İstanbul Merkez, 2019 Yılı Para Ve Kur Politikası Metnini Açıkladı

Merkez, 2019 Yılı Para Ve Kur Politikası Metnini Açıkladı

05.12.2018 - 11:29 | Son Güncellenme:

.

Merkez, 2019 Yılı Para Ve Kur Politikası Metnini Açıkladı

Merkez Bankası 2019 yılı para ve kur politikası metnini açıkladı. Metinde, "Para politikası enflasyonu hedefe yaklaştıracak şekilde oluşacak" ifadesi yer aldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2019 yılı para ve kur politikası metnini yayımladı. Buna göre Merkez, 2018 yılında fiyatlama davranışındaki bozulma ve enflasyon görünüme ilişkin risklere karşı fiyat istikrarını desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirdi. Ayrıca, Haziran ayı itibarıyla para politikası operasyonel çerçevesinde sadeleşme süreci tamamlanmış ve böylelikle para politikasının öngörülebilirliği önemli ölçüde artırıldı. 2018 yılı Ocak-Mart döneminde para politikasındaki sıkı duruş korunurken, Nisan ayında fiyat istikrarını desteklemek amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapılmış; Mayıs ayında ise piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları ve enflasyon beklentilerinde süre gelen yükselişin genel fiyatlama davranışlarına dair oluşturduğu riskler ışığında para politikasındaki sıkı duruş güçlendirildi.

Bu politika tepkisine ek olarak, TCMB, para politikasının öngörülebilirliğini artırmak ve aktarım mekanizmasını güçlendirmek amacıyla 28 Mayıs 2018 tarihinde yaptığı duyuru ile para politikasının operasyonel çerçevesinde sadeleşme sürecini tamamladı. Buna göre, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı TCMB politika faizi oldu. TCMB fonlamasının tamamı haftalık repo ihaleleriyle sağlanmaya başlandı. TCMB’nin gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında +/- 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verildi. Böylelikle, gecelik borçlanma ve borç verme oranları bir hafta vadeli repo ihale faizi etrafında simetrik bir koridor oluşturdu.

Ağustos ayı başında finansal piyasalarda gözlenen aşırı oynaklık nedeniyle Türk lirasının hızlı biçimde değer kaybetmesi karşısında TCMB, piyasaların etkin işleyişini sağlamak amacıyla Türk lirası ve döviz likidite yönetimlerini destekleyen finansal istikrar odaklı bir dizi önlem aldı. Rezerv opsiyonu mekanizması (ROM) kapsamında döviz imkânına ilişkin üst sınır indirildi, Türk lirası ve yabancı para zorunlu karşılık oranları düşürülerek piyasalara likidite sağlandı, bankaların teminat koşullarına esneklik getirildi, vadesinde ödenme koşuluyla reeskont kredilerinin geri ödemesinin Türk lirası olarak yapılabilmesine olanak tanındı.

TCMB ayrıca fonlama stratejisinde de değişikliğe gitti; 13 Ağustos-14 Eylül 2018 tarihleri arasında haftalık repo ihalesi açılmayarak fonlama TCMB borç verme faiz oranı üzerinden gecelik vadede yapıldı. Finansal piyasalarda yüksek oynaklık gözlenen söz konusu dönemde maliyet yönlü baskılar ve bunun ikincil etkileri enflasyon görünümünü olumsuz etkiledi. Bu çerçevede TCMB, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla Eylül ayında güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirdi; bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 24 düzeyine yükseltildi ve fonlamanın tamamı tekrar haftalık repo ihaleleri ile sağlanmaya başlandı.

2018 yılında TCMB artan döviz kuru oynaklığı ve sağlıksız fiyat oluşumları karşısında piyasaların etkin çalışmasını ve aktarım mekanizmasını desteklemek amaçlarıyla sahip olduğu araç setini genişletti ve en etkin şekilde kullandı. Bu kapsamda, TCMB Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında kurumsal ve bireysel yatırımcılarla Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerine başladı. Kasım ayında Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası devreye alındı. Söz konusu adımlar ile vadeli işlem piyasalarının derinleşmesine ve dolaylı olarak reel sektörün kur riski yönetimine katkı sağlanması amaçlandı.

