Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mustafa Denizli nasıl bir takıma geldi? Üç kupalı iyi bir takıma mı, yoksa geçen sezonu şampiyon olarak kapamasına rağmen içi boşalmış, taraftarını memnun edemeyen ve yıldızlarını kaybetmiş bir takıma mı? Herkes Denizli’den bir şeyler yapmasını bekliyor. Hepimiz yaşananları görüyoruz. Bu takıma hoca ne yapabilir? Biliyorum Florya’da günün 18 saatini geçiriyor. Ama bakıyorsunuz değişen hiçbir şey yok. Futbolcular sahaya çıktılar mı eski tas eski hamam. Hiçbir gayret yok. Herkes aldığı paraya bakıyor. Sorumluluk almıyor.

Haberin Devamı

Osmanlıspor maçı, Galatasaray için sezonun en önemli karşılaşmasıydı. Burak sadece golde var. Daha sonra taraftara gidiyorum mesajı veriyor. Hakan Balta takımına öyle bir gol yedirtiyor ki çıldırmamak elde değil. Selçuk en ufak bir sorumluluk almıyor. Çık bir gün de takımını kurtar. Ama maalesef. Semih bir türlü o iki sene önceki performansını yakalayamıyor. Olcan bir iyi, bir kötü. Carole isteneni veremiyor. Donk da orta sahada kötü bir futbol oynadı. Soruyorum size: Mustafa Denizli bu futbolculara ne yapabilir? Zaten olumlu anlamda birşey de yapamıyor.

Takıma bakıyorsun yıldız dediğimiz futbolcular 31-32 yaşında. Senede dört milyon euro alıyorlar. Üç sene daha mukaveleleri var. Dünya umurlarında değil. Denizli transfer istedi, ‘Takımı gençleştirelim, beş futbolcu alalım. Ekibin içinde rekabet yaratalım’ dedi. Bu gerçekleşmedi. Daha hâlâ Burak gideceğim diyor. Kendinin nerede olduğunu, ne konumda olduğunu bilmiyor. 31 yaşındaki bir tek adam geçemeyen futbolcuya hangi kulüp 7 milyon euro bonservis parası verir veya kendisine yıllık 4 milyon euro?

Burak kendini Drogba zannediyor. Fırsat oldukça söylüyorum. Kardeşim bırak ıvırla zıvırla uğraşmayı. Daha çok sorumluluk al. Arkadaşlarına yardımcı ol. Efsane olarak Galatasaray’da futbolu bırak. Ama kendisi oralı değil. Bu haliyle yurtdışına da gitmesi mümkün değil. Takımın yaş ortalaması 30 olmuş. Bu futbolcularla kulübün çok büyük hedefi olamaz. Yarın öbür gün Muslera ve Sneijder da giderse Arena Stadı’na 3 bin taraftar da gitmez. İşin özeti Denizli’den fazla bir şey beklemeyin. Galatasaray bu kadar. Bundan daha iyisi olmaz.

Haberin Devamı

Mustafa Koç’la anım

Yıl 1971. Rahmetli babam ‘hadi balığa çıkalım’ dedi. Sandalı denize indirdik. Biraz da yem yapmak için midye topladık. Kürekle denizin 15 metre açığına demirledik. O zamanlar izmarit balığı çok vardı. Oltalarımızı denize attık. Devamlı balık geliyordu. Saatler geçmiş, farkında bile değiliz. Güneş tepemizde. O balık tutmanın keyfiyle havanın sıcaklığının bile farkında değildik. O sırada sahilden bir amca bize bağırdı ‘Yav’ dedi, ‘Saatlerdir oradasınız, güneş tepenizde, susamadınız mı?’ Babam da livardaki alimünyum termosu gösterdi, ‘Suyumuz var’ dedi.

O bize seslenen Rahmi amcaydı (Koç). Devam etti ‘Gelin size meyve suyuyla poğaça ikram edeyim’ dedi. Teşekkür ettik kıyıya yanaştık. Rahmi amcanın yanında iki tane çocuk oturuyordu. Biri 4 yaşındaki Ali Koç, diğeri 11 yaşındaki Mustafa Koç. Rahmi amca Mustafa Koç’a: ‘Oğlum içerden iki bardak meyve suyu al, içine de buz koydur. Biraz da kurabiye getir’. Daha sonra nur içinde yatsın Mustafa Koç gitti, babasının dediklerini yaptı, bize tepsiyle meyve suyu ve kurabiyeleri ikram etti, ‘afiyet olsun’ dedi. İnanın gözlerim doluyor, duygulanıyorum. 11 yaşındaki bir çocuk ağzını burnunu bükmeden bizleri küçük görmeden babasının dediğini yaptı. Sonra o Mustafa Koç çok büyük bir adam oldu ve hepimizin kalbine girdi. Nur içinde yatsın. Canımız çok kötü yandı. Allah kalanlarına sabır versin.