Taraftar eziyet çekiyor
Galatasaray taraftarları yeni transferlerden sonra stada akın akın gidiyor. Şu ana kadar 4 maçın ortalama seyirci sayısı 40 binin üzerinde. Bu daha da artacak görünen o. Ortaya güzel futbol konunca yıllardır maça gitmeyenler bile takımını statta seyretmek istiyor.
Bir sürü mail alıyorum... Tribünlerde bir sorun yok. Stada gelişte sorun bir derece giderilmiş durumda. Ama dönüşte çok büyük bir sıkıntı yaşanıyor. On binlerce insan metro inişi ve köprüye çıkış merdivenlerinde balık istifi oluyorlar. Nefes almanın, yürümenin mümkünatı yok. Güvenlik sıfır...
O kalabalığın içine kötü niyetli insanlar da giriyor. Taraftarların telefonlarını, paralarını çalıyorlar. 15 bin taraftar gelirken stada sorun yoktu ama sayı 40 binin üzerine çıkınca çok büyük sıkıntı yaşanıyor. Köprü üstüne çıkan merdivenler dar. Köprüye çıkmak hakikaten çok zor. İnsanlar birbirini çiğniyor. Bazı kişiler ise o kalabalığa girmemek için kendini tellerin üzerinden otobana atmak istiyor. Muhakkak bunun çaresi vardır. Yarın öbür gün kötü niyetli insanlar, taraftarların arasına girerek çok daha büyük sorunlar çıkarabilir.
Bakın maillerde ‘Çocuğum maça gitmek istiyor, götüremiyorum. Eşim, kız arkadaşım maça gelmek istiyor, getiremiyorum’ diyorlar. Bir an önce bu sorun çözülmeli. Deplasmana gelen taraftarlar için sorun yok. Onlar doğrudan yolun başına indiriliyor. Ama Galatasaray taraftarı maç bittikten 1,5 saat sonra bile o yoğunluğu, sıkıntıyı yaşıyor.
Beşiktaş Vodafone Park’a gelen taraftarlar eziyet çekmeden, 20 dakikada stadı boşaltıyorlar. Fenerbahçe’nin Ülker Stadı’nda da durum aynı. Hemen stattan çıkabiliyorlar. Galatasaray yöneticileri, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Spor Bakanımız ile bir araya gelip bunları anlatsa fazla değil 15 gün içinde TT Stadyumu’ndaki sorun biter.
Futbolumuzu kötülemeyelim
Yabancı ülkelerin dergilerini okuyorum, televizyonlarını seyrediyorum. Ve şimdiye kadar kendi futbollarını kötüleyen hiçbir ülke görmedim, duymadım. Biz kaç senedir sıkıntı yaşıyoruz, statlarımız boşaldı. İnsanlar futbolun güzelliklerini duymak istiyorlar. Bir maç için analiz yapılıyor. 50 tane çok güzel hareket oluyor... Bundan hiç kimse bahsetmiyor. Bir futbolcu yanlış pas verir ya da gol kaçırırsa bütün hafta onu konuşuluyor.
Bütün dünya kendi futbolcusunu parlatıyor, biz oyuncumuzu da futbolumuzu da yerin dibine sokuyoruz. Hepimiz bu işten ekmek yiyoruz. Bunun güzelliklerini konuşup daha çok taraftarı maçlara çağırmamız lazım. Bakın 20 tane spor programı vardı, şimdi 5 tane var. Spor gazeteleri tiraj rekoru kırıyorlardı. Şimdi satışları yüzde 60 oranında düştü. Daha hâlâ çok kişi ne olduğunun farkında değil.
Bu yazıyı neden yazdım... Önceki gün Almanya’da 6 ay sakat kalıp sahalara dönen bir futbolcunun belgeselini çekmişler. Bu oyuncu nasıl tedavi oldu, antrenmanlara başladı, hazır duruma geldi... Bunları yayınladılar. Neden biz de böyle belgeseller hazırlanmıyor? Hep kötü, herkes kötü. Bir takım şampiyon oluyor, başkanı çıkıyor diyor ki ‘bu takımı biz şampiyon’ yaptık. Gerçekten çok komik. Unutulmasın futbolun yıldızları futbolculardır. Bunu herkes bilsin.