Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dursun Özbek, ne düşüncelerle kulübe başkan oldu, şimdi ise gelinen noktaya bakın. Ve buna ‘dur’ diyemeyen bir konuma geldi. Galatasaray’a herkes ihanet ediyor. Hiçbir şeyi saklamaya gerek yok, her şey ortada... Futbolcular, canı isteyince oynuyorlar. Hocaları biraz fazla antrenman yaptırınca, disiplin uygulayınca Florya’daki profesyoneller ayağa kalkıp ‘Ya Tudor, ya biz’ diyebiliyorlar.

Onlara kızmıyorum. Düzen böyle kurulmuş. “Ya bizim dediğimizi yaparsın ya da Prandelli, Hamza Hamzaoğlu, Mustafa Denizli ve Riekerink gibi seni de göndeririz” diyorlar. Hiçbir teknik direktör bu derebeyleriyle başa çıkamıyorlar. Bu düzende çıkamamaya devam edecekler. Bir gün efsane başkan Ali Şen ile sohbet ediyordum, meşhur teknik direktör Herrera kendisine demiş ki; “Büyük hoca yoktur. Büyük başkan ve yönetimi vardır.”

Haberin Devamı

Galatasaray’da yaşananlar da bu... Başkan Dursun Özbek’in kontrolü elinden kaçtı. Bu saatten sonra da toparlanması mümkün değil. Levent Nazifoğlu, başkanın isteğiyle göreve geldi, daha sonra da gönderildi. Nazifoğlu ayrıldıktan sonra açıklama yapıyor ve “Transferleri ben yapmadım. Suçu üstüme aldım. Transferleri yapanlar bu işten menfaat sağladı. Yine devam ediyorlar. Antalya maçından sonra kulübün seçilmiş yöneticisi, taraftarı Galatasaray Kulübü’nün takım otobüsüne saldırttı” diyor.

Başkan Dursun Özbek susuyor. Susmak, kabullenmek demek. Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? Acizliği... Bu saatten sonra başkanın Galatasaray’ı düzlüğe çıkaracak, masaya yumruğunu vuracak ne gücü ne de böyle bir düşüncesi var.

Günah değil mi bu kulübe? İnanın uçurumdan aşağı yuvarlanarak gidiyor. Tribünler boş, taraftar maça gelmiyor. Forma da almıyor. Böylece gelirler düşüyor. Ne futbolcularına ne de yöneticilere güvenmiyorlar. Ve bu böyle devam edecek. Görünen o...

Bu ısrar niye?

Galatasaray'a başkan olmak çok kutsal bir şey... Büyük bir şeref... Bu herkese nasip olmaz. Ama burada, önce kulübün menfaatleri gelir.
Duygun Yarsuvat zamanı, bir sürü adam çıkardılar kulüpten. Çalışan sayısını bin 500 kişiye düşürdüler. Şimdi çalışan sayısı tekrar bin 700'lere çıktı. Ballı maaş alanlar, kongrede söz sahibi olanlar, eşlerine, dostlarına kulüpte iş verdirdiler. Dışardan iş yapıp taşeron olarak çalışanlar ayrı...
Bunun karşılığı da kulüp batarken kendi menfaatlerini düşünerek, "Başkan seni kimse yıkamaz. Biz istediğimiz sürece sen o koltukta oturursun" diyerek her şeyi çıkmaza sokup bu hale getirdiler. Başkan bu gruba sesini yükseltemedi, sözünü geçiremedi.

Haberin Devamı

Fatih Terim mutlaka gelmeli

Sevgi-saygı bitmiş, taraftar tribünden kaçmış. Her yerde Galatasaray Yönetimi çok büyük eleştiri alıyor. Hakarete varan bu tenkitler gücüme gidiyor ve bunlarla mücadele ediyorum.
Mayıs ayında mutlaka seçim kararı alınmalı... Ali Dürüst, Abdurrahim Albayrak, Haldun Üstünel, Ali Sabancı, Hakan Üstünberk, Ali Gürsoy... Bu insanlar ama başkan, ama yönetici olarak Galatasaray'ın kurtulması için hizmete gelmeli...
Transferlerde çok büyük yanlışlıklar yapıldı. Florya ve Riva bile bu yüzden gitti. Birileri zengin olurken Galatasaray battı. Fatih Terim mutlaka sportif direktör olarak; onu yaratan, Fatih Terim yapan kulübüne geri dönmeli, Florya'yı yeniden yapılandırmalı...
Terim demek, en az 25 bin taraftar demek... O tribünleri yine doldurmalı. Galatasaray'a sevgiyi, barışı getirmeli. Bunların olabilmesi için her şey başkan Özbek'in iki dudağının arasında...