Gündem Merdiven altı anaokulları

Merdiven altı anaokulları

27.08.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

İzmir’de 3 yaşındaki Alperen’in anaokulu servisinde hayatını kaybetmesinin ardından Milliyet, çocuğunu anaokuluna kayıt ettirmek isteyen bir veli gibi bazı anaokullarını aradı ‘Merdiven altı’ anaokulları eğitmenleri, okullarının Milli Eğitim’den veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan alınan ruhsata sahip olmadıklarını söylerken çekinmiyor bile

Merdiven altı  anaokulları

İzmir’de okul servisinde unutulduktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 3 yaşındaki Alperen Sakin’in ölümünün ardından yürütülen idari soruşturmada anaokulunun kapatılmasına karar verilmişti. Milliyet, Alperen’in ölümünün ardından binlerce ailenin çocuklarını emanet ettiği anaokullarını mercek altına aldı. Karşılaşılan tablo ise oldukça ürkütücü. Zira okul öncesi eğitim veren bazı kurumların ne Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ne de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan alınmış ruhsatları bulunuyor...
İstanbul’da özellikle Bağcılar, Bahçelievler, Fatih ve Zeytinburnu gibi ilçelerde anaokulu ruhsatı olmadan hizmet veren pek çok anaokulu, yuva, kreş bulunuyor. Çoğunluğu bir binanın bodrum katında yalnızca basit bir tabelayla hizmet verirken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatından bihaber eğitim programları sunuyor. Hemen hepsinin ortak özelliği isimlerinde ‘oyun evi’, ‘çocuk evi’, ‘yetenek geliştirme merkezi’, ‘atölye’ gibi ifadeler yer alması. Anaokulu olmadıkları için ‘anaokulu’ ismini kullanamıyorlar, ancak eğitim kurumu izlenimini yaratmak için bu isimleri kullanıyorlar.

Merdiven altı  anaokulları


‘Belediyeye bağlıyız’
Anaokulları veya gündüz bakımevleri, mevzuatta okul öncesi eğitim kurumları olarak yer alıyor. Bu yüzden mutlaka Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan (ASPB) ruhsat almaları gerekiyor. Çocuğunu kaydettirmek isteyen bir veli gibi aradığımız bazı anaokulu yöneticileri ise “Belediyeye bağlıyız” diyor. Ancak bu, aslında o yerin anaokulu ruhsatı olmadığını, sadece ‘ticarethane’ olarak faaliyet gösterdiğine işaret ediyor.
İlk olarak Fatih’te bir apartmanın bodrum katında faaliyet gösteren yeri arıyoruz. 4.5 yaşında bir çocuğun kaydedileceğini söylediğimiz ve isminin Zeynep olduğunu belirten eğitmen, “merdiven altı” anaokuluna ilişkin, “08.30-17.30 arası açığız. Servimiz de var ama ben çocuk küçük olduğu için tavsiye etmem” diyor. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatının uygulanıp uygulanmadığını sorduğumuzda ise, “Her ikisi de oluyor” cevabını veren eğitmen şunları söylüyor: “Normal okul öncesi eğitimler veriyoruz. Milli Eğitim’e bağlı değiliz. Belediyeyle ilgili işlemlerimiz var, halletmeye çalışıyoruz. İşlemlerle ilgili bazı sıkıntılarımız var. Üç senedir açık okulumuz. Belediyeden ruhsatımız vardı. Yasal olmayan bazı şeyler çıktı” diyor.
E-okula kayıt yok
Esenler’deki kurumun eğiticisi de pek farklı şeyler söylemiyor. Eğitmen, “Sulu boya, hamur, resim gibi eğitimlerin yanında dua ve ilahi eğitimleri veriyoruz. Bununla beraber kişisel gelişimleri çok önemli. Bunlarla ilgili aktivilerimiz de var” diyor. MEB’in müfredatını uyguladıklarını ancak MEB’e kayıtlı olmadıklarını belirten eğitmen, “E-okula kayıtlı değil öğrenciler” ifadelerini kullanıyor.
‘MEB’e bağlı değiliz’
Bir diğer kurumun eğitmeni de “MEB müfredatında yer alan hangi eğitimi alması gerekiyorsa hepsini alıyor ama artı olarak Kur’an eğitimi de alıyor. E-okul sistemi sadece MEB’e bağlı okullarda olur. Biz MEB’e bağlı değiliz. Derneğe bağlı bir sistem yürütüyoruz. Çünkü dini eğitim de verebilmemiz için MEB’e bağlı olmamamız gerekiyor” diyor.

Ruhsat neden önemli?

