Gündem Önergenin kaynağında AYM var

Önergenin kaynağında AYM var

20.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

İktidarın, cinsel istismar suçunu işleyenlere mağdurla evlenmeleri halinde af getiren önergesinin kaynağında, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 2015’te peş peşe verdiği kararların etkili olduğu anlaşıldı.

Önergenin  kaynağında AYM var

Erzurum Pasinler Sulh Ceza Mahkemesi, resmi nikâhtan önce dini tören yapan sanık çiftin davasında, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören” başlıklı 230. maddesinin 5 ve 6’ncı fıkraların iptali için 2015’te AYM’ye başvurmuştu. AYM, resmi nikah olmadan dini nikah kıyan imam ile çiftlere 2 aydan 6 aya kadar hapis veren maddeleri Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmişti. İptalle dini nikahla birlikte yaşamanın önü açılmıştı.
Nitelikli hal iptali
Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 yaşından küçük bir sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan açılan davada, 103. maddenin 2. fıkrasındaki kuralın anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptalini istedi. AYM, 2. fıkrayı 12 Kasım 2015’te iptal etti. Kararda, cinsel istismar suçunun farklı yaş kategorilerindeki mağdurlara karşı işlendiği, failin de küçük olduğu ya da fiilden sonra mağdurun yaşının ikmali ile fiili birlikteliğin resmi evliliğe dönüşmesi gibi her bir somut olayın özellikleri dikkate alınarak ceza tayin edilmesi gerektiği belirtildi. AYM, kararın 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verirken, bu süre kararın 11 Aralık 2015’te Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla başlamış oldu.
‘Tamamlamamış’ iptali
Sonra Bafra Ağır Ceza Mahkemesi, bir davada 103. maddenin b bendi dışındaki hükümlerin anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptalini istedi. AYM, bu başvuruyu, a bendindeki, “tamamlamamış” sözcüğü ile sınırlı olarak inceledi. Mahkeme, 12 Kasım 2015’te iptal kararında itiraz konusu kuralın da daha önceki iptal kararı gibi bazı durumlarda somut olayın özellikleriyle bağdaşmayacağına hükmetti. Kararda suçla yaptırım arasında bulunması gereken adil dengeyi ortadan kaldıracak ölçüde ağır cezalar sonucunu ortaya çıkarabilecek niteliğe sahip olduğuna hükmeden mahkeme, 26 Mayıs 2016’da bu ifadeyi de iptal etti. AYM, bu kararın da 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine hükmetti.
Karar Resmi Gazete’de 13 Temmuz 2016’da yayımlandı.