Ege Hal­ka rağ­men

Hal­ka rağ­men

11.03.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

.

Hal­ka rağ­men

De­mok­ra­si­ler­de ik­ti­dar­lar meş­ru­iye­ti­ni halk des­te­ğin­de arar­lar. Halk des­te­ği­nin önem­li öl­çüt­le­rin­den bi­ri, san­dık­tır. Ama san­dık des­te­ği, bir ik­ti­da­rın bü­tün ka­rar ve uy­gu­la­ma­la­rı­nın de­mok­ra­tik meş­ru­iye­ti­ni ga­ran­ti al­tı­na al­maz.
AKP ik­ti­da­rı ve baş­ba­ka­nın de­mok­ra­si yo­ru­mu bi­raz fark­lı.
Onun için, baş­ba­ka­nın ve ba­zı hü­kü­met tem­sil­ci­le­ri­nin çok sık kul­lan­dık­la­rı söz­ler­den bi­ri­si, “Ege­men­lik ka­yıt­sız şart­sız mil­le­tin­dir” sö­zü­dür.
Ter­cü­me­si şu­dur:
“San­dık­ta en faz­la oyu al­dı­ğı­mı­za gö­re, di­ğer ku­rum­la­rın ve bi­ze des­tek ol­ma­yan top­lum­sal ke­sim­le­rin her ko­şul­da bi­ze rı­za gös­ter­me­le­ri ge­re­kir.”
* * *
Onun için hü­kü­me­tin al­dı­ğı ka­rar ve uy­gu­la­ma­la­rı­na kar­şı çı­kan­la­ra, mil­li ege­men­li­ğe kar­şı çı­kı­yor di­ye öf­ke­le­ni­yor ik­ti­dar tem­sil­ci­le­ri.
Tür­ban dü­zen­le­me­sin­den son­ra be­le­di­ye­le­rin bö­lü­nüp bir­leş­ti­ril­me­si­ne iliş­kin ka­nu­nun çı­ka­rı­lı­şın­da da ay­nı üst­ten ba­kı­şı, ay­nı ki­bir­li­li­ği gör­dük.
Tür­ban ile il­gi­li dü­zen­le­me­yi, re­fe­ran­du­ma gö­tür­me ih­ti­ya­cın­dan söz eden­ler, be­le­di­ye­le­rin bö­lü­nüp, bir­leş­ti­ril­me­si ko­nu­sun­da, ne­den­se ay­nı eği­li­mi be­nim­se­me yo­lu­na git­me­ye ge­rek duy­ma­dı.
Kal­dı ki, AB dü­ze­yin­de­ki çe­şit­li dü­zen­le­me­ler­de böy­le du­rum­lar­da re­fe­ran­dum zo­run­lu gö­rül­mek­te­dir.
* * *
Ge­çen haf­ta bo­yun­ca İz­mir’de be­le­di­ye­le­rin bö­lün­me­si yön­te­mi­ne kar­şı çık­mak ama­cıy­la çe­şit­li ey­lem­ler ger­çek­leş­ti­ril­di.
Be­le­di­ye baş­kan­la­rı, muh­tar­lar, si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı ve çe­şit­li ma­hal­le sa­kin­le­ri im­za kam­pan­ya­la­rı­na ka­tıl­dı, so­kak gös­te­ri­le­ri yap­tı ve sem­bo­lik dü­zey­de re­fe­ran­du­ma ka­tıl­dı.
Ba­zı be­le­di­ye­le­rin bö­lün­me­si ve ba­zı­la­rı­nın ise bir­leş­ti­ril­me­si­ne pren­sip dü­ze­yin­de kar­şı çık­mak müm­kün de­ğil­dir.
Za­ten uzun yıl­lar­dır bu tür­den ta­lep­ler di­le ge­ti­ri­li­yor­du.
Aşı­rı dü­zey­de bü­yü­yen ba­zı be­le­di­ye­le­rin her böl­ge için ye­te­rin­ce hiz­met üret­mek­te han­tal­laş­ma­la­rı ve çok kü­çük­le­rin ise, büt­çe ola­nak­la­rı ba­kı­mın­dan bu ko­nu­da ye­ter­siz kal­dık­la­rı da doğ­ru.
Ama uy­gu­la­nan yön­tem ve ma­sa ba­şın­da çi­zi­len sı­nır­la­rın isa­bet­li ol­ma­dı­ğı açık.
* * *
Mil­let ege­men­li­ği­ni ağız­dan dü­şür­me­yen hü­kü­met, ne­den­se bu ko­nu­da mil­le­ti unut­ma­yı ter­cih et­ti. Ne semt­le­rin, ma­hal­le­le­rin ta­ri­hi­ni ve kim­li­ği­ni ne de ye­rel hal­kın eği­lim­le­ri­ni he­sa­ba kat­tı.
Bel­li ki bu ya­sa­yı ha­zır­la­yan­lar için be­le­di­ye sa­de­ce bir hiz­met ör­gü­tü ol­du­ğu gi­bi, kent­ler de, sa­de­ce bir me­kân ve ha­ri­ta­dan iba­ret­tir.