Gündem Köy çocuklarının kurtuluş umudu!

Köy çocuklarının kurtuluş umudu!

18.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Dünyada ilk kez uygulanan 'Köy Enstitüleri Sistemi' nasıl yaratıldı? Eğitim alanında devrim yaratan Köy Enstitüleri eğitim sistemine benzer bir programı ilk olarak Kastamonu Mebusu İsmail Mahir Efendi 1914’te Meclis-i Mebusan’da önermiştir... Köy çocuklarının çağdaş değerlerle yetiştirilip tekrar köylere yollanmasını içeren sistem, Cumhuriyet kadrolarının özgün ve özverili çabalarıyla hayata geçirilmiştir...

Köy çocuklarının kurtuluş umudu

Türkiye’de köy eğitimi sorununa ilk sahip çıkan Kastamonu Mebusu İsmail Mahir Efendi’dir. Osmanlı Mebuslar Meclisi’nde 1 Temmuz 1914 tarihli Maarif Nezareti bütçe görüşmelerinde okur, yazar oranın düşüklüğüne, kız çocuklarının okutulmayışına isyan etmiş, ziraat ve hayvancılıkla geçinen toplumda eğitim sorununun çözümü için Köy Enstitüleri sistemine benzer bir programı önermiştir: “Önereceğim yolla bütün köylerimiz on yıl içinde okula kavuşabilir. Yetmiş sancağımız var, yurdu yetmiş eğitim bölgesine bölebiliriz. Her birinde kamu topraklarının bulunduğu yerde yatılı mektepler açabiliriz. O sancak içindeki köylerden çocuklar alıp, bunlara dört yıl ilköğretim, üç yıl da öğretmen okulunun programını gösterelim. Bir yıl da uygulama görürler. Bu sekiz yıl boyunca köylüleri, köylerinde öğretmenevi ve okullarını yapmaya zorunlu kılabiliriz. Bu okullardan yetişen öğretmenler köyüne gider. O köyün yanı başında yapılacak örnek tarlaların gelirini o öğretmenler alır. Bundan başka çıkar yolumuz yoktur.”

Haberin Devamı

Köy çocuklarının kurtuluş umudu
İsmail Mahir Efendi’nin teklifi ekonomik, toplumsal bunalım ve savaş koşulları nedeniyle sadece öneri olarak kalır.

İzmir İktisat Kongresi kararı

Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasının ardından Atatürk yeni bir mücadeleyi başlatır; her alanda çağdaşlaşma ve kalkınma. Tam bağımsızlığı, sömürüden, cehaletten, ilkellikten kurtuluş olarak tarif eden Atatürk, bunun da ancak eğitim ve üretimle başarılacağının altını çizer. 1923’te toplanan İzmir İktisat Kongresi’nde eğitim konusu, öncelikli sorun olarak ele alınır. Kongre kararlarında bu alanda atılacak adımlar belirlenir:

Madde 3: Her livada birbirine yakın köyler için yeter arazi olan birer yatılı ilkokul açılmalı ve bu okullarda derslerle beraber ameli ve nazari ziraat dersleri gösterilmelidir.

Haberin Devamı

Madde 6: Köylerdeki okulların beş dönümlük bir bahçesi, iki ineklik fenni bir ahırı, kümesi, yeni usul bir arılığı ve öğretmenler için iki odalı bir evi olmalıdır. Arazinin bir bölümüne sebze bir bölümüne fidan dikilmeli. Bunlar öğretmenin nezareti altında öğrenciler tarafından işletilerek gider ve geliri köy öğretmenlerine verilmeli ve bu yolla çocuklara ameli olarak çiftçilik öğretilmeli, aydın kimselerin de köylere yerleşmesi teşvik edilmelidir.

Cumhuriyet öğretmeni

Ne var ki başlatılan okuma yazma seferberliğinde köylere gönderilecek öğretmen kadrosu da yetersizdir. Okullaşmaya paralel olarak öğretmen yetiştirmek için de yeni atılımlar yapılır. Mustafa Necati Uğural’ın bakanlığı döneminde 1926’da Kayseri Zincidere ve Denizli’de açılan köy öğretmen okulları bu düşüncenin ilk uygulamalarıdır. Ancak sorunun çözümü için daha fazlası gerekmektedir. Eğitim alanında yapılanları yeterli görmeyen Atatürk’ün talimatıyla 1933 Haziranında dönemin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in başkanlığında ‘Köy İşleri Komisyonu’nu kurulur. Komisyon üyelerinden biri de ‘Köylü Hakkı’ namıyla anılan Müzeler Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’tur. Çalışmalarını tamamlayan komisyon hazırladığı raporu Atatürk’e sunar. Rapora göre 40 bin köyün sadece beş bininde okul, bu okullarda ihtiyaç duyulan 28 bin öğretmenin de yarısı vardır. Raporda Cumhuriyetin temel ilkelerinin köyde rehberliğini yapacak öğretmen tipi de tarif edilir: “Öyle bir köy öğretmeni tipi yaratmalıyız ki o yalnız köylünün inançlarını işlemek, toplumsal davranış ve kurallarını etkilemekle kalmasın. Köyün maddi yüzünü, ekonomik hayatını da değiştirsin.”

