Gündem Muhabirimizi 3 ay dinlemişler

Muhabirimizi 3 ay dinlemişler

13.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

İkiz kardeşinin kimlik bilgilerini kullanarak hâkimlerden karar alan Emniyet’in muhabirimiz Türker Karapınar’ın telefonunu 3 ay boyunca dinlediği ortaya çıktı

Muhabirimizi  3 ay dinlemişler

HSYK Başmüfettişi Ali Rıza Karakan’ın, kapatılan özel yetkili Ankara 11, 12, 13. Ağır Ceza Mahkemeleri ile eski özgürlük hakimlerince usulsüz bir biçimde verildiği iddia edilen istihbari dinleme kararlarıyla ilgili yürüttüğü soruşturmada ilginç bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.
Binlerce dinleme kararının araştırıldığı inceleme esnasında Milliyet gazetesi adliye muhabiri Türker Karapınar’ın, ikiz kardeşinin ön adı, soyadı ve T.C kimlik numarasıyla kullandığı telefonunun da 2009’da üç ay teknik takibe alındığı açığa çıktı. İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürü Gürsel Aktepe’nin imzaladığı iletişime müdahale talebinde “ülkemizin istikbalini, bağımsızlığı menfi yönde etkileyen, devlet mekanizması içinde demokrasinin bütün kurumları ile işlerlik kazanmasını engelleyen, zor kullanma, baskı ve tehdit yolu ile şahsi özgürlükleri sınırlayan, toplumda sosyal, ekonomik ve siyasi zaafı oluşturan organize suçların, kriminal olduğu kadar sosyolojik bir nitelik taşıdığı” belirtildi.
Bu bağlamda, 2009’da 5237 sayılı TCK’da bile bulunmayan “iffete taarruz etmek” gibi bazı yüz kızartıcı suçlar da sayılarak, zorla çek senet imzalatma, emniyeti suistimal, yağma gibi suçlardan adli işlem yapıldığı iddia edilen Erdal Kuzucular’la bağlantılı kişilerle irtibatlı olduğu öne sürülen Karapınar’ın GSM-IMEI numaralarının teknik takibi talep edildi. Aktepe’nin hazırladığı iletişime müdahale talebini, dönemin İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı 2. Sınıf Emniyet Müdürü Coşkun Çakar 13 Mayıs 2009’da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

İkizinin adı
11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. madde ile yetkili) Hakimi Süleyman İnce, 14 Mayıs 2009’da İDB’nin bu talebini kabul etti. İnce tarafından verilen kararda, kararda, “ekte ismi, gerekçeleri ile telefon numarası belirtilen şahıslar” diye yazılmasına rağmen, ne telefon numarasının asıl sahibi ne de telefonu kullanan Karapınar’ın gerçek isminin karara yazılmadığı ortaya çıktı.
Kararda, “Hakkında Tedbir Uygulanacak Kişinin Kimliği” bölümüne, o tarihte telefonu kullanan Karapınar’ın, ikiz kardeşinin ön adı ve soyadı ile T.C kimlik numarasının yazıldığı ortaya çıktı. Kararda, “İletişim Aracının Türü, Telefon Numarası” bölümüne ise, Karapınar’ın o tarihte kullandığı telefon numarası ve gerçek ikamet adresi yazıldı. Oysa Karapınar’ın, dinleme kararının verildiği tarihte kullandığı telefonun gerçek sahibinin bile kayınvalidesi olduğu açığa çıktı.

Başmüfettişe ifade
Dinleme kararının verildiği tarihte kullandığı telefonun dinlendiğinden şifahen haberdar olan Karapınar, 5 Ocak 2015’te Ankara Adliyesi’ne giderek, HSYK Başmüfettişi Ali Rıza Karakan’a ifade verdi.
Karapınar, ifadesinde, öz kardeşinin isim ve kimlik numarasıyla kullandığı telefonun dinlendiği, bu şekilde hem kendisinin hem de öz kardeşinin mağduriyetine neden olunduğunu belirterek, şikayetçi olduğunu söyledi. Karapınar, ayrıca dinlemeyi talep eden kamu görevlileri hakkında da suç duyurusunda bulunacağını bildirdi.