Önce şunu söyleyeyim; Fatih Terim hiçbir başkanın seçim kozu değil. Kim olursa olsun, Terim’i getirmeye mecburdu...
Futbol takımı kötü gidiyordu, taraftarın çok büyük baskısı da vardı. Başkan kim olursa olsun Terim’i getirecekti. O kadar pahalı transferler yapıldığı halde Tudor bir türlü istikrarı sağlayamamıştı. Kendisine olan destek zamanla eridi. Bunun için Terim olmazsa olmazdı.
Peki Terim geldi, takım uçacak ya da şaha mı kalkacak? Bu kolay bir iş değil. Tudor’a söz verilmişti ve 5 futbolcu daha alınacaktı. Takım daha da kuvvetlenecekti. Şimdi bu transferlerden vazgeçildi. Sorun maddi. Hoca da 8 aydır oynamayan Hakan Balta ve Donk’u tekrar kazanabilir miyim diye uğraş veriyor, eksikleri içeriden tamamlamaya çalışıyor. Bu yeterli olacak mı? Bana göre olmayacak. En azından bir sol bek alınmalı.
20 Ocak’ta seçim var. Her şey havada. Kulüpte belirsizlik hakim. Başkan Dursun Özbek’in seçtiği yönetim kurulu Galatasaray’ı ileriye taşımaktan çok uzak görülüyor. Rakibi Mustafa Cengiz... Celal Açar, Acar Baltaş, Okan Böke gibi kaliteli, doğru insanları listesine almış ve ‘ben mayısa kadar buradayım’ diyor. Kulüpte bu üç ay içinde hırsızları, zarar verenleri ayıklayacağını belirtiyor. Ayrıca kongre üyelerinin mayıs ayında bir daha seçim olacak diye Mustafa Cengiz’e sıcak baktıklarını görüyorum.
Büyük tepkiler var
Her şeyden önemlisi, kongre üyesi olup ballı maaş alanlar, denetleme kurulu, sicil kurulu ve yönetim kuruluna kendi adamlarını almak adına Başkan Özbek’e baskı yapıp, Galatasaray için sembol olan çok değerli insanlar yetiştiren liseyi antipatik duruma getiren kişilerden herkes kurtulmak istiyor. Ve bu insanlar Dursun Özbek’in yanında. Buna çok büyük tepkiler var.
Ayrıca basketbolu batırmış yöneticiyi yine listesine almasını ‘bizim aklımızla dalga mı geçiyor’ diye yorumlayan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Özbek için rahat bir seçim olmayacak. Hatta seçim ‘ortada’ bile denebilir. Tepkili olan çok insan var. Özbek, ‘ben üç sene daha bu yönetimle Galatasaray’ı götüreceğim’ diye ısrar ederse seçimi kaybedebilir. Bu bir gerçek. Ama çıkıp ‘mayıs ayında bir daha seçim yapacağım, yönetimimi kuvvetlendireceğim’ derse seçimi kazanabilir.
Barcelona bedava vermez
Arda Turan, İspanya’da oynasa da oynamasa da, Barcelona’nın futbolcusudur. Yani bir markadır. Efendim, Arda’yı bedava vereceklermiş, aldığı paranın yarısını Barcelona ödeyecekmiş... Bu tamamen yalan. Katalan kulübüne Arda için Çin’den 20 milyon euro civarında teklifler var. Mutlaka Arda oraya gitmek istemiyordur. Bu da ‘Benden Arda’yı istiyorsanız, 10-15-20 milyon euro bir ücret ödeyeceksiniz’ demek.
İkinci bir konu ise sosyal medya kırılıyor. Arda neden Galatasaray’a gelmiyormuş, Başakşehir’i tercih ediyormuş? O arkadaşları da aydınlatayım... Böyle düşünenler şunu bilsin, Galatasaray Arda’yı hiç istemedi, en ufak bir görüşme olmadı. Beşiktaş da, Fenerbahçe de Arda’yı istemedi. Arda ne yapacaktı, 30 yaşında futbolu mu bırakacaktı! Ben yine Arda’nın Başakşehir’e geleceğini düşünüyorum. Ama bu transferin gerçekleşmesi için biraz daha süre lazım.
Ergin Ataman’ı kim gönderdi?
Büyük kulüp idare etmek dünyanın en zor işi. Hata yaptığın zaman faturası çok ağır oluyor. Ergin Ataman gibi Galatasaray’ın öz evladını ‘para almadan çalışırım’ demesine rağmen göndermek kimin aklı? Gerçekten merak ediyorum. Bu yetmedi, Erman Kunter’i hangi üstün zeka getirdi. Onu da perişan edip, gönderdiler. Şimdi Oktay Mahmuti geldi. O da kulüpten nasıl ayrıldı? O soyunma odasında yaşananlar... Bunlar bilinmiyor mu?
Hadi geldi, bu kadroyla ne yapabilecek? Ancak düşmekten kurtarır Galatasaray’ı. O da belki. Aynı şekilde kadın basketbol takımının başında Ekrem Memnun vardı. O da kulübün öz evladı. Onu da yediler. Kadın takımı da kötü günler geçiriyor. Söyledim ya büyük takım yönetmek zor iş. Hata affetmiyor!
