İnsanlar gece uyurken yakalandılar. Bazı şehirler neredeyse haritadan silindi. Dünya, Mozambik, Zimbabve ve Malavi'den gelen haberle sarsıldı. Idai Tayfunu, geçen hafta Perşembe günü okyanustan karaya ulaştı. Tayfun liman kenti Beira'ya çarptığında hızı 177 kilometreydi. Tayfundan geriye yok olmuş şehirler kaldı. Yarım milyon insanın yaşadığı Beira'dan korkunç fotoğraflar geliyor. Kızılhaç'tan Caroline Haga, suların halen yükselmekte olduğunu ve çaresizce insanları kurtarmaya çalıştıklarını söylüyor. Kentte neredeyse tüm ana yollar sel altında. Binlerce ev yok oldu. Elektrikler kesik ve iletişim kurulamıyor. Beira'nın ana hastanesi ağır hasar gördü. Kızılhaç, kentin ciddi bir yakıt sıkıntısıyla yüzleşebileceğini belirtiyor. Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, 350'yi aşkın can kaybının doğrulandığını bildiriyor. Yüzlerce insan halen kayıp. Mozambik lideri Filipe Nyusi, önceki gün yaptığı açıklamada can kaybının 1000'i aşabileceğini söyledi. Ülkede sel suları karanın içinde adeta bir okyanus oluşturdu. On binlerce aile tehlike altında. Avrupa Birliği uluslararası gözlem programı, 100 bin insanın risk altında olduğunu duyurdu. Halihazırda 400 bin insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Kurtarma ekipleri, felaketten kaçmayı başaranları tırmandıkları ağaçlardan veya çıktıkları çatılardan topluyor. Yerel yönetici Manuel Rodrigues, Maputo kentinde çok sayıda insanın mahsur kaldığını ve acil kurtarılmayı beklediğini açıkladı. Ekipler, felaketzedelere havadan yiyecek, su ve battaniye atıyor. Kızılhaç yöneticisi Jamie LeSueur, tabloyu Bu Mozambik tarihindeki en kötü insani kriz sözleriyle anlattı. Ülke çapında yaklaşık 300 kilometrekarelik alan sel sularıyla kaplı. Pungue ve Buzi nehirleri çoktan taştı. Dünya Gıda Programı'ndan Herve Verhoosel, büyük bir insani kriz yaşandığını ve zamana karşı yarıştıklarını söylüyor. Komşu ülke Zimbabve'nin özellikle Mozambik sınırındaki dağlık bölgesinde durum vahim. Sınır kasabası Chimanimani'de yaşayan Zacharia Chinyai, felakette 12 yakınını kaybetti. Chinyai, akrabalarının evleriyle birlikte gömüldüğünü söylüyor. Kasaba sakininin verdiği bilgiye göre, tayfunun geldiğini radyodan duyduklarını ancak önemsemediklerini anlattı: Büyük sürpriz oldu. Radyodan duymuştuk ancak kurban olabileceğimizi hiç düşünmemiştik. Kimse bize yıkıcı olacağını söylemedi. Chipo Dhliwayo ise kızlarının yasını tutuyor. Dört yaşındaki kızı Anita ve sekiz yaşındaki kızı Amanda felaketten kurtulamadı. Evleri çöktüğünde gece yarısıydı ve uyuyorlardı. Yalnızca altı aylık oğluyla hayatta kalabildi: Ağaçlar, kayalar ve çamur üstümüze yağıyordu. Ben oğlumu aldım, kocam da Anita'yı aldı ve kaçmaya başladık. Ancak ev çöktü, Anita oracıkta öldü. Aile, sekiz yaşındaki kızları Amanda'nın cesedini ise, bir gün sonra bulabildi. Anne Dhliwayo, Kızımın öldüğünü biliyordum. Tüm gece ağladım. Çok şey kaybetmiştim ve kendim için yalnızca ölmeyi diledim. Meteorolojinin son yayınladığı bültenler, tablonun daha da kötüleşebileceğini gösteriyor. Bölgede Perşembeye kadar şiddetli yağmur bekleniyor. Zimbabve'de can kaybı 98'e çıktı. Ancak ölü sayısının artmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yerel yönetici July Moyo, bazı kurbanların cesetlerinin sel suları tarafından Mozambik'e taşındığını aktarıyor: Bazı Mozambikliler buradakileri arayıp 'Cesetler görüyoruz, sizin taraftan geldiğini düşünüyoruz' dediler. Chimanimani sakinlerinden bazıları ölümden son anda kurtuldu. Luckmore Rusero, eşi ve çocuklarıyla kaçtıklarını belirtip Tanrı'ya şükür, kurtulduk. Yol yok, araç yok, orman ve dağlarda 20 kilometreden fazla yürüdük diyor. Evi yıkılan Tecla Chagwiza ise, Çırılçıplak kaçtım, yalnızca kıyafetlerimi yanıma alabildim sözleriyle yaşadıklarını anlatıyor. Felaket bölgesini ziyaret eden Zimbabve Devlet Başkanı Emmerson Mnangagwa, bazı ülkelerden yardım teklifi geldiğini açıkladı. Mnangagwa'nın sözünü ettiği ülkeler Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri, Botswana, Namibya, Tanzanya ve Angola. Tayfunun vurduğu bir diğer ülke Malawi'de ise, ölü sayısı 56. Üç kişi kayıp, 577 yaralı ise hastanelere taşındı. Ülkenin güneyindeki Nsanje bölgesinde 11 bin kişi evsiz kaldı. Birleşmiş Milletler, üç ülkeye 20 milyon dolarlık yardım ayırdı. Ancak bu paranın yaraları sarmaya yetmeyeceği yine BM tarafından açıklandı. Yalnızca Zimbabve'de 20 bin ev hasar gördü, 600'ü tamamen yıkıldı. Birleşmiş Milletler, en az 2.6 milyon insanın felaketten etkilendiğini belirtiyor.