Oynatma Listesi
YAŞAM

Ayça Pars, Oktar grubunun bilinmeyenlerini anlattı

dnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra tahliye edilen ve örgüt içinde 30 yıl kalan Ayça Pars, "Cezaevine girdikten sonra özgür oldum diyebilirim. 30 yıl sonra gelen bir özgürlük. Fiziksel olarak da kafa olarak da vicdanen de özgür oldum, çünkü vicdanımız baskı altındaydı. Söylenen şekilde düşünme, Kur'an-ı Kerim'i söylenen şekilde yorumlamak zorundaydık." dedi.Pars, bu şekilde Adnan Oktar grubuna dahil olduğunu belirterek, "Okuldan mezun olduktan sonra mesleğimi yapmadım. Onların içindeyken ilk başta kitap çalışması için kütüphanelere girerek çeviri ve derlemeler yapıyorduk. Bu gruptakilerin, bir süre sonra çok kişiyle tanıştıkları gerekçesiyle evden dışarı çıkmaları, ailelerle görüşmeleri yasaklandı. Herkesi bu şekilde dış dünyadan kopartacak örgüt hiyerarşisinde yer alacak şekilde görevlendiriyorlardı." ifadelerini kullandı. "Örgüt, 1990'ların ortalarından itibaren hiyerarşik bir yapıya büründü. O zaman birinci gruba 'tebliğ grubu' denildi. Bunlar, güzel kızlar ve ailesi etkin kişilerden oluşuyordu." diyen Pars, Oktar'ın hiyerarşik yapı içinde herkesle görüşmediğini, "birinci grup" içinden seçtiği imamlar üzerinden diğer gruplara etki etmeye çalıştığını söyledi. Pars, Oktar'ın herkesi tek tek seçerek gruplara ayırdığını, sonra da sadece 30-40 kişilik birinci grubun içindekilerle görüşmeye başladığını dile getirerek, örgüt içinde bir dönem toplu ayrılmaların yaşandığını, Oktar'ın ayrılan kişileri "münafık" olarak tanımladığını aktardı. Oktar'ın bu kişilerle irtibat kurulmasını yasakladığını anlatan Pars, "Bunlara karşı sosyal medyada itibarsızlaştırma, hakaret etme, alay etme, hukuki olarak onları zor duruma düşürecek suç isnatları yapıldı. Hukukun açıkları kullanılıyor. Örgütten ayrıldıkları zaman gidebilecek bir kapıları olmasın diye özellikle erkek üyelerinin ailelerini iflasa sürükleyecek yöntemler izlendi." dedi. Pars, hiyerarşik yapı içinde "münafıklar"
GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER