Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP birkaç gün önce yerinde bir karar vererek doğru bir iş yaptı.15 Temmuz darbe girişimi sonrası mağdur edildiklerini öne sürenler için “Mağdurlar Masası” diyebileceğimiz bir masa kurdu. Aydın milletvekili Av. Bülent Tezcan’ın koordinatörlüğünde üçü hukukçu (İlhan Cihaner, Ömer Süha Aldan, Ali Özgündüz) ile iki eski asker; Dursun Çiçek ve Mehmet Ali Çelebi’den oluşan masa nasıl çalışıyor? Masaya başvurular ne durumda? Bunları masa üyelerinden hukukçu Ali Özgündüz’e sorduk:
- Başvurular o kadar fazla ki Genel Merkez’de oluşturulan birime 10 ayrı telefon hattı tahsis edilmesine karşın hatlar kilitlenmiş durumda. Şu ana kadarki başvuruların sayısı birkaç bini aştı.
- Başvuruların bu kadar çok olmasını neye bağlıyorsunuz?
- Olay FETÖ’cülerin tasfiyesini çoktan aştı. Fırsat bu fırsat denilerek iktidar yandaşı olmayanlar da tasfiye ediliyor. Son iki örnek vereyim: Eski milletvekilimiz Malik Ejder Özdemir ile Ensar Öğüt’ün FETÖ ile alakası olmayan yakınlarının işlerine son verildi. Geçmişte AKP’nin bir mitingine istediği alanı vermedi diye sürgün edilen hakimin sadece görevine son verilmekle kalınmadı, ayrıca tutuklandı.
- Gelen şikâyetlerle ilgili nasıl bir işlem yapıyorsunuz?
- Gerekli incelemeyi yaptıktan sonra haksızlığa uğradıklarına karar verdiklerimizi AKP de bu işe bakan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’ye aktarıyoruz. Sonucu da izliyoruz.
Hâkime hanım!
CHP’nin kurduğu “Mağdurlar Masası”nda görev yapan eski savcı ve milletvekili Ali Özgündüz, FETÖ’cüler devletten temizlenirken akıl almaz haksızlıklar yapıldığını söylüyor. Onlara ilişkin bir örneği şöyle anlatıyor.
“Bir hâkime hanım. Eşi de kendisi gibi hâkim. Cemaatle, FETÖ’yle uzaktan yakından ilgileri yok. Hakim bey, geçmişte AKP’ye miting için istediği alanı tahsis etmediği için sürgünle cezalandırılmış. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hakimlikten atılmakla kalmıyor, ayrıca tutuklanıyor.
Hâkime hanım geçen gün bir marketten kredi kartıyla alışveriş yapmak istemiş. Tezgâhtar kız, kartın işleme kapalı olduğunu söyleyince çok şaşırmış. Bankamatiğe gidip para çekmek istemiş. Çekemediği gibi bankamatik kartına el koymuş. Bunun üzerine bankaya neden böyle olduğunu sorunca, savcılık tarafından bütün mal varlıklarına el konulduğunu öğrenmiş. Bu durum bankaya bildirilince banka da ödeme gücü kalmadı diye hâkime hanımın kartını iptal etmiş. Bu hâkime hanımın 2 çocuğu var. Eşi hapiste ve bir anda beş parasız kalmış...”
Yargının vereceği cezaya kimsenin itirazı yoktur.
Ancak hâkim ve eşi henüz yargılanmamış. Suçları kesinleşmemiş.
Hal böyleyken koca hapisle, kadın ve çocuklar açlıkla cezalandırılıyor.
Türkiye zaten pek iyi görüntü vermiyor. Böyle örnekler görüntüyü daha da bozuyor...
VAHİY
CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol basın toplantısı düzenledi...
Beklenmeyen açıklamalar yaptı...
15 Temmuz’un ardından, Türkiye’de toplumsal bir mutabakat oluştuğunu anlattı; “Meclis’te bulunan tüm siyasi partiler hükümette olmalı” dedi.
Ve.. Bir “Milli mutabakat hükümeti kurulması”nı önerdi.
Erol, bu düşüncesini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da aktaracağını vurguladı.
Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığı bilinen ancak partide hiçbir görevi olmayan bir vekil, CHP’yi koalisyona sokma fikrine nasıl ulaştı?
Gökten vahiy mi indi? Yoksa birileri tarafından özel olarak mı görevlendirildi?
Kim görevlendirdiyse ona söylemeli. Adam gibi bir muhalefet partisi koalisyona girmeden de çok etkili olabilir.

Erdoğan “Fetoculara ‘Allah’ dedikleri için müsamaha gösterdik”
diyor.
Keşke müsamaha yandaş yerine “Yandım Allah” diyen
vatandaşa gösterilseydi.
Akif Kökçe


VAHŞİ

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, üç gün önce Uşak’ta ‘Demokrasi Nöbeti’ne katılanlara hitap ederken şöyle diyor:
“Bunları öyle bir cezalandıracağız ki bırak idamı, gebersek de kurtulsak diye yalvaracaklar... Bunları öyle deliklere tıkacağız ki, öyle deliklerde cezasını çekecekler ki, bunlar bir daha o Allah’ın güneşini nefes aldıkça görmeyecekler. Güneş yüzü görmeyecekler. Bir daha insan sesi duymayacaklar. Gebertin bizi diye yalvaracaklar. Gebertin bizi diye.”
Anlaşılan yeni cezalandırma yöntemleri var gündemde
Neyse onlar, lafı bile titretiyor insanı!


“Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir”
Atatürk