Karar alma süreci ve iletişim politikası
Para Politikası Kurulu (Kurul), 2019 yılında, önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde yılda sekiz toplantı yapacağını açıkladı. Para politikası kararı ile kısa gerekçesi, İngilizce çevirisi ile birlikte, toplantı ile aynı gün saat 14.00’te; Kurul’un ayrıntılı değerlendirmelerini içeren toplantı özeti ise toplantıyı takip eden beş iş günü içinde TCMB internet sayfasında yayımlanacağı bilgisini verdi. Önümüzdeki dönemde iletişim politikası destekleyici bir araç olarak etkin bir biçimde kullanılacağı kaydedildi. Para politikasının temel iletişim araçları Kurul duyuruları ve enflasyon raporu olduğunun altını çizen TCMB, enflasyon raporunun yılda dört defa yayımlanmasına ve para politikası uygulamalarının kamuoyu ile iletişiminin etkin bir şekilde yapılabilmesi amacıyla bilgilendirme toplantılarıyla tanıtılmasına devam edileceğini bildirdi. Ayrıca, belirli bir takvim çerçevesinde yatırımcılarla gerçekleştirilen teknik içerikli toplantılar ile paydaşlarla görüşmeler sürdürüleceği açıklandı.

Fiyat istikrarını sağlamanın öneminin kamuoyuyla paylaşılması iletişim politikasının temel önceliklerinden birisi olacak. Basın, akademik çevreler, genel kamuoyu ile iletişim için basılı ve elektronik yayınların yanı sıra sosyal medya, Herkes İçin Ekonomi mikrositesi gibi platformlar kullanılacak; bu doğrultuda toplantılar, seminerler ve etkinlikler düzenlenecek. İktisadi okuryazarlık ve finansal farkındalık seviyesinin artırılmasına yönelik çalışmalar, iletişim ve bilgilendirme faaliyetlerinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecek.

Finansal İstikrar Raporunun yanı sıra para ve kur politikası çerçevesi kapsamında Türk lirası ve döviz likiditesi yönetimine ilişkin kamuoyuyla paylaşılan duyurular ve TCMB’nin faaliyetleri ile para politikası uygulamaları hakkında çeşitli platformlarda yapılan sunumlar da kamuoyunun bilgilendirilmesinde önemli bir paya sahip olacak. Bunlara ilaveten, her ay yayımlanan ’Aylık Fiyat Gelişmeleri’ raporu, TCMB tarafından yayımlanan tartışma tebliğleri, ekonomi notları ve blog yazıları ile düzenlenen konferanslar da iletişim politikasının bir parçası olmaya devam edecek. Enflasyonun hedefin üzerinde seyretmesinde yapısal faktörlerin etkisi önemli olup, enflasyonla mücadele ortak ve bütüncül bir çaba gerektirdiği belirtilirken, bu nedenle, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilmesi fiyat istikrarına ve toplumsal refaha önemli ölçüde katkıda bulunacak. Bu bağlamda, TCMB’nin yapısal unsurların analizine ve bunlarla ilgili kamuoyunda farkındalığı artırmaya yönelik çabaları sürecek.

Mali disiplin enflasyonla mücadele açısından büyük önem taşıdı. Bu nedenle para politikası ile maliye politikası arasındaki eşgüdüm enflasyonla mücadele ve makroekonomik dengelenme açısından büyük önem taşıdı. Makro politikaların ve yapısal reformlar konusunda atılacak adımların etkin bir iletişimle enflasyona odaklı ve eşgüdüm içinde oluşturulması para politikasının hareket alanını genişleterek enflasyonla mücadeleye önemli bir destek verecek.

