Müziğin çocukları ‘sınırları aştı’

İmkânları kısıtlı ailelerin çocuklarına 11 yıl önce Yeliz-Mehmet Baki çiftinin kişisel girişimleriyle, müzik ve enstrüman eğitimi vermek için kurulan Barış İçin Müzik Vakfı’nın orkestralarının adı sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da duyulmaya başladı... Daha önce Viyana ve İtalya’da konserler veren Barış İçin Müzik Vakfı Orkestrası, geçen ay Almanya’daki Leipzig Operası’nın davetiyle Leipzig’de bir konser verdi.
Barış İçin Müzik Vakfı’nda eğitim alan, yaşları 11 ile 18 arasında değişen 70 çocuk, bir hafta boyunca hem kenti gezdi hem de Leipzig Operası’nın Çocuk Korosu’nun üyelerinin evinde kalıp onlarla vakit geçirdi.

‘Ulaşamamışlar’
Orkestra üyesi çocuklar konser dönüşü provalarına ve çalışmalarına hâlâ devam ediyor. Çocuklara vakıfta gönüllü olarak hem ders veren hem de vakfın koordinatörlerinden biri olarak görev alan Berker Ünsal, çocuklarla birlikte Leipzig’deydi. Aralarında daha önce hiç yurtdışına çıkmamış, hatta hiç uçağa binmemiş olan çocukların olduğunu söyleyen Ünsal, vakıftaki görevinin yanı sıra Boğaziçi Üniversitesi’nde Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü’nde okuyor. Okuldan arkadaşlarıyla birlikte pazar günleri, vakıfta eğitim alan çocukların okuldaki derslerinden geri kalmamaları için yardım eden Ünsal, Leipzig Operası ile görüşmelerin iki yıl önce başladığını anlatıyor: “Leipzig Operası Çocuk Korosu, Barış İçin Müzik Orkestrası’nın adını Avrupa’da daha önce verdiğimiz birkaç konser sayesinde duymuş. Yaklaşık iki yıl önce bizimle iletişime geçmeye çalışmışlar. Birkaç kez arayıp ulaşamamışlar. Sonra bağlantı kurup İstanbul’a geldiler. Leipzig Çocuk Korosu’nun Okrestra Şefi ve diğer çalıştıran kişiler, orkestramızı ziyaret ettiler ve bizi ağırlamak istediklerini söylediler.”
Yapılan davetin ardından iki orkestranında şefleri karşılıklı olarak repertuvar hazırlamış ve çocukları bu süreçte seslendirecekleri şarkılara çalıştırmış.

‘Anne-Baba’ dediler’
Almanya’ya davet edilen 70 çocuk, orada oldukları süre boyunca Leipzig Operası Çocuk Korosu’nun üyelerinin evlerinde misafir olmuşlar. “Çocuklar ikili-üçlü gruplar halinde, oradaki koroistlerin evinde kaldılar” diye anlatan Berker Ünsal, çocukların misafirlikleri süresince yabancılık çekmediğini de sözlerine ekliyor: “İlk gecenin ardından sabah çok endişeliydik. Ama çocukların, evin anne ve babasına ‘Anne-Baba’ demeye başladığını görünce rahatladık. Hatta, ‘Benim annem avukat, benim babam şu işte çalışıyor’ diyen çocuklar vardı.”

Sırada İzmir var
Barış İçin Müzik Vakfı, Türkiye’de kollarını genişletmeye başlıyor. Geçen yıl Eskişehir’de kurulan ve 300 çocuktan oluşan ve Barış İçin Müzik ile organik bağları olan Tepebaşı Çocuk Senfoni Orkestrası’nı şimdi de İzmir takip edecek. Vakfın kurucularından Filiz Baki, projenin temellerinin geçen yıl sonunda atıldığını söylüyor.
Projenin yürütücüsü ise Cevdet İnci Vakfı (İNCİVAK). ‘Barış İçin Müzik İzmir: Bir Nota Bir Hayat’ adını taşıyan orkestranın kurulduğu yer ise Bornova’nın Naldöken Mahallesi. Vakıf, yine imkânı kısıtlı olan çocuklara, tıpkı İstanbul’da olduğu gibi müzik, enstrüman eğitimi ve enstrüman desteği sağlayacak. “Barış İçin Müzik Türkiye Orkestrası kurmak istiyoruz” diyen Yeliz Baki, bir taraftan da köy orkestraları kurma arzusu taşıdıklarını paylaşıyor.

