Gündem Mahsur işçi baba oldu

Mahsur işçi baba oldu

30.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Karaman’da mahsur kalan işçilerden Hüseyin Gültekin’in eşi, kazadan saatler sonra doğum yaptı. Hayata gözlerini açan erkek bebek, Gültekin ailesine buruk bir mutluluk yaşattı.

Mahsur işçi baba oldu

Ermenek’teki maden faciasında balçık altında kalan 18 işçinin hikâyesi ve kurtarma çalışmalarını yaşlı gözlerle izleyen yakınlarının öyküleri de madencilerin Soma’dan Zonguldak’a değişmeyen kaderlerini gözler önüne serdi. Anneler, 301 madenciye mezar olan Soma’daki maden faciasının yasını hala tutarken, Ermenek’teki faciayla anneler bir kez daha ağladı. Acılı öyküler açığa çıkarken, ocakta kalanlardan bazıları ilk iş günlerinde kazaya yakalandı.
İşte o acı dolu hikâyeler:

Mahsur kalan işçilerden Hüseyin Gültekin (28) dün baba oldu. Eşinin mahsur kaldığı faciadan birkaç saat sonra doğum sancıları başlayan Ayşe Gültekin, Ermenek Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ayşe Gültekin sezanyenle 3 kilo 200 gram ağırlığında erkek çocuk dünyaya getirdi. Doktorlar, bebek ve annesin sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti. Bir yıllık evli olan Gültekin’in, maden ocağındaki kazadan haberi olduğu ancak eşinin halen mahsur kaldığını bilmediğini, öğrenmemesi için de odasındaki televizyonun dahi açılmadığı kaydedildi.

Davutoğlu ziyaret etti
Yakınları, Hüseyin Gültekin’in baba olacağını öğrendiğinden itibaren eşinin doğum yapacağı günü sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Öte yandan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hüseyin Gültekin’in doğum yapan eşi Ayşe Gültekin ve bebeğini, madende mahsur kalan başka bir işçinin tedavi gören babasını ve yardım çalışmaları için Ermenek’e gelirken geçirdiği kazada yaralanan görevliyi hastanede ziyaret etti. Davutoğlu, “Bebek ve anne gayet sıhhatli. Bebek de dünya tatlısı. Daha isim koymamışlar. Allah hayırlı, uzun ömür versin. Allah hayırlı bir haber almayı da nasip etsin” dedi.

‘Babam mama getirecek’

Mahsur kalan işçilerden İsmail Gürses’in evinde hüzün ve gözyaşı hakim. Gürses’in eşi Fatma ve yakınları zaman zaman sinir krizi geçirdi. Ailenin 3 yaşındaki oğlu Mustafa ise, “Babam bana mama getirecek” diyerek ağlayanları susturmaya çalıştı.

Ocak altında kalan işçilerden evli ve bir kızı olan Mehmet Baha’ydı. 9 yıllık madenci Baha, torba kanun çıkmadan önce ayda bin 100 liraya çalışıyordu. Yasa çıktıktan sonra ise ilk kez bin 927 lira alacaktı. Baha, 24.00-08.00 olarak bilinen sıfır vardiyasından çıkmıştı. Ancak mühendisin “Bugün burada kömür çıkar. Yemekten sonra arkaya eleğe geleceksin” demesi üzerine, öğle vardiyasına da (08.00-16.00) kaldı.
CHP’li Özel, Baha’nın sıfırdan çıkıp sabah vardiyasına da girmesini, “bu bir cinayet” diye nitelerken, “İşçilerin çalışma süresi 7.5 saattir. Bu saatten fazla çalıştırılamazlar. Böyle bir şey tam bir cinayettir” şeklinde konuştu. Kocası mahsur kalan Mehmet Baha’yı bekleyen Emiş Baha, “Geldim buraya, eşimin ayakkabısının tekini buldum. Teki burada kalmış. Sen eve nasıl geleceksin?” diyerek ağladı.

Haberin Devamı

“Gitme Mustafa’m”

Eşi ve kardeşi mahsur kalan Zeynep Tokal da ocak girişinde gözyaşları içinde kurtarma çalışmalarını izledi. Tokal, “Gitme Mustafa’m” diyerek gözyaşı döktü.

‘Kaçın’ dedi mahsur kaldı

Faciadan kurtulmayı başaran madenci Kerim Pınarlı, dehşet anını şöyle anlattı: “Dağınık bir halde yemek yiyorduk. Gaz ölçüm cihazı alarm verdi. Arkadaşlarımız ‘Gelmeyin kaçın’ diye bağırdı. Hızla desendereye (çıkış rampası) ulaştık. Durduk. Neden gelmediler diye arkamıza baktık. Gaz kokusu daha fazla gelmeye başlayınca çıkalım diye uğraştık.”

Soma’da röportaj vermişti

Soma’daki maden faciasından sonra yaptığı açıklamada, korkarak madencilik yaptığını söyleyen Recep Çiloğlu (57) Ermenek’te mahsur kalan madenciler arasında yer aldı. TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağında uzun yıllar çalıştıktan sonra 1994’te emekliye ayrılan evli ve 3 çocuk babası Çiloğlu, özel maden ocaklarında çalışmaya devam etti. Çiloğlu, Soma’da özel bir maden ocağında çalıştıktan sonra 4 yıl önce Ermenek’te kazanın meydana geldiği ocakta işbaşı yaptı.
‘Başka iş düşünmedim’
Çiloğlu, 301 madencinin yaşamını yitirdiği kazadan 5 gün sonra Hürriyet’e verdiği röportajda madenciliğin güçlüklerini anlattı. Röportajda 40 yıldır madene inip çıktığını söyleyen Çiloğlu, “Kaç metre aşağıda, doğayla mücadele ediyorsunuz. Üzerinizde milyarlarca ton yük var. En riskli zanaat kolu bu. Ama ben hiç düşünmedim başka bir işi. Oğlum da dinamitçi olarak çalışıyor madende. Onun için daha çok korkuyorum” dedi. Çiloğlu röportajda, TTK Üzülmez Müessesi’nde çalışırken 6 arkadaşıyla göçükte kaldıklarını ve kendi imkanlarıyla sağ olarak çıkmayı başardıklarını da söyledi.