2018 yılı TL likidite gelişmeleri
2017 yıl sonu itibarıyla 137,5 milyar TL olan sistemin fonlama ihtiyacı yıl boyunca TCMB işlemleri, para tabanı ve kamu işlemlerinin etkisiyle yaklaşık 7,4 milyar TL azalış göstererek 30 Kasım 2018 tarihi itibarıyla 130,1 milyar TL seviyesine geriledi. Bu dönemde, kamu işlemleri sistemin fonlama ihtiyacını artırıcı yönde, TCMB işlemleri ise özellikle ihracat reeskont kredileri kaynaklı olarak sistemin fonlama ihtiyacını azaltıcı yönde etkiledi. TCMB, 28 Mayıs 2018 tarihinde yaptığı duyuru ile para politikası operasyonel çerçevesine ilişkin sadeleşme sürecinin tamamlanmasına karar verdi. 1 Haziran 2018 tarihinden itibaren, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının politika faizi olarak ilan edilmesiyle birlikte TCMB fonlaması bir hafta vadeli repo ihaleleri ile sağlanmaya başlandı ve gecelik piyasa faizlerinin politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizi etrafında oluştuğu gözlendi.

Öte yandan, Ağustos ayında piyasalarda yaşanan şoklar karşısında finansal istikrarın desteklenmesi ve piyasaların etkin işleyişinin sürdürülmesi amacıyla 13 Ağustos 2018 tarihinde çeşitli tedbirler alındı. Söz konusu tedbirler kapsamında likiditeye erişim ve teminat koşullarında esneklikler sağlanarak istikrar için gerekli adımlar atıldı. TCMB nezdinde gerçekleştirilen Türk lirası işlemleri teminat koşullarının sadeleştirilmesine yönelik teknik çalışmalar 2018 yılında da devam etti. Bu çerçevede, 2018 yılı Ocak ayında bankaların Bankalararası Para Piyasası ve Açık Piyasa İşlemleri için bulundurdukları teminatlar birleştirildi. 30 Kasım 2018 tarihinden itibaren ise döviz piyasaları işlemleri ortak teminat sistemine dahil edilerek TCMB bünyesindeki piyasalarda gerçekleştirilen tüm piyasa işlemleri tek bir teminat sistemi altında birleştirildi. Ayrıca, 2018 yılının Şubat ayından itibaren altın, Türk lirası işlemleri için teminat olarak kabul edilmeye başlandı.

Ağustos ayı sonrası dönemde bankaların teminat yönetimlerine dair esneklik sağlamak amacıyla, bir hafta vadeli repo ihalelerinde kazanan tekliflerin bir bölümünün veya tamamının, bankalar tarafından talep edilmesi halinde repo işlemi yerine aynı faiz oranı ve vade ile Bankalararası Para Piyasasında depo işlemi olarak sonuçlandırılmasına imkân tanındı. 2018 yılı Ağustos ayında Türk lirası işlemler karşılığında alınan tüm teminatların iskonto oranı vade ayrımı yapılmaksızın yüzde 5 olarak belirlendi, Eylül ayında ise bankaların Bankalararası Para Piyasası borçlanmalarına karşılık bulundurmakla yükümlü oldukları minimum Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) teminat oranı yüzde 30’dan yüzde 10’a düşürüldü.

2018 yılı döviz likidite gelişmeleri
2018 yılında TCMB tarafından kullanılan araçlar ile bankaların döviz likidite yönetimlerine katkı sağlandı. Bu çerçevede TCMB rezervlerinin etkin kullanımı esas alınmış ve ürün çeşitliliği artırıldı. Zorunlu karşılık oranları ve ROM yoluyla sisteme döviz likiditesi sağlandı. Bu kapsamda, yabancı para ve TL zorunlu karşılık oranları indirilmiş ve ROM kapsamında döviz imkan oranı üst sınırı düşürüldü, bu suretle sisteme yaklaşık olarak 13,4 milyar dolar likidite verildi. 2018 yılı boyunca Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depoları ihalelerine devam edilmiş olup yıl içerisinde yapılan değişikliklerle ihale miktarı yıl içerisindeki en yüksek seviyesi olan 1,5 milyar dolardan 500 milyon dolara düşürüldü.