‘Pişmanlık duydum’
Çocukların yanında kaldıkları aileler ve koroist arkadaşlarıyla iletişimlerini rahat kurabilmeleri için vakıfla birlikte yaklaşık 20 kişiden oluşan bir gönüllü grubu da Leipzig’e gitmiş. Sosyalleşme konusunda hiçbir zorluk yaşamayan çocuklar, ev sahibi aileleriyle birlikte hem kenti keşfetmiş hem de müzelere gitmişler. Ünsal, Barış İçin Müzik Vakfı çalışanlarının otelde kaldığını üzülerek ekliyor: “Birkaç kez çocukların ailelerinin evine konuk oldum. Keşke ben de otel yerine ailelerle kalsaydım, diye pişmanlık duydum sonradan.” Leipzig’den kısa bir süre önce dönen çocuklar, eğitimlerine hız kesmeden devam ediyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın kurumsal destekçisi olduğu Barış İçin Müzik Vakfı’nın üyeleri, bu yıl İstanbul Caz Festivali’ndeki ‘Çocukça Bir Gün’ etkinliği kapsamında 16 Temmuz’da Bomontiada’da bir konser verecek. Çocuklar, şimdiden bu konser için çalışmalara başlamış bile...

‘Müzik öğretmeni olmak istiyorum’
- Ercan Köklü (keman): “3 yıldır Barış İçin Müzik Vakfı’nda eğitim alıyorum. İlk girdiğimde, bir sene boyunca Barış İçin Müzik Korosu ile çalıştım, o sırada arkadaşım keman çalıyordu. O ısrar edince ben de enstrüman öğrenmeye karar verdim. Sabahları okula gidiyorum, 16.00-17.00 gibi vakfa geliyorum ve çalışmaya başlıyoruz. Pazar günleri Berker Abi (Ünsal) ve arkadaşları okuldaki eğitimimize yardım ediyorlar. İstanbul’daki pek çok konserde sahneye çıktım ama Leipzig konseri sayesinde ilk kez yurtdışında sahnede oldum. Çok heyecanlandım. Oradaki ailelerimiz bizi çok güzel karşıladı. Yeni arkadaşlar edindim ve onlarla görüşüyorum hâlâ. 14 yaşındayım ve 8. sınıfa gidiyorum, keman çalmaya devam etmek istiyorum. Bir orkestrada çalmak ya da müzik öğretmeni olmak istiyorum.”

‘Kardeşlerimize ‘Kardeşim’ dedik’
- İrem Kaba (trompet): “15 yaşındayım, 10. sınıfa gidiyorum ve 4 yıl önce girdim Barış İçin Müzik Vakfı’na. Başta flütle başladım ama sonra trompetle devam etmeye karar verdim ve 1.5 yıldır da trompet çalıyorum. İlk kez yurtdışına çıktım, ilk kez uçağa bindim, inanılmaz heyecanlıydı. Yeni insanlarla tanıştım, ailelerin evlerinde kaldım. Hem müzik anlamında hem arkadaşlık anlamında kendime çok şey kattım. Hiç yabancılık çekmedim, anne-baba diye seslendim oradaki aileme. Kardeşlerimize ‘Kardeşim’ dedik hepimiz.”

‘Bayraklarla karşıladılar’
- Görkem Güney (trompet) : “11 yaşın-dayım, 5. sınıfa gidiyorum. 2 yıldır Barış İçin Müzik Vakfı’ndayım. Leipzig’e giderken çok heyecanlıydım, ilk kez yurtdışında bir konsere gittim. Uçaktan indiğimizde, oradaki ailelerimiz bizi bayraklarla karşıladılar, çok mutlu olduk. Oradaki ailemle görüşmeye devam ediyorum, onları da kendi evimizde misafir etmek istiyoruz.”

‘Oyunlar oynadık’
- Sudem İlay Dişli (flüt) : “11 yaşındayım, bir buçuk yıldır Barış İçin Müzik Vakfı’ndayım. Aileler bizi çok iyi karşıladılar. Akşamları da çok eğlendik, oyunlar oynadık. İlk kez yurtdışına çıktım ve çok güzel geçti.”