Gündem Ne olursa olsun kamu düzeni sağlanacak!

Ne olursa olsun kamu düzeni sağlanacak!

09.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yurt genelindeki yaşanan olaylara tepki gösteren Davutoğlu, “Gerekli talimatları verdik, düzen ne olursa olsun sağlanacak. Çözüm süreci kamu düzeninin alternatifi değil, süreci vandalizme kurban etmeyiz” dedi.

Ne olursa olsun kamu düzeni sağlanacak

Başbakanlık’ta olaylara anında müdahale ve koordinasyon için de İçişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda kriz merkezi kuruldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 3,5 saat süren güvenlik zirvesi sonrasında, 2 saat daha süren ayrı bir toplantı sonrasında düzenlediği basın toplantısında oldukça gergin ve sinirli olduğu gözlendi. Davutoğlu, özetle şunları kaydetti:

VANDALİZME DÖNDÜ: HDP çağrı sonrası ana muhalafetin genel başkan yardımcısı (Sezgin Tanrıkulu) da provokatif bir tweet attı. 48 saat içinde bazı illerimizde yoğun şiddet olayları yaşanmış bu olaylar adeta vandalizme ve örgütlü suça dönüşmüştür. Demokratik haklarını kullanma iddiasına olan bir partinin, anti demokratik ve halkın malına canına kasteden faaliyetlerine öncülük eden çağrı yapması dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun demokratik değerlere aykırıdır.

ALDATMACA: Kobani’de yapılan zulmü protesto etmek için Türkiye’deki Kürtlere zulüm yapmak hangi mantığa sığar. Kobani hukukunu koruyacak olan güç de Türkiye’dir.

VATANDAŞLARA ÇAĞRI: Vatandaşlarımıza sesleniyorum; izledikleriniz ibret dersidir. Şiddet ortamınının vandalizmin tırmandığı ortamda kamu düzeni ne kadar önem taşıdığını hepiniz görüyorsunuz. Kamu düzeni her ne olursa olsun sağlanacaktır. Çözüm süreci ile kamu düzeni birbirinin alternatif değildir. Çözüm sürecini garanti altına alacak şey kamu düzenidir. Çözüm sürecini vandalizme kurban etmeyiz.

PARTİLERE ÇAĞRI: Başta çağrıyı yapan HDP olmak üzere tüm siyasi partilere sesleniyorum; parti iseniz barış içinde siyasetten yana tavır koymalısınız başka bir niyetiniz varsa kimliğinizi bilelim. Kılıçdaroğlu sükunet çağrısı yaptı katılıyorum ama şiddet üretenlere tenkit etme yerine Türkiye’nin Suriye politikasına sorumluluğu yüklemek de Kılıçdaroğlu tavrıdır. Kılıçdaroğlu net olmalı, tavrını ortaya koymalıdır. Şiddet mi, huzurdan mı yana genel başkan yardımcısına o tweeti sormalıdır.

KARŞI KAŞIYA GELMEYİN: Bazı partiler illerde karşı karşıya geliyor. Lütfen bu şiddet ortamında taraf olmaktan kaçının. Düzeni sağlayacak olan devlettir, hükümettir.

ANNELERE ÇAĞRI: İstismar edilen kardeşlerimizin önemli kısmı 13-18 yaşlarındadır. Çocukları öne sürerek vandalizme çocukları alet edenler insanlık suçu işliyor. Anne ve babalara da çocuklarının geleceğine sahip çıkmaları çağrısında bulunuyorum.

ÇABA SURİYE İÇİN OLMALI: Uluslararası kamuoyuna bir çağrı yapıyorum. Kobani’de olanların çözme sorumluluğu Türkiye’deymiş gibi kanaat verilmeye çalışılıyor. 300 bin insanın ölümüne sessiz kalındı. Kimyasal silah kullananlara varil bombalarına sessiz kalanlar Kobani’de bir anda Türkiye’nin meseleyi çözmeleri gerektiği gibi bir algı oluşuturuyorlar. Sadece Kobani’dekileri değil Suriye’deki bütün kardeşlerimizi güven altına alacak entegre bir strateji geliştirmedikçe bu acı olayların arkası kesilmez. Suriye’de kalıcı bir istikrar için böyle bir çabaya ortak bir çabaya girilmelidir.

Haberin Devamı

Fidan’sız güvenlik zirvesi
Dün Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen ‘Güvenlik Zirvesi’ne Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan ve Yalçın Akdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, Başbakanlık Müsteşar Vekili Ergin Ergül, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Başbakanlık Başmüşaviri Ali Sarıkaya, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanı Kemal Ökem katıldı. Toplantıya MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın katılmaması dikkat çekti. Toplantı yaklaşık 3 saat 15 dakika sürdü.