Erzincan Koruyucu aileler iftarda buluştu

Koruyucu aileler iftarda buluştu

30.06.2016 - 11:23 | Son Güncellenme:

Koruyucu aileler Erzincan Valiliği ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen iftar programında bir araya geldi.

Koruyucu aileler iftarda buluştu

Koruyucu aileler Erzincan Valiliği ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen iftar programında bir araya geldi.
Erzincan Polis Evi’nde düzenlenen iftar programına Erzincan Valisi Ali Arslantaş ve Eşi Hatice Rahşan Arslantaş, Vali Yardımcıları Ahmet Türköz, Dede Musa Baştürk, Erzincan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammer Doğan, kamu kurum müdür ve eşleri, koruyucu aileler ve çocukları katıldı.
Vali Ali Arslantaş’ın Eşi Hatice Rahşan Arslantaş programda yaptığı konuşmada; “Bu proje, toplumda “gönüllülük” kavramına yönelik farkındalık geliştirmek, gönüllü çalışmanın yaygınlaşmasını sağlamak, toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak insan kaynağı ihtiyacını güçlendirmek üzere hayata geçirilmiştir. Bugün, projenin ilk aşaması olan ‘Koruyucu Aile’ ile ilgili siz değerli halkımızı bilgilendirmek, konunun geleceğimiz açısından taşıdığı öneme dikkat çekmek üzere buradayız.
Ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşıyan ve sarsılmaması gereken son kale olduğunu düşündüğümüz aile yapımızı, güçlendirmeyi amaçlayan projenin diğer aşamaları ise, Kaliteli Yaşlanma ve Kuşaklar Arası Uyum, Engelli Hizmetlerine Erişim ile Kadın ve Güçlenme başlıkları altında yürütülecektir.
Toplumların sağlıklı gelişebilmeleri ancak tüm bireylerin ve kurumların desteği ve katılımlarıyla mümkün olabilmektedir. Bu yönde yürütülecek uygun politikaların yanında, sivil toplum kuruluşlarının gönüllü destekleri, halkın sahiplenmesi, sorunların çözümünü hızlandırmaktadır. Bu şekilde bireylerin, toplumun gelişimine inisiyatif alarak imkanları dahilinde destek verebilmeleri, toplumsal huzur ve barışın, uzlaşmanın sağlanmasını da mümkün kılacaktır. Toplumumuzun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısındaki değişim sürecine paralel olarak korunmaya muhtaç çocuk sayısında meydana gelen artış, ülkemizde korunmaya muhtaç çocuklara verilen en yaygın hizmet modeli olan kurum bakımı hizmetlerinin yeniden yapılandırılması ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Son dönemde bu konuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yeni model arayışlarına gidilerek farklı hizmet anlayışlarının devreye girmesine yönelik planlamalar ve proje çalışmaları yapılmaktadır. Bunlar arasında çok önemli bir sosyal konu olarak ‘aile sıcaklığından ve sevgisinden uzak kalmış çocuklarımız’ gündeme alınmıştır. Herhangi bir sebeple bu yapıdan mahrum kalmış çocuklarımıza gönüllü insanlarımızı da teşvik ederek çocuklarımızın bu ihtiyaçlarını gidermek, onları sevgi ve merhametle kucaklanmasını sağlamak amaçlanmaktadır.
