Müge Mepa - Röportaj

-Bize öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?

Ben 1986 İstanbul doğumluyum.2004 yılında Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv ve Sinema bölümünü kazandım ve 2010 yılında mezun oldum.Okuduğum sürede aile şirketimizde çalıştım.Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istediğim için mezun olduktan sonra okuduğum bölüm ile ilgili bir işe girdim fakat beni mutlu eden işin bu sektörde olmadığını anladığım için geçen haziran ayında İnditex markası olan Oysho mağazasına satış danışmanı olarak girdim ve kariyerime mağaza içi görsel koordinatör olarak devam ettim.6 ayın sonunda mağaza müdür yardımcısı adayı olduğumda kendime,sosyal hayatıma ve hobilerime daha fazla zaman ayırmak için ayrıldım.Yaptığım tasarımların dışında küçük yaştan beri piyano çalıyorum ve bisiklete binmekten vazgeçemiyorum.

-Genç bir tasarımcı olarak aksesuar, özellikle de yaka tasarımları yapmaya nasıl karar verdiniz?

Lise yıllarında annemin giymediği pantolonları kesip çanta haline getirip üzerini süsleyerek arkadaşlarıma hediye ediyordum.Sonrasında anneannemden dikiş makinası kullanmayı öğrendim ve çok beceremesemde kendime giysiler dikmeye başladım.Mezun olduktan sonra bir süre boş zamanlarımı değerlendirmek için takı yapmaya karar verdim.Son işimden ayrıldıktan sonra birgün yine takı tasarlamak için masaya oturduğumda annem bana dışardan aldığı bir yakayı gösterdi ve o geceden itibaren yaka tasarlamaya başladım.

-Tasarımlarınızı hazırlarken nelerde ilham alıyorsunuz?

Tamamen kendi kafamda canlandıyorum.Neyi ne ile kombin edebilirimin cevabını verdikten sonra deneyerek oluşturuyorum.Örneğin bir dantel parçasıni alıyorum.Bunu hangi tarzda kullanabilirim ve hangi taşlarla ne şekli verebilirim diye düşünüp karar verdikten sonra malzemeleri hazırlayıp masamın başına oturuyorum.Bazen tamamen aklımdakini yansıtabiliyorum.Düşündüğüm kadar güzel olmadığında ise farklı seçenekler deniyorum.

-Kişiye özel tasarımlar yapıyor musunuz?

Evet yapıyorum.Herhangi bir modelin renginde ve şeklinde tercih doğrultusunda oynamalar yapıyorum.Bu süreç ise çok keyifli geçiyor.İnternet üzerinden bana ulaşan kişilerin nasıl bir şey istediklerini anladıktan sonra aşama aşama fotograflarını çekip kendilerine mail olarak atıyorum.Bu süre zarfında ise karşı tarafın hoşuna gitmeyen noktaları üzerinde oynamalar yapabiliyorum.

-Tasarımlarınızda ne çeşit materyaller kullanıyorsunuz?

Daha çok incilere ağırlık veriyorum.Hemen hemen bütün yakalarda inci görmek mümkün.Verdiği kibar görüntüden vazgeçemiyorum.Kullandığım danteller ise büyük anneannemin zamanında kendi işlediği dantellerdir.Bu yüzden benim için çok değerliler.

-Koleksiyonlarınızı şık, günlük hangi başlık altında toplayabiliriz?

Bence bu yakaların hepsini hem gündüz hemde gece rahatça kombinleyebilirsiniz.Ben tasarımları 2ye ayırıyorum.’Prenses ‘yakalar ve ‘So Hard’ yakalar adı altında.Prenses yakalarda daha çok inci ve dantel gibi materyaller kullanarak küçük kız imajı verirken So hard adı verdiğim yakalarda pullar,metaller ve siyah tonlarda metaryaller kullanarak asi ruh taşımasını sağlıyorum.

- Takipçilerimiz bu şirin tasarımlarınıza nereden, nasıl ulaşabilir?

Tasarımlarımı Bağdat Caddesinde bulunan Merry Go Round mağazasına veriyorum.Çok yakında Nişantaşında bulunan Kumpanya 62’de de satışa sunulucaklar.Bunların dışında facebookta Muk’s Store adı altında kendi sayfam var.Burada beğendiniz ürünün altında ki kodu bana yazarak mail atarak siparişi aldıktan sonra 2-4 gün arasında ürünü hazırlayıp kargo ile yolluyorum.

-Gelecekte bir butik açmayı planlıyor musunuz?

Bu her tasarımcının hayalidir.Bende kendime ait şirin bir butik hayal ediyorum.Çok renkli,çok çeşitli ve çok farklı.Bunu tek başıma değilde farklı şeyler yaratabilen farklı tasarımcıların güçlerini birleştirerek yapmak istiyorum.

- Tasarım turşusu adlı bir blogunuz olduğunu biliyoruz. Modayı internetten takip ediyor musunuz?

Tasarım turşusu daha çok yeni.Bu sıralar onun duyulması için uğraşıyorum.Hem yaptıklarımı hem aldıklarımı hem de beğendiklerimi paylaşmak amacı ile açtım.İnternetten alışveriş yapmaya bayılyorum.Ayrıca hangi mağazada ne var ya da ne gelicek hepsini önceden biliyorum.

-Kişisel olarak giyim konusunda hazır giyim markalarını mı yoksa tasarımcıları mı tercih ediyorsunuz?

Genel olarak hazır giyim tercih ediyorum.Bir çok dünya markası artık ülkemizde var ve çok çeşitli ürünleri bulmak mümkün oluyor.Zaten sokak modası denilen akım içinde olmamak mümkün değil.Bu sebepten dolayı ise gardrobunuz sürekli olarak kendini yenilemek durumunda kalıyor.

-Sizin gözünüzden sokakta görmek istediğiniz kadın ve erkekler nasıl giyinmeli?

Kadınların gerçekten kendine yakışanı giymesinden yanayım.Ama malesefki ne moda olursa onu giyerim düşüncesi yerleşmiş durumda.Bir şey üstünüze yakışmadığında gerçekten güzel görünmüyorsunuzdur.Ozaman onu giymek için ısrar etmek yersizdir.Her gittiğim yerde kim ne giymiş diye bakar hatta beğenmediysem ‘keşke onu şöyle kombinleseymiş’diye iç sesimle konuşurum.

Erkekler de artık kadınlar kadar giyimlerine özen gösteriyorlar.’Bir kot tshirt takıp çıkarım’ felsefesi yok oluyor gibi.Uyumlu ve şık görünmek istiyorlar ve bunun için ciddi zaman harcıyorlar.Skinny jeanlari erkeklerde görmeye hala alışamadım.Hafif bol jean yada renkli pantolon üzerine giyilen kareli güzel bir gömlek erkeklerde favorimdir.

-Son olarak sizin gelecekteki projelerinizden ipuçları alabilir miyiz?

Doğru zamanda doğru hedef kitlesine ulaştığımı düşünüyorum.Şu an sezonun modası olan yakalara ağırlık verdim fakat bunu geliştiriyorum.Taç gibi aksesuarlar yapmaya başladım.Bir yandan da bustiyer ve ayakkabı süslemelerine başlıyorum.Yazın ise bunu bikinilerde uygulayacağım.Ben ürün yelpazami geliştirdiğim sürece daha fazla kitleye hitap edeceğimi düşünüyorum.