten Saraç, “Bu husustaki dikkatimiz, bu yıl daha da artarak devam edecek. Öğrencilerimize yönelttiğimiz programlarda başta vadedilen yetkinliklerin doğru bir şekilde kazandırılacağından emin olmak istiyoruz” diye konuştu.
2017 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda öğretim üyesi sayısı, akreditasyon gibi bazı verilerin paylaşıldığını kaydeden Saraç, “Öğrencilerimiz, veliler bilinçli tercihlerde bulunsun, mukayese yapsın istiyoruz. YÖK Program Atlası’ndan da istifade etmelerini önemsiyoruz” dedi. Tercih yaparken, programların mezunlarına dikkat edilmesini vurgulayan Saraç, şunları söyledi: “Mezunların başarılarına yönelik bir takım istatistiki bilgiler veriyoruz. Programların akredite edilip edilmemesi önemli bir husus. Üniversitelerin asgari kriterleri ile öğrencilerin ve velilerin yetinmemesi lazım. İlave bir takım artıları aramaları, görmeleri gerekiyor.”

En fazla artış vakıflarda oldu

YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın verdiği bilgilere göre kontenjan dağılımı şöyle:
n Devlet üniversitelerinin lisans programlarının kontenjanı geçen yıl 358 bin 880, ön lisansların 319 bin 816 olmak üzere 678 bin 696’ydı. Bu yıl lisanslarda 373 bin 651, ön lisanslarda 346 bin 68 olmak üzere devletlerde kontenjan 719 bin 719’a çıktı.
n Vakıf üniversitelerinin geçen yılki lisans programları 75 bin 390, ön lisansları 78 bin 154 olmak üzere toplam kontenjanı 153 bin 544’tü. Bu yıl vakıflarda, lisanslarda 83 bin 536, ön lisansta 85 bin 295 olmak üzere kontenjan 168 bin 831’e yükseldi. Vakıflarda lisansta geçen yıla göre 8 bin 146, ön lisansta 7 bin 141 olmak üzere 15 bin 287 kontenjan artışı yapıldı.

KKTC’DE 20 bin kontenjan

KKTC’deki üniversitelere geçen yıl 12 bin 958 lisans, 5 bin 308 ön lisans olmak üzere 18 bin 266 kontenjan verilirken, bu yıl lisans programlarının toplam kontenjanı 14 bin 890’a, ön lisansların 5 bin 441’e yükseldi. Bu yıl KKTC üniversitelerindeki kontenjan 20 bin 331 olarak belirlendi.
n Bu yıl açıköğretim lisans programlarının kontenjanı 69 bin 89, ön lisansların kontenjanı 125 bin 69 olmak üzere toplam 194 bin 158’e yükseldi.

İkinci öğretim ve teknoloji fakülteleri

YÖK, ikinci öğretimi tümüyle kaldırmak istiyor ama bitiremedi.
Oysa, üniversitelerimizin, hafta sonları da dahil, 12 ay boyunca, sabahtan gece yarısına kadar açık olması gerekir ki, ülkemiz kalkınsın.
Diplomaya dayalı klasik eğitim modeli çoktan öldü. Yaşam boyu eğitim, günümüzün en önemli trendi ve eğitimin, yaşa, ortama, zamana bakılmaksızın bir ömür boyu devam etmesinden yana. Peki, bunu yeterince gerçekleştirebiliyor muyuz? Evet demek çok zor.
Açık ve uzaktan öğretim gibi, ikinci eğitimi de fazlasıyla sulandırdık. Bu eğitim modelleri daha çok çalışanlara ve yetişkinlere yönelik olması gerekirken, biz üniversite çağındaki gençlere alternatif olarak sunduk. Hatta açıköğretimi lise ve ortaokul düzeyine indirdik... Hiç yoktan iyi ama doğru uygulansaydı, çok daha iyi sonuçlar alınırdı. Peki, ikinci öğretimle, birinci öğretim arasında bir fark var mı?
Evet demek abartı olur.
Sadece derslere başlama saatleri farklı o kadar! Pek çok üniversitede, birçok dersin sabahçı öğrencilerle ortaklaşa yapıldığını da özellikle hatırlatmak isteriz... Diplomalarda ikinci öğretim yazıyor olması da bir dezavantaj değil. Çünkü, pek çok üniversite bu konuda rüştünü çoktan ispatladı...
Açıköğretim?
Açık ve uzaktan öğretime gelince.
Girmesi kolay ama mezuniyeti çok zor. Mezuniyet oranları, örgün eğiteme göre çok az...
Bu arada herhangi bir lisans bölümünü kazanan öğrencilerin, açıköğretimden de bir bölüm seçerek, aynı dönemde iki diploma almaları mümkün. Üniversiteyi kazandıktan sonra bu konuyu da düşünmenizde yarar var! Size farklı donanımlar kazandırarak, iş ararken avantaj sağlayabilir... Geleceğinizi en ince ayrıntısına kadar planlamadan tercih listesi hazırlamayın!..

Esenyurt’tan yöre indirimi

İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun öncülüğünde 2013’te kurulan, 2015’te eğitime başlayan İstanbul Esenyurt Üniversitesi, Türkiye’de yerel yönetim destekli kurulan ilk üniversite özelliği taşıyor. 4 fakülte, 3 enstitü, 2 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulu bulunan üniversitede öğrencilerin yüzde 91’i burslu okuyor. Üniversite, Esenyurt’ta asgari 3 yıl ikamet eden veya ilçedeki liselerden mezunlara yüzde 30; Arnavutköy, Avcılar, Başakşehir, Beylikdüzü, Büyükçekmece ve Küçükçekmece’deki liselerden mezunlara öğrenim ücreti üzerinden yüzde 20 yöre indirimi yapıyor.

Yaşar, dört yeni program açtı

Yaşar Üniversitesi, bu yıl Yönetim Bilişim Sistemleri, Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Mimari Restorasyon, Yeni Medya ve Gazetecilik programlarına ilk öğrencilerini alacak.
Geleceğin mesleklerine yönelik bölüm ve programları açma konusuna önem verdiklerini söyleyen Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, “Yönetim Bilişim Sistemleri ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları programları çok farklı kariyer olanakları sağlayacak potansiyele sahip. Yeni Medya ve Gazetecilik’te de dijital dünyanın vazgeçilmez insan gücünü yetiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

İzmir’deki Anadolu Liseleri

İzmir’deki Anadolu liselerinden yüksek puanlı ile düşük puanlı olanlardan birkaç örnek hazırladık. Adaylar, kendi yüzdelik dilimlerine göre liselerin yüzdelik dilimlerine bakarak tercih yapacaklar.