İstanbul Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek: “Yardımcı Doçentlere Doçentlik Ve Profesörlük Verilmeli”

Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek: “Yardımcı Doçentlere Doçentlik Ve Profesörlük Verilmeli”

10.02.2018 - 11:59 | Son Güncellenme:

.

Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek: “Yardımcı Doçentlere Doçentlik Ve Profesörlük Verilmeli”

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek, “YÖK’ün dil sınavını geçemediği için doçent olamayan 40-50 yaşına gelmiş yardımcı doçentlere doçentlik, 50-60 yaşına gelmiş olanlara profesörlük vermesi yerinde bir karar olur” dedi.
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yavuz Örnek, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) yardımcı doçentlere yönelik hazırladığı yeni düzenleme ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yavuz Örnek, dil sınavının bir kabiliyet olduğunu ve bilimin gelişmesini zorlaştırdığını ifade ederek, “Cumhurbaşkanımızın emri ile yardımcı doçentlik konusu gündeme geldi. Hakikaten çok büyük bir yanlıştı. Şöyle ki bir yardımcı doçentin doçent olması için hem dil hem de bilim sınavı yapılmaktadır. Bir bilim insanının başka bir bilim insanını sınava tabi tutması son derece gayri ahlaki, onur kırıcı ve küçük düşürücüdür. Yabancı dil sınavına gelince dil öğrenmek bir kabiliyettir. Dil sınavı bu ülkede bilimin gelişmesine destek değil, 30 yıldan fazla bir zamandır köstek olmuştur” dedi.

“Mevcut sistem çok büyük bir hatadır”
Örnek, mevcut sistemin büyük bir hata olduğunu ve kaybedilen yılların telafi edilmesi gerektiğini belirtti. Örnek, şu ifadeleri kullandı:
“Son on yılda birkaç kez YÖK’e bu konuda fikirlerimizi yazdık. Bu iki sınavın kaldırılmasının şart olduğunu bildirdik. Gelişmiş Batı ülkelerinde bu ikisinden birini uygulayan üniversiteyi herhalde onur kırmaktan mahkemeye verirler. Bu ülkede yüzlerce, belki binlerce yardımcı doçent 20-30 yıldan beri aynı kadrodadır. YÖK’ün dil sınavını geçemediği için doçent olamayan 40-50 yaşına gelmiş yardımcı doçentlere doçentlik, 50-60 yaşına gelmiş olanlara profesörlük vermesi yerinde bir karar olur. Çünkü mevcut sistem çok büyük bir hatadır. Hatadan dönülüyorsa kayıplar da kısmen de olsa verilmelidir.”

“Yardımcı doçentlere doçentlik ve profesörlük verilerek, onlardan bir nevi özür dilenmelidir”
Yardımcı doçentlere doçentlik ve profesörlük unvanlarının verilmesi gerektiğini söyleyen Örnek, “Dil sınavı olmasaydı ve bir yardımcı doçent 15 yıl önce doçentlik için gerekli yayınları yapmış olsaydı şimdi 10 yıllık profesördü. Bazıları 20 yıllık profesördü. Şimdi sadece yardımcı doçent, yetiştirdiği öğrenciler profesör oldu. Suç kimde? Sistemde. Yardımcı doçentlere doçentlik ve profesörlük verilerek, onlardan bir nevi özür dilenmelidir” diye konuştu.
Geçmişte böyle bir durumun vuku bulduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Yavuz Örnek, “1980’lerde doktorası olmayan öğretim görevlilerine Avrupa Birliğine uyum maksadı ile profesörlük verildi. Sonra da doktora yaptırıldı. Şimdiki durum da aynıdır. Bir kereye mahsustur. Dilden geçemeyen daha genç yaştaki yardımcı doçentlere yayınlarına göre doçentlik verilmesi uygundur” ifadelerini kullandı.