Korunmazlarsa yok olacaklar!

‘Ermeni ve Rum Kültür Varlıklarıyla Kayseri’ kitabı, ilde acil olarak koruma altına alınması gereken yapılara yer veriyor. 3 bölümden oluşan kitapta yapıların fotoğraflarıyla birlikte envanterleri ve risk analizi de var.

Hrant Dink Vakfı, Kayseri’de korunması gereken Rum ve Ermeni yapıları tespit ederek çıkardığı verileri kitaplaştırdı. Vakfın, bu yapılar hakkında ‘Ermeni ve Rum Kültür Varlıklarıyla Kayseri’ adıyla çıkardığı kitap 3 bölümden oluşuyor.

İlk bölümde kentin tarihini anlatan maka la birlikte envanteri, üçüncü bölümde ise Kültürel Mirası Koruma Derneği’nin hazırladığı ve acil olarak korumaya alınması gereken 18 yapının risk analizine yer veriliyor.

Kiliseden manastıra

Kitap, Vakfın ‘Anadolu’nun Çok Kültürlü Mirasını Ortaya Çıkarmak ve Savunmak’ projesinin ilk saha çalışması. Proje çerçevesinde önce ‘Anadolu’nun Çok Kültürlü Mirası Haritası’ oluşturularak Ermeni, Rum, Süryani ve Yahudilere ait kilise, sinagog, manastır, şapel, okul yetimhane gibi 9 bin 250 yapının envanteri hazırlandı.

Hrant Dink Vakfı’ndan Zeynep Oğuz, Kayseri’de eskiden 377 yapıdan sadece 181’ini yerinde tespit edilebildiğini açıkladı. 196 yapının ise fiziksel izleri bile bulunamamış. Kaydedilen 181 yapıdan 113’ü Ermenilere, 68’i ise Rumlara ait. Oğuz, bu yapılara karşı yapılan tahribatın da hızla arttığının altını çiziyor.

‘Ciddi hasarlar var’

Kültürel Mirası Koruma Derneği’nden Banu Pekol ise yapılara karşı herhangi bir korumanın olmadığını şu sözlerle anlatıyor: “Bu yapıların hepsi tescilli. Ancak tescilli olmaları korundukları anlamına gelmiyor. Bu yapılar korunmazsa yok olacak.
Yangın, su baskını, vandalizm gibi tehditlerle karşı karşıyalar. Anadolu’da çok yaygın olan definecilik de çok yaygın. Hepsi başıboş bırakılmış, kilitleri bile yok. Herkes rahatça girip çıkabiliyor. Her yer kazılıyor, çok ciddi hasarlar var.”