TCMB, döviz piyasalarında derinliği sağlamak ve reel kesimin kur riskini etkin yönetmesine katkıda bulunmak amacıyla 2017 yılı Kasım ayında başladığı Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satım İhalelerine devam etti. İlgili ihalelere ek olarak, döviz piyasalarının etkin işleyişine katkı sağlamak amacıyla, 31 Ağustos 2018 tarihinden itibaren Borsa İstanbul A.Ş. (BİST) nezdinde faaliyet gösteren Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) TL uzlaşmalı vadeli döviz işlemleri de gerçekleştirilmeye başlandı. TCMB ve BIST VİOP nezdinde gerçekleştirilen Türk lirası karşılığı vadeli döviz işlemlerinin toplam pozisyon miktarı son dönemde düşüş gösterdi.

1 Kasım 2018 tarihinde bankaların Türk lirası ve döviz likidite yönetimindeki etkinliğin artırılması amacıyla Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası işlemlerine başlandı. İlgili işlemler bankalarla bir hafta vadeli olmak üzere kotasyon yöntemiyle gerçekleştirilmekte olup söz konusu işlemlere dair maksimum tutar bankaların döviz piyasaları işlem limitlerinin yüzde 10’u ile sınırlandırıldı. Mevcut durumda, döviz karşılığı Türk Lirası Swap işlem tutarı 30 Kasım 2018 tarihi itibarıyla 295 milyon dolar seviyesinde oldu. Bu araçlara ek olarak, bankaların TCMB’den döviz deposu almak üzere kullanabilecekleri yaklaşık 50 milyar dolar seviyesinde toplam limitleri bulunmakta olup, bu kapsamda Ağustos ayında sınırlı miktarda işlem gerçekleşti. Ayrıca, döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine 13 Ağustos 2018 itibarıyla yeniden başlandı.

Bankaların döviz piyasaları nezdinde gerçekleştirdikleri işlemler için bulundurulması gereken teminat fazla bulundurma oranları 2018 yılında düşürüldü. Ayrıca, standart altın bankaların döviz piyasalarında gerçekleştirdiği işlemlerde teminat olarak kabul edilmeye başlandı. TCMB, yurt içindeki altın cinsi tasarrufların finansal sisteme dâhil edilmesine yönelik adımlara bu dönemde de devam etti. Aynı zamanda döviz karşılığı altın piyasası işlemlerine başlandı, ayrıca bankalara altın işlemlerinde lokasyon swap imkanı sunuldu.

2018 yılında döviz piyasalarında ihale yöntemiyle veya doğrudan döviz satışı gerçekleştirilmezken enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerinin 7,2 milyar dolar tutarındaki döviz talebi TCMB tarafından karşılandı.
TCMB Kanunu’nun 45’inci maddesi çerçevesinde, döviz üzerinden düzenlenen senetlerin reeskonta kabulü suretiyle Türkiye İhracat Kredi Bankası AŞ (Türk Eximbank) ve ticari bankalar aracılığıyla ihracatçılar ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerde bulunan firmalara Türk lirası olarak kullandırılan reeskont kredileri, vade sonunda döviz olarak geri ödenmesi özelliğiyle 2018 yılında da TCMB döviz rezervlerine en fazla katkıyı sağlayan araç olmaya devam etti.

