Gündem Mülteci çocukların kanserle savaşı

Mülteci çocukların kanserle savaşı

12.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden bir grup çocuk hastalıkları uzmanı ise mülteci çocuklardaki kanserlerin demografik bulguları ile sağkalım durumlarını değerlendirdikleri önemli bir araştırmaya imza attı.

Mülteci çocukların  kanserle savaşı

Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Onkoloji ve Çocuk Hematoloji kliniklerinde Dildar Bahar Genç, Sema Vural, Zeynep Yıldız Yıldırmak ve Ezgi Çelikboya tarafından 2014-2017 yılları arasında takip edilen hasta dosyalarının geriye dönük incelendiği araştırmada yaşları 13 ay ile 17 arasında değişen, kız ve erkek çocuklar değerlendirmeye alındı. Sadece bir hastanın Azerbaycan’dan çeşitli nedenlerle Türkiye’ye geldiği belirtilen araştırmaya göre hastaların yüzde 35.2’si beyin tümörü, yüzde 29’u lösemi, yüzde 11’i lenfoma, wilms tümörü (böbrek tümörü) ve nöroblastom (sinir hücrelerinden çıkan tümör) tedavisi görürken, sadece bir hastanın retinoblastom (gözün ağ tabakasının tümörü) nedeniyle tedavi gördüğü vurgulandı.

Haberin Devamı

Kayıt altına alınmalı

Araştırmada, dört hastada daha önce Suriye’de tanı alıp tedaviye başlandığı ancak bu hastaların hiçbirinde ayrıntılı tedavi raporu olmadığı için tedavi başlangıcında ciddi sorunlar yaşandığı belirtilen araştırmada, “Ülkemizde sıklık açısından üçüncü sırada bulunan beyin tümörleri mülteci hastalarda en sık görülen tümör grubu. Yoğun bakım yatış oranları hastanemizde takip edilen Türk çocuk hastalarla karşılaştırıldığında daha yüksek saptandı. Altı hasta tedavi sırasında ex (ölüm) oldu, 11 hastanın halen tedavisine devam edilmekte. Türk hastalarda yedi yıllık hayatta kalım yüzde 65.8, takip ettiğimiz mülteci hastalardaki üç yıllık survey yüzde 64.8 olarak saptandı. Bu durumun hastaların tedavisinin çeşitli nedenlerle aksamasına bağlı olabileceği tahmin edilmekte” ifadelerine yer verildi.

Haberin Devamı

Araştırmanın sonuç kısmında ise “Kayıtlı veya kayıtsız sığınmacı çocuklar uygun olmayan yaşam koşulları, hijyen problemleri, hastaneye geç başvuru ve benzeri nedenlerle yoğun bakım yatışı, mortalite oranları daha yüksek. Büyük çoğunluğunu çocuk ve gençlerin oluşturduğu göçmenlere verilecek iletişim ve eğitim hizmetleri, sağlık sistemine kayıtlarının oluşturulması ile erken teşhis ya da takip sağlanarak mortalite oranlarının azaltılabileceğini düşünmekteyiz” denildi.