Cadde ‘Kötü adamı oynamak daha keyifli’

‘Kötü adamı oynamak daha keyifli’

11.06.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

‘Söz’de Ortadoğu Kültür Ateşesi’ne hayat veren Ruhi Sarı, “Düz bir tip yerine, psikolojik problemleri bulunan bir adamı canlandırmayı tercih ederim. Kötüyü oynamak daha keyifli, önünüzde derya, deniz oluyor” dedi.

‘Kötü adamı oynamak daha keyifli’

Oyunculukta 30 yılı geride bırakan Ruhi Sarı, ‘Söz’ dizisiyle ekranda, ‘Barut Fıçısı’ oyunuyla ise tiyatroda seyirciyle buluşuyor. Sarı’yla Park Dedeman Levent’te buluştuk, projelerini, yeni nesil oyuncuları nasıl bulduğunu ve oğluna olan düşkünlüğünü konuştuk.

Haberin Devamı

- ‘Söz’de nasıl bir sezonu geride bırakıyorsunuz?

Yorucu... Gerçi projeye tam ortasında dahil oldum. Öyle güzel bir ekiple çalıştım ki, başından beri varmışım gibi bir duyguya kapıldım. Bu, ekibin muhteşemliğini gösteriyor. Zor bir iş ama tadını çıkararak çekiyoruz. Çıkan sonucu görünce de keyif alıyoruz. Umarım, önümüzdeki sezon da böyle devam eder.

- Birçok asker dizisi başladı ama en çok ilgi gören ‘Söz’ oldu... Başarısının sırrı nedir sizce?

Herhalde ekibin uyumunun tam olmasıyla alakalı. Yönetmenin hikayeyi şekillendirme biçimi de işe yansıyor. Senaryo muhteşem geliyor. Biz oyuncular da o rüyanın içine dahil olmaya çalışıyoruz.

- Bir yandan da ‘Barut Fıçısı’ oyununda rol alıyorsunuz. İkisine birden yetişmek zor olmuyor mu?

Haberin Devamı

İşim, oyunculuk... Tiyatro ise asıl alanım. Geçen sezon iki oyunum vardı. Bir şekilde ayarlanıyor. ‘Barut Fıçısı’, oynamaktan acayip keyif aldığım bir proje. Önümüzdeki sezon da devam edecek.

‘Kötü adamı oynamak daha keyifli’

- Dizide de, tiyatroda da kötü adamı canlandırıyorsunuz...

Birinde çok fena kötü adamı oynuyorum, bunu en ufak bir mizah parçası taşımadan yapıyorum. Ateşe, terör olaylarını organize ediyor. Oyunda ise 3-4 farklı adamı canlandırıyorum. Hepsi kendi içinde iyi ama bir kötülük karşısında da kötü.

Düz bir adamı oynamaktansa, psikolojik problemleri bulunan birini canlandırmayı tercih ederim. Kötü adamı oynamak daha keyifli. Çünkü önünüzde derya, deniz oluyor, sınır yok.

- Komedi yaptınız, dram işinde de oynadınız. Bu çeşitlilik sizin tercihiniz miydi?

İşimiz, değişebilmek ve her şeyi oynamak. Ben de değişebildiğim noktada mutluyum. Tek karakterle devam edenlere şaşırıyorum.

- Oyunculukta 30 yılı geride bıraktınız. Geçen yılları nasıl özetlersiniz?

Güzel işler yaptım. ‘Şunu yapmasaydım keşke’ diyebileceğim bir proje yok. Hep ‘İyi ki’ diyorum. Şimdilerdeyse, bu adamı bir de şöyle çalışsam ya da tyatroda daha yeni ne yapabiliriz? diye düşünüyorum. Dünyada yapılan işleri ve gençleri takip ediyorum. Böyle besleniyor insan. 30 senelik kariyerim boyunca da böyle oldu.

‘Hayatımı anlamlı kılabilmek derdindeyim’

Haberin Devamı

- Bundan sonrası için hayallerinizde neler var?

Oynadıkça mutluyum. Hayatımı anlamlı kılabilmek derdindeyim. Bunlar da hep üretimlerimle alakalı. Bir gün dönüp baktığımda, ‘Ne kadar güzel işler yapmışım’ diyebilmenin peşindeyim. Birlikte oynadığım insanlar da ‘Ruhi abiyle çalışmıştım’ desinler’diye varız.

- Sinemada yeni projeler var mı?

Çektiğim ve vizyon sırası bekleyen üç filmim var. ‘Canavar Gibi’, ‘Güvercin’ ve bir proje daha...

- Oğlunuzla ilişkiniz nasıl?

10 numarayız. İyi bir ikiliyiz. Bol bol sinemaya gidiyoruz, satranç oynuyoruz. Kaliteli vakit geçirmeye çalışıyoruz.