Gündem Mutlaka kara harekatı yapılmalı

Mutlaka kara harekatı yapılmalı

25.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye bu sabaha Suriye’nin kuzeyi Cerablus’taki IŞİD hedeflerine yönelik askeri harekatla uyandı. ‘Fırat Kalkanı’ adı verilen operasyonunu değerlendiren uzmanlar, kara harekatının da gündeme alınması gerektiği görüşünde.

Mutlaka kara harekatı yapılmalı

1992 yılında Irak’a düzenlenen kara harekatını yöneten ve 2 ay boyunca arazide kalan Emekli Orgeneral Necati Özgen, Özel Kuvvetler ile birlikte kara unsurlarının da harekata katılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Bölgede hedeflenen Kürt koridoru oluşmamalı. Özgür Suriye Ordusu Cerablus’u kontrol altına alamaz. Türkiye’nin bölgeye girip, hem PYD’den hem IŞİD’ten temizlenene kadar Cerablus’ta kalması gerekir. 30 kilometrekarelik bir sahada mutlaka kara harekatı yapılmalı. Silahlı Kuvvetler, Cerablus’u çevreleyerek IŞİD’i imha ederken, kendi kanton bölgesini oluşturmalı. Bordo Bereliler’in kara unsurları olmadan Cerablus’ta yeterli verimi alacaklarını düşünmüyorum. Cerablus’ta sokak çatışmaları ve zayiatımız olacaktır. Ancak Türkiye’nin egemenliğinin söz konusu olduğu unutulmamalıdır. Suriye’nin kuzeyi Türkiye’nin egemenlik sahasıdır. Kürt koridoru birleşirse Hatay’ı kaybetme riskimiz ortaya çıkar.”
Savaş uzun soluklu
“Suriye’nin toprak bütünlüğü Türkiye’nin toprak bütünlüğü” diyen Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş ise şunları söyledi: “Sınır hattındaki 90 kilometrelik bölgeye müdahale edilmez ve Kürt kantonları birleşirse Hatay ile Türkiye’nin toprak bütünlüğü tehlikeye girer. Kürt koridorunun birleşmesi durumunda Türkiye’nin güvenliği ve iç barışı tehdit eden bir durum ortaya çıkar. Cerablus’un temizlenerek Suriye merkezi hükümetine teslim edilmesi Türkiye’nin çıkarına olacaktır. Suriye sahasındaki savaş uzun soluklu olacak.”
Hattın kontrolü hayati
Eski Özel Harpçi Abdullah Ağar da, ÖSÖ ile koordineli hareket edildiğini dile getirerek şöyle konuştu: “90 kilometrelik hattın 70 kilometresinin IŞİD elinde, geri kalan yaklaşık 20 kilometrede muhaliflerin kontrolünde olduğu gözükmektedir. Bu hattın IŞİD, Muhalifler ya da YPG/DSG tarafından kontrolü sadece Suriye’deki savaşın seyrini değil, aynı zamanda Türkiye’nin, İran’ın ve Irak’ın geleceğini de doğrudan etkileyecektir.”