Uzmanlar, ailelerin çocuklarını gönderdikleri anaokullarına mutlaka MEB veya ASPB ruhsatını sormaları gerektiğini söylüyor. Çünkü ruhsat alınması sırasında, deprem raporu alınması, binanın iskanın olması, yangın ve emniyet açısından gerekli önlemlerin alınması gibi çocukları koruyacak kontroller yapılıyor. Ruhsatların tarihini de kontrol etmeleri önerilirken, ruhsatsız kurumda bir problem oluşması durumunda ailelerin muhatap bulamayacağı hatırlatılıyor.

‘850 öğrencisi olan bile var’

Okul Öncesi Eğitim Kurumları ve Eğitmenleri Derneği (OKEVED), ruhsatsız anaokullarına karşı çalışmalar yürüten bir sivil toplum kuruluşu. Derneğin başkanı Sefa Özdemir, bu tip okullarla mücadele ettiklerini belirterek, şöyle konuşuyor:
“Sistemde o kadar ciddi bir çarpıklık var ki, bazı kurumlar belediyeden bir ruhsat dahi almadan bu işi yapıyor. Hoş belediye ruhsatı anaokulu açmak için zaten yeterli değil. Bağcılar, Ümraniye, Bahçelievler, Fatih, Zeytinburnu adeta kaçak okullardan geçilmiyor. Bununla ilgili bir rapor hazırlamaya kalktık ancak başaramadık. Çünkü sayıları bilinmiyor. Bugün kapatılan bir kurum, iki gün sonra başka isimle açılabiliyor. Bir belediye, ilçede kaç çocuk olduğunu ve bunların kaçının e-okula kayıtlı olduğunu karşılaştırdı. Yaklaşık 2 bin çocuğun kaçak okullara gittiği tespit edildi. 850 öğrencisi olan sadece bir okul var. Şikayet ediyoruz ama ben sorguya çekiliyorum. Bugüne kadar 18 kurum için başvuruda bulunduk. Bunu sadece bir ilçede yaptık. Sonuç; sadece 1-2 tanesi kapatıldı. Bu çok ciddi bir sorun.”

Özel öğretim kurslarına sıkı denetim

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 1 Ağustos itibarıyla sadece bir bilim grubunda eğitim verilmesi hükme bağlanan özel öğretim kurslarının ilk denetimlerinin 31 Ekim’e kadar yapılması ve gerekli idari para cezalarının kesilmesi talimatını verdi.
Yılmaz, illere gönderdiği genelgede, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle özel öğretim kurslarının, bir bilim grubunda hazırladığı ve bakanlığın onayladığı kurs programını uygulayabileceğini belirtti. Genelgede, 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında özel öğretim kurslarının faaliyetlerine 1 Ağustos 2017 itibarıyla bir bilim grubunda devam edebileceğini hatırlatan Yılmaz, 4 Ağustos 2017 itibarıyla da bir bilim grubunda faaliyet göstermek üzere kurum açma izinleri düzenlenmeyen bu kurslar hakkında sürekli kapatma işleminin uygulanacağını bildirdi. Özel öğretim kurslarının dönüşüm için gerekli işlemleri yerine getirmeleri yönünde düzenlemelerin yapıldığına işaret eden Yılmaz, bu kurumların dönüşümleriyle ilgili işlemlerin 4 Ağustos 2017’de tamamlandığını vurguladı. Yılmaz, özel öğretim kurslarının bakanlıkça belirlenmiş esaslara uyup uymadığı, onay aldıkları bir bilim grubunda eğitim verip vermediği ve çalıştırdıkları eğitim personelinin onay alınan bilim grubuna uygun olup olmadığı konularının takibi ile denetiminin önem kazandığını kaydetti.
Üçüncüde kapatılacak
Bakanlığın gözetim ve denetiminde faaliyet gösteren özel öğretim kurumlarının mevzuata aykırı fiilleri ile bunlara uygulanacak cezai yaptırımların Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda belirlendiğini ifade eden Yılmaz, bu kapsamda, haftalık ders çizelgesi ve programların bakanlık izni olmadan uygulanması halinde brüt asgari ücretin 5 katı idari para cezası verileceğini hatırlattı. Bu kapsamda, özel öğretim kurslarının 31 Ekim 2017’ye kadar denetimlerinin yapılması gerektiğini bildiren Yılmaz, denetimlerde, mevzuata aykırı fiillerin düzeltilip düzeltilmediğinin tespiti amacıyla 22 Aralık 2017’ye kadar ikinci denetimlerin gerçekleştirilmesini istedi. Aynı fiillerin tekrarı halinde kanunda idari para cezasının 5 katı artırılarak verileceğinin hüküm altına alındığını belirten Yılmaz, sonrasında bu kurumların 19 Ocak 2018’e kadar tekrar denetlenerek, mevzuata aykırı fiillerin üçüncü kez devamı halinde kurum açma izni ruhsatının iptal edileceğini bildirdi. Yılmaz, özel öğretim kurslarının bu esaslar dikkate alınarak denetlenmesi talimatını verdi. lANKARA Milliyet