Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Her zaman söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim. Selçuk İnan çok büyük bir yetenek. Peki sorun ne? Anlatayım... Selçuk becerilerinin sadece yüzde 30’unu sahaya koyuyor. Bu da taraftarı çıldırtıyor.
Şimdi mutlaka ‘taraftar neden kızıyor’ diyenler vardır. Onlara da sözüm şöyle olacak... Futbolculardan daha çok cefa çeken, zor şartlarda da olsa forma veya kombine alan kim? Taraftar değil mi... Onların niye eleştiri hakkı olmasın. Taraftar ne diyor, “Galatasaray’da eski düzen bitti. Forması için koşup, mücadele etmeyen, terinin son damlasına kadar akıtmayan futbolcuları artık biz desteklemeyip, protesto edeceğiz. Takım şampiyon olmayabilir, küme de düşebilir. Ama ne olursa olsun bu kulüpten her yıl milyonlarca euro alan futbolcular aldıklarının hakkını vermek zorunda.”
Taraftar bu söyleminde haklı değil mi? Selçuk daha çok kendini futbola vermeli, daha çok mücadele etmeli. Futbol yeteneklerini eskiden olduğu gibi herkese göstermeli. Şimdi bunu yapmıyor ya da yapamıyor. Antalya maçında ipler neden koptu? Gomis’in yüzü rakip kaleye dönük. Sağında ve soyunda iki tane stoper onların yüzü ise Galatasaray kalesine dönük. Gomis elini kaldırdı ve depar attı. Selçuk topu oraya atabilse Gomis kaleciyle karşı karşıya kalacaktı. Selçuk ne yaptı? Gomis’e sadece baktı. Herhalde kendine güveni olmadığı için topu ona atmayıp geriye verdi.
Artık bu tür yan top oynayanlara taraftar isyan ediyor. Olay bu kadar basit. Evet Galatasaray’ın kulübesi yetersiz. Orta sahada sakatlık olsa Selçuk kalitesinde bir futbolcu yok. O zaman Selçuk’a kulübün ihtiyacı var. Bu durumda Selçuk ne yapmalı? Daha çok çalışmalı. Aklının tamamını futbola vermeli. Taraftar afra, tafra yapmamalı. Kime kızarsa kızsın, o Galatasaray formasını çıkarıp atmamalı. Bizler basın olarak unuturuz. Ama taraftar unutmaz.
Yine söylüyorum, çileyi çeken onlar. Yabancılarla rekabete, kaleye dikine oynama değişimine uyum sağlarsa yine Selçuk eski günlerde olduğu gibi taraftarla barışabilir. Ama böyle devam ederse işi çok zor. Aynı sözlerim Yasin için de geçerli. Top ayağında kaleye giderken hangi arkadaşı boş durumdaysa topu ona atmalı. Atmadığı zaman pozisyon ölüyor. Bu olunca Galatasaray bir golden oluyor ve sahadaki futbolun güzelliği kayboluyor. Yasin de dikkatli olmalı.

Kupada gençler oynasın
‘Tükiye’de futbolcu yetişmiyor’ tartışmaları sürüyor. Altyapılara yeterince ilgi gösterilmediği söyleniyor. Üçüncü söylenti ise yabancıların futbolumuza zarar verdiği...
Ben bunların hiçbirine katılmıyorum. Pazar günü Trabzonspor-Gençlerbirliği karşılaşmasında bordo-mavililerin kulübesinde tam 7 yabancı futbolcu oturuyordu. Ersun Yanal, Abdülkadir’i oyuna aldı, 7 yabancı kulübede otururken genç oyuncu maçın yıldızı oldu. Demek ki yabancı isimler futbolumuza zarar vermiyor.
Geçen sezon Ziraat Türkiye Kupası’nda Konyaspor ile oynanan maçta Abdülkadir oynamıştı ve oradaki futboluyla ‘ben geliyorum’ mesajını vermişti. Benim bir düşüncem var. Kabul görür ya da görmez orasını bilmiyorum. Türkiye Kupası’nda oynayan Süper Lig takımları 2, TFF 1. Lig kulüpleri ise 1 altyapı futbolcusunu ilk 11’de oynatma kuralı getirilse ben inanıyorum ki her sene biz en az 10 tane yeni Abdülkadir çıkarırız.

Haberin Devamı

Beşiktaş ile gurur duyduk
Süper Lig’de puan kaybedersin, iyi ya da kötü futbol oynarsın... Bunun telafisi var. Ama Şampiyonlar Ligi ayrı bir arena. Burada her takımın gerçek gücünü görüyoruz. Karabükspor maçındaki Beşiktaş’a bakalım, bir de Porto karşısındaki siyah-beyazlılara.
Gurur duydum... Cenk, Talisca, Babel ile destan yazdılar. Bana hiç kimse ‘abartıyorsun’ demesin. Bu sezon gol yememiş bir takıma kendi sahasında üç gol attı Beşiktaş. Bu büyük bir başarıdır. Başkan Fikret Orman’ı, Şenol Güneş’i ve bütün oyuncuları kutluyorum. Eski Porto’lu Quaresma ve Pepe de maçta terlerinin son damlasına kadar mücadele etti. Profesyonellik buna denir.