'Meclis’i Yenişehir Pazarı’ndan çıkaralım'

Cumhurbaşkanlığı’nın pazarlık meselesi yapılmasını “çirkinlik” olarak nitelendiren Bahçeli, “Meclis’i Yenişehir Pazarı’ndan çıkarmak lazım. Cumhurbaşkanı adayına, ‘biz size oy vereceğiz, 25-30 bakanlıktan şu kadarını alırız’ derse, bu daha çirkin, kötü ve yakışmayan bir parlamenter sistemi daha da aşan çürümüşlüğün ifadesi olur” dedi.

Bahçeli, özetle şunları kaydetti:

SIRRIN S’Sİ: Cumhur ittifakı olunca aynı eş zamanlı yapılmış olan milletvekilliği seçiminin cumhurbaşkanlığı seçimiyle de anlamlandırılarak oluşmuş bir ittifak olur. Eğer burada bir ittifaka uzlaşma sağlanırsa, bu milletvekilliği olmaktan çıkar, cumhur ittifakı olarak cumhurbaşkanlığı seçimine de sirayet edebilir. O zaman milletvekilliğinde elde edilebilecek olan rakam, güçlü bir rakam olabilirse cumhur ittifakının önerdiği adayın da seçilmesi o kadar güçlü olur. Bunda ne mahsuru var? Sırrın S’sini de söylüyorum. Cumhur ittifakı olursa, Cumhurbaşkanlığı seçimi de olur. Buradaki ittifak, orada da devam eder diyoruz.

‘600 aday çıkacak’

AK PARTİ’NİN SIRRI: (Ak Parti yüzde 10 seçim barajının düşürülmesine sıcak bakılmadığı belirtiliyor?) Bize intikal eden bir şey yok. Herkes bu ittifak nasıl yapılacaksa, hazırlayıp gelmeleri lazım. MHP’yle, CHP’yle görüşsünler. Kimi arzuluyorlarsa, görüşsünler. Dayatmayla olmaya kalkarsa, haklılar. 316 milletvekilleri var, istediklerini yaparlar. Yani yüzde 10 mu yüzde 7 mi getirmek istiyorlar? Cumhurbaşkanlığı seçimi için onların da sırrı varsa, onu da söyleyelim. MHP olarak ben, şu partilerle ittifak yapıyorum, siyasi kimliğimi de koruyorum. 600 milletvekili adayını da ittifaka sunuyorum. O zaman 600 aday çıkacak. Bu adaylar üzerinden ittifak kaç oy aldı, ne kadar oy aldı. Bize ne kadarı düştü, biz ne kadar başardık? Bunlar seçimin sonrasında ortaya çıkacak.

‘50+1’in sağlanması’

MAHALLİ SEÇİMLER: (Bu sistem uygulandığında çarpan etkisi mi olur?) Öyle olur. Biz de diyoruz ki şimdi cumhur ittifakı var. Madem ki milletvekilliği seçiminde buraya oy veriyorsun, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de düşün bakalım, buraya mı vereceksin? Bunun en güzel örneği de 30 Mart Mahalli İdareler Seçimi’dir.

Burada belediye başkanlığına aday gösteriyorsunuz, belediye meclis üyesi kim olursa olsun demiyorsunuz. Bir liste çıkarıyorsun. Belediye başkanlığı ile beraber sunuyorsun. Belediye başkanına oy veren kişiler, büyük çoğunlukla o partinin meclis üyelerine de veriyor.

TAK TAKLARIN TOPLAMI: Evet, tak-tak. Bunda da öyle. Mesela gelecek E partisine, Cumhur’a ‘tak’ vuracak. İki taktağı öbürü de yapacak. Tak takların toplamı ittifakın gücünü gösterecek. 50+1’in sağlanmasında kesin etkili olur.

İKİNCİ SIR: (CHP ve diğerlerinin bir araya gelmesini de engellemiş oluyorsunuz bu durumda diyebilir miyiz?) Sırların birine S-1 dersek, ikincisi de S-2 olur.

‘Daha büyük kötülük getirir’

YENİŞEHİR PAZARI:

(Diyelim ki E ve F partileri ittifak yaptılar. E partisi çoğunluğu aldı, Cumhurbaşkanı’nı da çıkardı. Küçük ortak F partisi Cumhurbaşkanı’nın hükümetinde yer alır mı?) Cumhur ittifakı ve benzer ittifaklarda böyle bir prensip, böyle bir talep de yok. Olması da doğru değil. Yani biz bir ittifak yapıyoruz, eğer Cumhurbaşkanı siz seçilirseniz, şu kadarını biz alırız, bu kadarını biz alırız, bu yok. Bu Cumhurbaşkanlığı sistemini pazarlığa dönüştüren bir yapı oluşturur. Daha büyük bir çirkinlik ve kötülük getirir. Onun için Yenişehir pazarından Meclis’i çıkarmak lazım.

ÇÜRÜMÜŞLÜK:

F veya E partisi bir milletvekili adayına, Cumhurbaşkanı adayına, ‘Biz size oy vereceğiz, 25-30 bakanlıktan şu kadarını alırız’ derse, bu daha çirkin, kötü ve yakışmayan bir parlamenter sistemi daha da aşan çürümüşlüğün ifadesi olur. Bunu
yapacaklarsa vazgeçmeleri lazım.

‘Operasyon olabilir mi?’

“Karşılıklı gerilim, bu soruşturmayı gerektirecek boyuta da gelebilir. Doğru olur, yanlış olur, iftira olur, araştırılır. “Efendim sizin partiye de olabilir mi? Ben olmaz diye düşünüyorum. Olabilir mi, belli olmaz.”