09.11.2015 - 10:21 | Son Güncellenme:
Günümüzün en önemli sorunlarından biri olan kanserin 20 yıl içinde çok daha yıkıcı bir güç haline gelmesi bekleniyor. Türkiye'de kanserle yaşayan hasta sayısının 2015 yılında 537 bine, 2020 yılında 734 bine, 2030 yılında ise 1,3 milyon kişiye çıkacağı tahmin ediliyor . Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer ve prostatken, kadınlarda ise en sık görülen meme kanseri olmaya devam ediyor. Pfizer Türkiye Onkoloji Medikal Lideri Esra Dumanlı, her sekiz kadından birinin yakalanma riski taşıdığı meme kanseri konusunda Pfizer’in yeni tedaviler geliştirmek için sürekli çalıştığını belirtti.
Kanseri yenmek için, mevcut ve gelecekteki kanser hastalarının ihtiyaçlarına cevap vermek ve hastaların yanında olarak onlara en iyi tedaviyi sunabilmek için çalışan Pfizer Onkolojidevlet, hasta, hasta yakınları ve doktorlar gibi kanserle mücadele eden farklı paydaşların oluşturduğu işbirliğinin temel bir üyesi.
Pfizer’in, yenilikçi tedavileriyle hastaların yaşam sürelerini uzatmak için tüm paydaşlarla işbirliği içinde çalıştığını belirten Pfizer Türkiye Onkoloji Medikal Lideri Esra Dumanlı, Pfizer’in yenilikçi ürünlerinin, sadece 2014 yılında Avrupa genelinde farklı kanser türlerine yakalanmış 47.000’den fazla hastanın tedavisinde kullanıldığını vurguladı ve şöyle devam etti:
“Umut veren bu yenilikçi çalışmalarımız sayesinde,10 yılı aşkın süredirönemli bir gelişme kaydedilmemiş bir alanda, hastalara fayda sağlayan yeni bir meme kanseri tedavisi geliştirdik. Ayrıca böbrek, akciğer kanserleri ve hematolojik kanserlere yönelik 14 biyolojik ürün ve küçük molekülün faz I-III çalışmaları devam ediyor.”
Kanser tedavisini dönüştürecek güç immünoonkolojide!
Pfizer’in en öncelikli alanlarından birinin immünoonkoloji olduğunu belirten Dr. Esra Dumanlı, “Pfizer olarak, immünoonkoloji biliminin gelişmesi için çok çalışıyoruz. Gelecekte kanser tedavisini dönüştürecek gücün immünoterapide olduğuna inanıyoruz.” dedi.
“Kanser tedavisi alanındaki yenilikçi yaklaşım ve yenilikçi ilaçlar doktorlara her hastada en iyi sonuca ulaşmak için daha çok seçenek ve araştırmacılara, yeni nesil gelişmeleri inşa edebilecekleri yeni bir temel sağlıyor. Son 60 yılda kan kanserleri üzerine kaydedilen istikrarlı gelişmeler sayesinde, Avrupa genelinde en çok görülen kanserlerden biri olan Hodgkin hastalığında 5 yıl hayatta kalma şansının %80,8’e yükselmesi de, buna verilecek harika bir örnek.”
Kanser tedavisinde yeni öncelik: “kişiye özel tedavi”
Pfizer Onkoloji’nin her bir hastanın ve her bir kanser tipinin karmaşık yapısını anlamayı ve bu yaklaşımla daha etkin tedaviler geliştirmeyi hedeflediğini belirten Dr. Esra Dumanlı şöyle devam etti:“Dünyada kanser tedavisinde en öncelikli konuların başında, her hastaya standart bir tedavinin verilmesi yerine her birey özelinde tedaviyi farklılaştırmayı ve hastanın hayatına daha çok değer katmayı hedefleyen “kişiye özel tedavi” gelmektedir.
Pfizer Onkoloji olarak biz de bu konuyu önceliğimize alarak, hekimlerimizle birlikte “kişiye özel” ilaçların hastalara ulaşması için çalışmaya devam edeceğiz.Kişiye özel tedaviyi mümkün kılacak ilaçları geliştirmeye yönelik araştırma yapmak ve bu tedavilerden görülen yararı arttırmak öncelikli hedefimizdir. Halihazırda böbrek kanseri ve akciğer kanseri tedavilerinde kullanılan ilaçlarımız bulunmaktadır. Yeni tedavilere ihtiyaç duyulan iki alanda; meme kanseri ve hematolojik kanserler için de yeni tedavilerimiz geliştirilmekte olup, bunların bir kısmı ABD ve Avrupa’da onaylanmış durumdadır.”
Dünya genelinde her yıl 1,7 milyon kadına meme kanseri tanısı koyuluyor
İleri evre, yani metastatik meme kanserine dikkat çeken Dr. Esra Dumanlı şöyle konuştu: “Pfizer,meme kanserine yönelik yenilikçi tedaviler geliştirmek için hızlaçalışıyor.Meme kanseri genel olarak erken evrede teşhis edilmekle birlikte; tanı anında hastaların %9’u metastatik evrededir.
Nükseden hastalarla beraber değerlendirildiğinde, tüm meme kanseri hastalarının yaklaşık dörtte biri metastatik hastalığa sahiptir. Pfizer olarak, hastalıkları metastatik fazda olan bu kadınların büyük bir bölümünde hastalığın progresyonunda gecikme sağlayacak yeni mekanizmalar ve yenilikçi tedaviler üzerinde çalışıyoruz.”
Meme kanseri nedir?
Meme Kanseri dünya genelinde kadınlar arasında en sık görülen kanser türüdür. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. İlk başta meme kanserinin erken evrelerinde tanı konan kadınların yüzde 30’unda, zaman içinde ileri ya da metastatik hastalık görülür.
Meme kanseri risk faktörlerinden bazıları şöyle sıralanabilir: yaş (risk yaşla birlikte ve 55 yaş üzerinde artar), aile geçmişi, gen mutasyonu, üreme geçmişi (Menstrüasyonun 12 yaşından önce başlaması veya menopoza 55 yaşından sonra girmek, tam süreli gebeliği olmamak, ya da tam süreli ilk gebeliğin 30 yaşından sonra olması kadının meme kanseri olma riskini hafifçe arttırabilir).Meme kanserlerinin sadece %7-9’luk bir kısmı ailesel geçişlidir. Özellikle anne tarafında genç yaşta meme kanseri ve erkek meme kanseri görülmesi ailesel bir geçişe işaret edebilir.