Liseli gençler açlık sorununa çözüm üretti

Lise öğrencileri tarafından kurulan Genç Öngörü Derneği’nin Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlediği 3. Model Birleşmiş Milletler Türkiye (MBMTR) Konferansı sona erdi. Bu yıl Adıyaman’dan Zonguldak’a, Yozgat’tan Diyarbakır’a 60 okuldan 1000 lise öğrencisinin katıldığı konferansın teması “Açlık ve Yoksullukla Mücadele” olarak belirlendi. 27-29 Eylül tarihleri arasında düzenlenen konferansta, değişik kültür ve farklı görüşlere sahip gençler, bir araya gelerek 13 komitede insan hakları, sağlık, uluslararası hukuk, silahsızlanma, gıda, tarım, hayvancılık, eğitim, çevre, enerji, doğal kaynaklar gibi konuları masaya yatırdı.
Konferansta her lise, Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ABD, Çin, Hindistan, Nijerya, Ürdün gibi farklı kıtalardaki 105 ülkeden birini temsil etti.

Çözüm odaklı bireylerin gelişmesine destek olmak amacıyla düzenlenen konferansın açılış törenine, Global İlişkiler Forumu’nun (GIF) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Memduh Karakullukçu, Management Centre Türkiye (MCT) Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Alper Utku, Genç Öngörü Derneği Başkanı Alp Akiş, Kadir Has Üniversitesi Rektör Danışmanı Yard. Doç. Dr. Ahmet Kasım Han ve MBMTR Genel Sekreteri Roy Eskenazi katıldı. Törende konuşan Karakullukçu, yoksulluğun ve yoksulluğun azalmasının ülkelerin yerel sorunu olduğuna dikkat çekerek, “Dünyada 30 yılına bakıldığında yoksulluğu azaltmada en etkili yöntemin birbirine para yardımı yapan toplum modelinin değil, dünya ekonomisinde ticaretin ve küreselleşmenin artmasıyla sağlandığını görüyoruz” dedi.

Çin başarılı
Sadece Çin’de son 30 yılda yoksulluk sınırını geçen 680 milyon insan olduğunu kaydeden Karakullukçu, Çin’in yoksullukla mücadelesinin köylerde yaşayan yüz milyonlarca insanın şehirlere taşınıp fabrikalarda çalışmaya başlaması ve ürettikleri malları ABD ve Avrupa’daki tüketicilere satmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.

ÖNERİLER

“Halk bilgilendirilmeli”

Konferansın sonunda ortaya çıkan somut çözüm önerilerinden bazıları şöyle:

Tarım işçilerine ve toprak sahiplerine uzun vadede gelir sağlamayan ve toprağın verimini düşüren ürünlerin getirdiği zararlar anlatılmalı.

Verimliliği düşürücü ilaçlar yerine biyoyakıt kullanımının önemini anlatan kamu spotları, afiş, reklam vb. ile halk bilgilendirilmeli.

İnsanlığın gıda israfı ve bunun açlık ve yoksulluk üzerindeki etkileri konusunda bilgilendirilebilmesi için belediyeler tarafından ev ekonomisi ve yeterli gıda tüketimi hakkında seminerler düzenlenmeli.

Yiyecek israfının dünyadaki açlığa olan etkilerine televizyon, internet, gazete gibi medyada kamu spotları halinde dikkat çekilmeli.

Okullarda yeni nesillere gıda israfının açlık ve yoksulluğa etkisini anlatan paneller verilmeli.

Sürdürülebilir kalkınma için Afrika’daki gençlerin eğitimsel açıdan desteklemesi için yeterli imkan dahilinde Afrika’ya gönüllü öğretmen gönderilmeli. Öğretmenler, oluşturdukları gözlem raporlarını BM kuruluna aktarmalılar.

BM’nin ortak paydada oluşturulup bir fona yeterli yardım yapması desteklenmeli.

‘Herkes katkıda bulunmalı’
Genç Öngörü Derneği 2011 yılında 7 lise öğrencisi tarafından kuruldu. Şimdi üniversiteye giden dernek kurucuları, yönetimi, yeni lise öğrencilerine devrettiler. 3. Model Birleşmiş Milletler Türkiye (MBMTR) Konferansı’nın düzenlenmesinde etkin rol oynayan Koç Lisesi 11. sınıf öğrencisi ve Genç Öngörü Derneği Koordinasyon Kurulu Başkan Vekili Defne Özkan, konferans ve dernek çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:

‘Yorulduk ama değdi’

“2. Model Birleşmiş Milletler Türkiye’den itibaren Genç Öngörü Derneği’nin bir üyesiyim. Daha çok sponsorlar, katılımcılarla ilgili çalışıyoruz. Derneğin şu an İstanbul’daki devlet ve özel okullarından 50’den fazla üyesi var. Katılımcılar Türkiye’nin dört bir yanından geliyor. Yarısından fazlası devlet okulu öğrencisi. Konferansların başından beri Türkçe düzenlenmesi önemli. Çünkü gerekli görüş farklılıklarına ulaşmayı ve Türkiye’deki çeşitli nedenlerle potansiyellerini dışarı çıkaramamış gençlere ulaşmayı hedefledik. Ben bir taraftan üniversiteye sınavına hazırlanıyorum. Bu konferansın hazırlanmasında çok özveride bulundum, hepimizin uyku ve dinlenme saatleri azaldı. Ama insanlara bir şeyler kattığımızı, ürettiğimiz çözümlerin sonucunu almayı görmek çok güzel. Bence açlık ve yoksulluk şu an dünyadaki en önemli problemlerden biri. Bir çözüme ulaşılacak ama herkesin bu işin ucundan tutması gerekiyor. Herkes katkıda bulunmalı çünkü insanlar bir şeyler yaptıkça sorunlar düzelebilir. Ekonomik durumları daha iyi olan ülkelerin durumu kötü olan ülkelere yardım etmesi, diğer ülkelerdeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Konferansta ortaya çıkan çözüm önerilerini BM’ye bir rapor olarak göndereceğiz.”