Reeskont kredilerine uygulanan referans faiz oranları 2018 yılında da değiştirilmedi. 120 güne kadar vadeli reeskont kredilerine 1 aylık LIBOR/EURIBOR, 121-360 gün vadeli kredilere ise 6 aylık LIBOR/EURIBOR uygulandı. 2018 yılı ikinci çeyreğinde, piyasalarda yaşanan gelişmeler ve döviz kurlarındaki yüksek oynaklık göz önünde bulundurularak, finansal istikrarı desteklemek amacıyla, reeskont kredisi kullandırılan firmalara yabancı para cinsinden borçlarının Türk lirası cinsinden ödenmesi suretiyle kolaylık sağlanması hedeflendi.

2018 yılının sonunda yaklaşık 22,5 milyar dolar olması beklenen reeskont kredisi kullanımının 2019 yılında 25 milyar dolar civarında gerçekleşeceği, TCMB döviz rezervlerine katkının 2018 yılı sonunda yaklaşık 14,8 milyar dolar, 2019 yılında ise 23 milyar dolar civarında olacağı öngörüldü. 13 Ağustos 2018 tarihli basın duyurusu ile Türk lirası yükümlülükler için ROM kapsamında dolar yanı sıra euro cinsinden tesis imkânı getirilmesi ve yabancı para yükümlülükler için azami ortalama tesis imkânının yüzde 4’ten yüzde 8’e çıkarılmasıyla bankalara likidite yönetiminde esneklik sağlandı.
TCMB nezdinde dolar cinsinden tutulan zorunlu karşılıklara, rezerv opsiyonlarına ve ihbarlı döviz mevduat hesaplarına ödenen faiz oranı uluslararası piyasalardaki referans faiz oranlarındaki gelişmeler çerçevesinde 2018 yılında 50 baz puan artırılarak yüzde 2,00 seviyesine yükseltildi. Finansal kuruluşlar ROM imkânlarını istikrarlı bir biçimde kullanmakta olup, Türk lirası ve yabancı para cinsi göreli maliyetlerdeki değişim ile kısa dönem likidite ihtiyaçlarını dikkate alarak her zorunlu karşılık döneminde ROM kullanım oranlarını ayarladı.
Bankalara zorunlu karşılık ve ROM kapsamında sağlanan yabancı para likidite ile enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerine gerçekleştirilen döviz satımları rezervleri aşağı yönlü etkilerken, reeskont kredileri ile Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depo ihalelerindeki azalışlar ise rezervleri artıran temel faktörler oldu.

2019 yılında TL ve döviz likiditesi yönetimi
Küresel para politikaları gelişmeleri, ticaret savaşlarına ilişkin endişeler ve gelişmekte olan ülke varlıklarına yönelik risk iştahındaki oynaklıklar 2019 yılı için yukarı yönlü risk unsurları arasında ön plana çıktı. TCMB, 2019 yılında fiyat istikrarının sağlanması hedefi doğrultusunda elindeki politika araçlarını en etkin şekilde kullanmaya devam edecek. Bankaların TL ve döviz likidite yönetimlerine katkıda bulunmak amacıyla TCMB, 2018 yılında olduğu gibi piyasa şartları gereğince dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici bir rol oynamayı sürdürecek. Ayrıca, TCMB piyasa koşulları elverdiği müddetçe rezervleri artırma politikasına devam edecek.

2019 yılında TL likidite yönetimi çerçevesi
Bir hafta vadeli repo ihaleleri temel fonlama aracı olarak kullanılmaya devam edilecek. Bu çerçevede, Türk lirası likidite yönetiminde;
Günlük repo ihale miktarı belirlenirken ikincil piyasa gecelik faiz oranları ortalamasının politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı civarında oluşması,
Uygulanan likidite yönetimi stratejisi ile uyumlu şekilde para piyasalarının etkin ve istikrarlı çalışması,
Kullanılan araçların para politikasının etkinliğini desteklemesi,
Ödeme sistemlerinin kesintisiz çalışmasının temini,
Operasyonel yapının piyasalardaki olağandışı gelişmelere karşı yeterli esnekliğe sahip olması
hedeflenecek. Bu hedeflere ulaşmak ve para politikasının etkinliğini artırmak için likidite yönetimi genel çerçevesi belirlenirken, piyasadaki likidite düzeyi ve likiditenin sistem içindeki dağılımı da dikkate alınacak.