Takdir edersiniz ki, çocuğun sağlıklı gelişimi ancak bir aile yanında mümkündür. Bu şekilde çocuklarımızın sağlıklı, kendine güvenen, kendisiyle barışık birer insan olarak yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede çocuklarımız, aile ortamında hayatlarını sürdürerek sorumluluk sahibi birer fert olarak büyüyeceklerdir. Bu proje vesilesiyle sahip çıktığımız yavrularımızı ülkemiz için tahsil yapmış, yararlı birer birey olarak belli mevkilerde görmek, hepimiz için en büyük mutluluk kaynağı olacaktır. Bu çerçevede yavrularımızın temel ihtiyaçlarının karşılanabileceği, toplu halde yaşamanın getirdiği olumsuzlukları yaşamadan kendine güvenen, geleceğe güvenle bakabilen, kendisini buna azami düzeyde hazırlayan ve gelecek kaygısını en aza indirgemiş, arkadaşlık, komşuluk ve mahalle gibi kavramları doyasıya yaşayarak öğrenebilecek, toplumla iç içe ve toplumun gerçeklerini bilerek ayakları üstünde durabilen bir gençlik yetiştirmek amacıyla yeni bir bakış açısı geliştirilmiştir.
’Koruyucu Aile’ dediğimiz; çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları bir süre için sağlanamayan çocuklarımızın kendi aile ortamlarında eğitim, bakım ve yetiştirilme sorumluluğunu kısa veya uzun süreli olarak, ücretli veya gönüllü statüde devlet denetiminde paylaşan, hissettikleri toplumsal sorumluluğu gösterebilen uygun aile ya da kişilerdir.
Koruyucu aile hizmetinde amaç, çocuk için karmaşık ve sorunlu olan bir dönemde özenli davranılarak çocuğun bu dönemi örselenmeden geçirmesini ve normal hayatını devam ettirmesini sağlamaktır.
’Gönül Elçisi’ olarak özetleyebileceğimiz sorumluluk sahibi ailelerimiz, insana ve insanlığa hizmet için, özgür irade ve dayanışma ruhu ile herhangi bir karşılık beklemeksizin sahip oldukları deneyim, beceri ve kaynakları çocuklarımızın yaşam kalitesini arttırmak için kullanmaktadırlar.
Ülkemizin sosyal devlet anlayışına uygun olarak bugünlerde gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Yavrularımızı soğuk mekânlar yerine, sıcak aile mekânlarına kavuşturmanın heyecanını yaşıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın eşleri Emine ERDOĞAN hanımefendinin himayelerinde Gönül Elçileri Projesi hayata geçirilmiştir. İlimizde de bendenizin öncülüğünde siz değerli davetlilerin desteği ve katkısıyla sürdürülmektedir.
Değerli davetliler, Binlerce yıllık devlet ve halk tecrübesinin bizlere verdiği insanlık, gönüllülük, yardımseverlik mirasıyla, “veren elin alan elden üstün olduğu köklü inancımızla teşekkül eden medeniyet anlayışımızla ilimizde de, ülkemizde de diğer sosyal projeler gibi bu projede hak ettiği karşılığı bulmuştur. Bu projenin destekçisi ve katılımcısı olan 18 ailemizin koruyuculuğunda toplam 23 çocuğumuz aile koruma kalkanının altına girmiştir.”dedi.
Daha sonra konuşma yapan Erzincan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammer Doğan ise yaptığı konuşmada; “Aile, toplumun temeli ve toplumsal dayanışmanın oluşmasında rol oynayan en küçük sosyal kurumdur. Aile, ilk eğitim yuvasıdır. Ailenin en küçük bireyi ise çocuklardır ve her çocuğun bir ailede yaşama hakkı vardır. Tüm evrensel sözleşmeler, temel insan hakları ve Çocuk hakları sözleşmeleri “her çocuğun mutlaka bir ailesi olmalı” temel ilkesini vurgulamıştır. Bizlerde bakanlık olarak bu misyonla çalışmaktayız. Tüm hizmetlerimizde aile odaklı olmaya özen göstermekteyiz.
Bu düşünceden hareketle ülkemizde bütün illerde yürütülen çalışmalarda aileden mahrum bırakılmış çocuklarımızın bir elini devlet, diğer elini ise koruyucu ailelerin tutması amaçlanmıştır. Çocuklarımızın elleri hiçbir zaman boş kalmaması gerekir, her zaman emin ellerde olmalıdırlar. Toplumsal sorumluluklarımız bizi koruyucu aile olmaya zorlamalıdır. Unutulmamalıdır ki peygamberimiz de bir koruyucu aile idi. Kendi kültürel tarihimizde de çok örnekleri vardır.”dedi.