Gündem Öldüğüyle kaldı!

Öldüğüyle kaldı!

21.06.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Polislerin katil zannedip yanlışlıkla yakaladığı kişinin annesi heyecandan kalp krizi geçirip öldü. Hayati yanlışı yapan polisler, kusurlu bulunmadı

Öldüğüyle kaldı

Antalya Kepez’de 23 Ocak 2017’de Yücel ailesinin evinin bahçesine bir polis geldi. Polis, evin oğlu Ali Yücel’i yere yatırarak gözaltına alırken, anne Hamide Yücel müdahale etmek istedi. Bu sırada polis, anne Yücel’e oğlunun cinayet faili olduğunu söyledi. Fenalaşan Hamide Yücel olay yerinde kalp krizi geçirip öldü. Bahçeye gelen ikinci polis zarftan çıkardığı fotoğrafa bakınca yanlış kişinin gözaltına alındığı ortaya çıktı. Aile, eve gelen polislerden şikâyetçi oldu.

Haberin Devamı

1.5 yıllık soruşturma

Ölümden 1.5 yıl sonra şikâyete yönelik soruşturma tamamlandı. Savcılık, polislerin kanuna uygun işlem yaptığını belirterek, ölümde herhangi bir kusurlarının bulunmadığı saptamasıyla kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi. Savcılığın kararında, eve giden ekibin, ‘Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’ gereğince işlem yaptığı ve aranan şahsın kaçma ihmalini gözeterek tedbir alıp, söz konusu bahçeye girdikleri, sonrasında aranan şahsın ikamette bulunan Ali Yücel olmadığını tespit ettikleri anlatıldı. Kararda olayın meydana geliş şekli nedeniyle polis memurlarına atfedilecek herhangi bir kusur veya ihmalin olmadığı kanaatine yer verildi.

‘AiHM’ye gideriz’

Ailenin avukatı Soner Tanrıkulu karara şöyle tepki gösterdi: “Olayda onlarca ihmal var. Arama izni olmadan eve giriyorlar. Polislerden ilk gelen kim olduğunu ve neden bahçeye girdiğini söylemeden Ali Yücel ile itiş kakış yaşıyor. Anneye de ‘Teyze sen karışma, oğlun katil’ diyor. O esnada Hamide hanım kalp krizi geçiriyor. Bahçedeki 6 kişi olaya tanıklık ediyor, hepsinin ifadesi alındı ama savcılık sadece polislerin ifadelerine yer vermiş. Tanıklar polisin, Ali Yücel’in başına silah dayadığını da söylüyor. Silahı çıkartmanın bile kanunda usulü var. Polis bile olsanız, kafanıza göre silah çekip doğrultamazsınız. Biz taksirle adam öldürmekten dava açılmasını istiyorduk ama bunun olmayacağını tahmin ettiğimiz için en azından görevi ihmal, görevi kötüye kullanmadan dava açılır diyorduk ama bu bile olmadı. Polisler aklanmaya, dosya kapatılmaya çalışılıyor. Karara itiraz ettim. Sonuç çıkmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideriz.”