Haberin Devamı

Köy çocuklarının kurtuluş umudu

‘Uygarlık savaşı başlatıyoruz’

Komisyonun raporunu inceleyen Atatürk kendisi de ilaveler yaparak gerekli çalışmaların başlatılması için talimat verir. 3 Kasım 1933 tarihli Meclis konuşmasında bu girişimi ‘uygarlık savaşımı’ olarak tarif eder: “Şimdi uygarlık savaşımına giriyoruz. Uygarlık savaşımı demek okullaşmak, eğitimleşmek demektir. Bu savaş kazanılmadan henüz hiçbir şey bitirilmiş sayılmaz.”

Köy çocuklarının kurtuluş umudu
Atatürk eğitim alanında yapılanları hiçbir vakit yeterli bulmaz. Bakanların sıklıkla değişmesi de bu yüzdendir. 1935 yılında Atatürk’ün kurmaylarından Saffet Arıkan Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirilir. Arıkan ilk iş olarak köy sorununu en iyi tahlil eden isimlerden İsmail Hakkı Tonguç’u İlköğretim Genel Müdürü olarak atar. 1936’da askerliğini çavuş ve onbaşı olarak yapanları yetiştirerek eğitim seferberliğine katmak için ‘Eğitmen Kursları’ açılır, köy öğretmen okullarına da yenileri eklenir. 1937’de ‘Eğitmen Kursları’ ile köy öğretmen okulları birleştirilir, deneme biçiminde Köy Enstitüleri programları uygulanmaya başlar. 1938’de Arıkan’dan bakanlık görevini devralan Hasan Ali Yücel ise eğitimi adının anlamına yakışırcasına yüceltir. 17 Nisan 1940’ta 3803 Sayılı Yasa Meclis’te kabul edilerek, Köy Enstitüleri açılır; köy öğretmen okulları enstitüye dönüştürülür. O dönem 63 ili bulunan Türkiye’nin her üç şehrini içine alacak şekilde planlanan enstitülerin sayısı yıllar içinde 21’e ulaşır. Parasız, karma ve yatılı olan bu kurumlarda ilkokul 5. sınıftan sonra sınavla seçilen köy çocukları, o güne kadar dünyada bilinmeyen yeni bir yöntemle yetiştirilir. ‘İş içinde eğitim, eğitim içinde iş’ öğrenen çocuklar çağdaş Cumhuriyet’in değerlerini Anadolu’ya taşıyacak eğitim neferleri olacaktır. Köy Enstitüleri’nde öğretmenlik yapacak kadrolar için de 1943’te Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kurulur.

Haberin Devamı

18 BİN 839 EĞİTİM NEFERİ YETİŞTİRDİ

Haberin Devamı

- Köy Enstitüleri ilk mezunlarını 1942’de, son mezunlarını 1953’te verdi. 17 bin 431 erkek ve bin 398 kız olmak üzere toplam 18 bin 839 öğretmen yetiştirdi.

- Bin 774 erkek sağlık memuru, 53 köy ebesi çıktı bu kurumlardan.

- Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nden ise 14 kız, 197 erkek olmak üzere 211 öğrenci mezun oldu.

- Köy Enstütüleri döneminde 8 bin köye okul açıldı; 380 bin olan öğrenci sayısı 1 milyon 150 bine çıktı.

- 15 bin dönüm tarla tarıma elverişli hale getirildi. 750 bin fidan dikildi. 1200 dönüm arazi üzüm bağına çevrildi. 150 büyük yapıya imza attılar, 60 atölye, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 12 elektrik santrali ve 100 km yol yaptılar.

Günlük programları...

Sabah 06.00’da kalkan öğrenciler 08.00’e kadar temizlik, spor, kahvaltı ve sabah okuması yaparlar. 08.00’den 11.45’e kadar ders ve işlerde, 12.00’de öğlen yemeğinde olurlardı. Öğleden sonra çalışmaları 13.00’den 17.45’e kadar sürerdi. Akşam yemeğinden sonra geceleri en az iki saat okumadan ve ders hazırlığı yapmadan uyumazlardı. Haftalık dinlenme günlerinde, müsamereler, eğlenceler düzenlenir, geziler tertiplenir, sorunlar tartışılır, değerlendirmeler yapılırdı.

YARARLANILAN KAYNAKLAR:

- İsmail Hakkı Tonguç, Eğitim Yoluyla Canlandırılacak Köy, Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları

- Mahmut Makal, Köy Enstitüleri ve Ötesi, Güldikeni Yayınları

- Mahmut Makal, Bozkırdaki Kıvılcım, Başak Yayınları

- Erdal Atıcı, Anadolu’da Aydınlanma Ateşini Yakanlar 1/2/3, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları

- Köy Enstitüleri: Amaçlar İlkeler Uygulamalar, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları

- Niçin Köy Enstitüleri?, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları

- Osmanlı Mebussan Meclisi Tutanakları, www.tbmm.gov.tr