Sakarya Ocak Ayı Kültür Sanat Etkinlikleri 'Şeyh Galip' İle Başladı

Ocak Ayı Kültür Sanat Etkinlikleri 'Şeyh Galip' İle Başladı

04.01.2018 - 15:35 | Son Güncellenme:

.

Ocak Ayı Kültür Sanat Etkinlikleri Şeyh Galip İle Başladı

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ocak Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Şeyh Galip’ isimli söyleşi ve dinleti programı ile başladı.
AKM’de gerçekleştirilen programa Prof. Dr. Ömür Ceylan, Doç. Dr. Ahmet Doğan ve Yazar Ercan Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Söyleşide Sedat Anar, Hüsn-ü Aşk bestelerini seslendirerek dinleyicilere mini bir konser verdi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ercan Yılmaz, “Nazım hikmet Mayakovski’ye örnekler veriyor. Verdiği örneklerin başında da Galip Dedenin bir beyiti geliyor. Mayakovski Türk şairlerinin böyle bir şiir yazmasına şaşırıyor. Ve şu ifadeyi kullanıyor, ‘Bizim ulaşmak istediğimiz seviyeye sizin şairleriniz asırlar öncesinde ulaşmışlar’ Galip dede modern şiirin başlangıcıdır. 219’uncu doğum yıldönümünde Galip Dede’yi anmamıza vesile olan Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Şeyh Galip’in üslupçu kimliğini katılımcılara anlatan Prof. Dr. Ömür Ceylan, “Galip dede sıradan bir şair veya sıradan bir sufi değildir. Çünkü Şeyh Galip, hocalarımızın tanımlamasıyla bir üslupçudur. Üslupçu sanatkarlar hiçbir şeyi tesadüfe bırakmazlar. Hüsn-ü Aşk yekpare geniş anın hikayesidir. Bu hikaye insanı cüzi iradesiyle gururlandırır. Galip’in deyimiyle, ‘Yarin ayinesi dildir, dilin ayinesi yar’ Sevgilinin bir aynası var ve o da benim gönlümdür, gönlümün de bir aynası var, o da sevgilinin ta kendisidir. Ona baktığımda gönlümü, gönlüme baktığımda onu görürüm” diye konuştu.
Hüsn-ü Aşk kitabının içeriğinden bahseden Doç. Dr. Ahmet Doğan ise, “Şeyh Galip, Aşk içinde doğmuş, aşk içinde yaşamış, aşk içinde ölmüş ve aşkın kanatlarıyla aramızdan ayrılmış bir şairdir. Şeyh Galip’in yaşadığı dönem büyüyen gölgeler yüzyılıdır. Şeyh Galip 24 yaşında divanı tertip etmiştir. Hüsn-ü Aşk eserini aşk üzerine kurgular ve üzerine özgür bir maceardır diye ant içer. Galip, bu eserinde bize bir yolculuk anlatır. Bu yolculuk aslında kendimize olan bir yolculuktur. Bu eser bize zatımıza hoşça bakmamız gerekliliğini anlatır” şeklinde konuştu.