Gündem Öcalan’la KCK arasında zihniyet ayrımı yok

Öcalan’la KCK arasında zihniyet ayrımı yok

27.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın, HDP ve KCK’ya yönelik, “Nevruz ruhuna geri dönün” çağrısı, siyasi kulisleri hareketlendirdi.

Öcalan’la KCK arasında zihniyet ayrımı yok

HDP’nin Onursal Genel Başkanı Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Milliyet’e şu açıklamaları yaptı:

GERÇEKLE İLGİSİ YOK: HDP’ye ve sürece yönelik sayın Akdoğan’ın ileri sürdüğü düşüncelerin gerçekle ilgisi yok. Çünkü Akdoğan esasen görüşünü şuna dayandırmaya çalışıyor: ‘Öcalan ile KCK arasında derin bir görüş ayrılığı var. Bu nedenle de KCK çözüm sürecini yokuşa sürüyor. Öcalan bu yolu açmak istiyor...’ Olayı basite indirgeyip karikatüre dönüştürme çabası var. Bunun bir sebebi var; o da hükümet çok kısa zamanda hızlı bir biçimde çok az maliyetle ‘ben yaptım oldu’ demek istiyor. Oysa bizim öngördüğümüz kadarıyla KCK ile Öcalan arasında bir zihniyet ayrımı yoktur.

ÇATIŞMASIZLIK DIŞINDA NE VAR?: Hükümetin bütün derdi, KCK’nın bir an önce silah bırakması üzerine temellenmiş gözüküyor. Bu bakımdan Öcalan ile KCK arasında bir görüş ayrılığı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü tam silahsızlanmanın ancak üçüncü aşamada gerçekleşeceği, ilk heyetimiz adaya gittiği zaman ortaya konulmuştu. Birinci aşama çatışmasızlık, ikinci aşama demokratik hak ve özgürlüklerin mevcut sistem içinde sağlanması, üçüncü aşama Kürtlerin statüsünün ve öz yönetim taleplerinin karşılandığı yeni bir eşit yurttaşlığa dayalı anayasanın ortaya çıkması ve bunun nihayetinde normalleşmenin sağlanması. Silah bırakma ya da PKK’nın Türkiye’deki faaliyetlerinde silahı tamamen toprağa gömmesi ancak ikinci ve üçüncü aşama arasında gerçekleşecek durum olarak görülüyordu. Şimdi sormamız lazım; çatışmasızlık dışında elimizde ne var? Bu demokratik dönüşümler gerçekleşti mi?

HÜKÜMETİN ACELESİ VAR: Tüm bunlar böyle iken heyetimizi baskı altına almak, toplumu yersiz beklentilere sokmak, Öcalan, KCK ve HDP arasında çelişkiler varmış gibi sunumlar yapmak bence çözüm sürecine de faydası olmayan bir şey. Ancak anladığım kadarıyla hükümetin acelesi var. 2015 genel seçimlerinden önce kendince yeni bir statüko yaratma peşinde ve bunun için kimsenin rızasını da almadan bir emrivaki olarak bize taktim etme çabasında.