Galatasaray’daki huzursuzluk en üst seviyede olsa da yeni bir başkan adayının çıkması mümkün değil. Diyorlar ki ‘Ünal Aysal hazırlık yapıyor, tekrar başkanlığa soyunacak...’ Adama her türlü hakaret yapıldı, ne hırsızlığı kaldı, ne düzenbazlığı... Neden bir daha aday olsun? Bundan sonra kulübün kapısının önünden geçmez. 27 kupa kazandıran kadınlar basketbolda Ekrem Memnun’la Avrupa Kupası’nı da kulübe getiren bir başkan bu kadar suçlanıyorsa tekrar gelmesi için aklını kaçırması lazım.
Aynı şekilde Adnan Polat da Aysal gibi her türlü hakarete uğradı. Onun da kulüple işi bitmiştir. Hele şu ortamda o koltuğu aklının ucundan bile geçirmez. Önceki gün Faruk Süren, Fatih Altaylı, Cem Kınay, Adnan Polat ve Mustafa Sarıgül, Papermoon’da buluşup yemek yemişler. İnanın aklınıza kim gelirse telefonla beni aradılar, ‘Yeni bir oluşum ortaya çıkıyor. Yeni Başkan Faruk Süren olacak, bunun toplantısı yapılıyor’ diyorlar. Böyle bir şeyin olması mümkün mü?
Şu an koca Galatasaray camiasında elini taşın altına sokacak inanın bir kişi yok.
Başkan Dursun Özbek neden istifa edip gitsin? Neden yönetimini değiştirsin? Orada düzen kurulmuş. Herkes hayatından memnun. Ballı maaş alanlar var. Her seyahate uçağın en önünde gidenler var. Bu düzeni kim bozdurur? Kongre üyelerinin çoğu ortamdan şikayetçi değil. Zaten sesleri de çıkmıyor.
Ultraslanlar üç sene önce Galatasaray’ın denge unsuruydu. Haksızlığa tahammül etmezlerdi. Yanlış bir şey yapıldığı zaman tepkilerini hemen gösterirlerdi. Şimdi onlar da hayatından memnun, gıkları çıkmıyor. Tribündeki taraftarların bir kısmı ‘yönetim istifa’ diye bağırsa da, bu düzeni değiştiremeyeceklerini biliyorlar. Onun için seçim olmaz. Kurulu düzen değişmez. Alan razı, satan razı!
Sezon finali!
Fenerbahçe ve Galatasaray 26 Mayıs’ta Ziraat Türkiye Kupası finali oynayacaklar. Sarı-lacivertliler ne diyordu? ‘Galatasaray bizi yaktı. UEFA’ya şikayet ettiler. Biz üç sene Avrupa kupalarına gidemedik. Bunun tek suçlusu Galatasaray’dır...’ Her fırsatta bunları tekrar ediyorlar.
Şampiyonluğu kaybetmiş Fenerbahçe’nin bu sezonu başarısız bitirmemesi için tek şansı bu kupa. Fenerbahçe kazanırsa Galatasaray iki sene Avrupa kupalarına katılamayacak. Peki Başakşehir karşısındaki takım bunu başarabilecek mi? Dört hafta önce bu soruyu bana sorsalardı ‘Banko Fenerbahçe kazanır’ derdim. Şimdi bakıyorum gazeteler teknik direktörün gönderileceğini, Van Persie ve Nani’nin gideceğini yazıyor. Morali bozuk bir Fenerbahçe bu kupa maçında hırs mı yapar yoksa Başakşehir karşısında olduğu gibi moralsiz mi oynar? Onu bilemiyorum.
Sadece söyleyeceğim şu: Kupa Galatasaray için daha önemli. Ligi beşinci bitiremeyen, Türkiye Kupası’nı da kazanamayan bir Galatasaray öyle bir tepki görür ki, bunun altından hiç kimse kalkamaz. Müthiş bir final seyredeceğiz.
Güneş olmak kolay değil
Şenol Güneş bu sezonun en başarılı teknik direktörü. Futbolcularına hakim, takımın içinde sorun yok. Cenk Tosun üç gol atarak lige başlıyor, ertesi hafta yedek ama gıkını çıkaramıyor. Gökhan Töre biraz sallanıyor, hocası kulübede oturtuyor. Onun da itirazı yok. Quaresma’yı biraz agresiflik yapınca kulübeye mahkum ediyor. Portekizli de sesini çıkaramıyor.
Bir de Galatasaray’a bakalım... Sezon başı Yasin Öztekin hocasına gidiyor ‘Ya benim maaşımı artırırsınız, ya da oynamam’ diyor. Son Beşiktaş maçında oyundan çıkarıldı diye küfür-kafir kulübeye gidiyor. Hocasıyla itişip tartışıyor. Emre Çolak, Burak, Sneijder, Podolski hocalarına her türlü tepkiyi gösterip, hatta eline vurabiliyorlar. Eeee Şenol Güneş olmak kolay değil. Beşiktaş neden şampiyon oluyor? İşte bunun için... Güneş’in otoritesi bu takımı kupaya taşıyor.