Bankacılık sistemi fonlama ihtiyacının yüksek olduğu günlerde, teklif ve teminat yönetiminin kolaylaştırılması ve likiditenin haftanın günlerine dengeli dağılımının sağlanması amacıyla vadeleri 6-10 gün arasında olmak kaydıyla farklı vadelerde birden fazla repo ihalesi açılabilecek.

TCMB’nin, likidite yönetiminde araç çeşitliliğini ve operasyonel esnekliğini koruyabilmesi için teknik nedenlerle açık piyasa işlemleri portföyünde yeterli miktarda DİBS veya Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketi (HMVKŞ) tarafından ihraç edilen Türk lirası cinsi kira sertifikası bulundurması gerekmektedir. Bu kapsamda;
2018 yılı için nominal 16 milyar TL olarak belirlenen TCMB Açık Piyasa İşlemleri portföy büyüklüğünün, ilave alım seçeneği saklı kalmak kaydıyla, 2019 yılında nominal 18,9 milyar TL olarak belirlenmesi,
2019 yılında vadesi gelecek nominal 2,6 milyar TL’lik kısım dahil olmak üzere söz konusu hedefe ulaşmak üzere doğrudan alım işlemlerinin gerçekleştirilmesi,
Doğrudan alım işlemlerinin, TCMB açık piyasa portföyünün itfa profili, piyasadaki likidite koşulları ve Hazine ve Maliye Bakanlığı iç borçlanma programı dikkate alınarak yıl içerisinde dengeli ve öngörülebilir bir çerçevede gerçekleştirilmesi, doğrudan alımı yapılacak kıymetlerin alım yapılacak ayın ilk iş günü saat 10.00’da veri dağıtım firmaları aracılığıyla ilan edilmesi,
Alım ihalelerinin Pazartesi, Çarşamba ve/veya Cuma günleri bir iş günü sonrası valörlü gerçekleştirilmesi,
Her bir ihale tutarının nominal en fazla 150 milyon TL olması,
İhalelere ilişkin diğer hususlarda mevcut düzenlemelerin geçerli olması ile birlikte gerektiğinde her türlü değişikliğin yapılabilmesi planlandı.

2019 yılında döviz likiditesi yönetimi çerçevesi
TCMB nezdindeki Döviz Depo Piyasasında bankalara toplam yaklaşık 50 milyar dolar limit ile bir hafta ve bir ay vadeli döviz likiditesi imkânı sağlanmaya devam edilecek. Bankalar kendilerine tanınan limitler çerçevesinde TCMB’ye bir hafta, iki hafta ve bir ay vadeli teminat döviz deposu getirebilecek.
Enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerinin döviz ihtiyacının gerekli görülen kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB tarafından doğrudan karşılanacak. Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depoları ihaleleri ile Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası işlemlerine 2019 yılında da devam edilecek. İhtiyaç olması durumunda BİST Swap Piyasasında TCMB taraflı işlem yapılabilecek.
Piyasa koşullarına bağlı olarak, Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satım İhalelerine ve BIST VİOP nezdindeki Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerine devam edilebilecek. Piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi ve aşırı oynaklık durumlarında piyasaya esnek ihaleler yoluyla veya doğrudan müdahale edilebilecek. Döviz piyasalarında TCMB ile söz konusu piyasalarda işlem yapmaya yetkili bankalar arasında gerçekleştirilen döviz karşılığı efektif işlemlerine 2019 yılında da devam edilecek. TCMB, geçmişte olduğu gibi 2019 yılında da döviz piyasasının sağlıklı çalışması ve döviz likiditesinin dengelenmesi amacıyla, döviz arz ve talep gelişmelerini yakından takip ederek gerekli önlemleri almaya devam edecek.