Önce şunu söylemeliyim, benim hiç kimseden beklentim yok. Ayrıca kimseye takık da değilim. Gördüğüm doğruları ya da yanlışları elimi vicdanıma koyarak size aktarmaya çalışıyorum.
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, her zaman söylediğim gibi çok iyi ve fedakâr bir insan. Bir çırpıda her şey unutuldu. Ama bir gerçek var: Batma noktasına gelmiş bir kulübün başına geçti. Buna rağmen bütün imkanlarını kullanarak çok iyi transferler yaptı. Hiçbirimiz bu kadar iyi futbolcular alabileceğini ne düşünüyorduk ne de tahmin ediyorduk. Peki bu transferleri yaparken beklenti neydi? Galatasaray’ın şampiyon olması. Beşiktaş gibi Avrupa’da başarıyı yakalaması. Kulübe para kazandırılarak borçların azaltılması.
Birinci hedef buydu. Şu anda elindeki kadro sarı-kırmızılıların bunu yapmasına müsait. Ama başkanın, Tudor ısrarı sıkıntı yaratmaya başladı. En büyük sorunu da kendi yaşayacak. Mayıs ayında kongre var. Şampiyon olmuş ya da ligi ikinci bitirmiş bir takımın başkanı olarak o kongreye girmezse başı çok ağrıyacak. Şimdiden bu konulara girmek istemiyorum.
Ama şunu söyleyeyim, 25 milyon büyük Galatasaray taraftarı tedirgin. Evet sarı-kırmızılılar hâlâ lider, kaybettiği hiçbir şey yok. Bir takım maç kazanabilir ya da kaybedebilir. Yeri gelir 5 tane gol yer, yeri gelir 5 atar. Bunlar futbolun içinde olan şeyler. Ama insanların tedirgin olduğu tek konu, Başakşehir maçı... Takım ilk yarıyı 2-0 mağlup bitiriyor. Oyuncu değişikliği yapmadan aynı kadro ile Tudor devam ediyor. Orta sahayı rakip ele geçirmiş, Galatasaray’a top yaptırmıyor. Kanatları çok iyi kullanıyor. Defansın arkasına atılan toplarla Adebayor resital yapıyor. Maç 4-1 olana kadar Tudor bunu izledi. Ne zaman dördüncü gol yendi, bitime on dakika kala oyuncu değişikliği yaptı!
İşte beni korkutan tek konu bu. Büyük takımın hocası değişiklik için 80 dakika beklemez. Doğru zamanda oyuna müdahale eder. Şimdi herkesin kafasında soru işareti var. Taraftar, ‘Galatasaray derbi kazanamıyor’ diyor. Evet, bu doğru... Peki Tudor bundan sonra ne tedbir alacak? Yine maceraya mı girecek? Yoksa ‘ben büyük bir takımın hocasıyım, önce gol yememem lazım. Disiplinli, az hata yapabilecek, bir sistemle mi oynamam gerekir’ mi diyecek. Bütün sorun bu.
Başkan Özbek, Tudor’a Alanya ve Beşiktaş maçının sonuna kadar kredi verdi. Galatasaray kendi taraftarı önünde, hele Başakşehir depreminden sonra Alanya’yı yenecek güçte... Ama Beşiktaş maçı, Tudor’un geleceğini gösterecek. Derbiden sonra Başkan Özbek’in de, Hırvat hocaya verdiği krediyi geri çekeceğini düşünüyorum. Dilerim yine de her şey iyi gider, Tudor ile sarı-kırmızılılar sezon sonuna kadar devam eder.
Terim’i unutun
Türkiye’de 6 ay öncesine kadar hangi takım kötü giderse mutlaka Lucescu’nun ismi geçerdi. Tecrübeli hocanın belki haberi bile yoktu konuşulanlardan. Şimdi Galatasaray’da alınan her beraberlik ya da mağlubiyetten sonra Fatih Terim’in ismi geçiyor.
Galatasaray değişik bir kulüp. Öyle kendi evladı, bize çok büyük başarılar yaşattı gibi şeylere inanmaz. Kulak arkasına atar. Şu anda şeytanın avukatlığını yapalım. Başkan Dursun Özbek, Terim’i devre arasında Galatasaray’a getirmeye kalktı. Kulübün içinde ne olur biliyor musunuz? Deprem... Terim ne yapacak... Ekibiyle Florya’ya gelecek, oradaki kurulu düzen bozulacak, ballı maaş alanların hepsi tedirgin olacaklar. Belki de görevlerinden ayrılacak.
Başkan’ın Terim’i getirmesine izin verirler mi hiç... Taraftar sosyal medyada devamlı yazıyor, ‘İmparator gelsin’ diye. Evet Terim’in Galatasaray’ın başına geçmesini isteyenlerin en başında ben geliyorum. Ama mümkün değil, mantığım almıyor. Başkan Özbek’in de hocayı istediğini biliyorum. Ama getiremez. Oradakiler müsaade etmez. Onun için her kötü skordan sonra Terim dedikodularının bitmesi gerekir. Bu sezon Tudor ile tamamlanacak gibi görünüyor.
Beşiktaş ve yabancılar
Kartal’ın, Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı futbolla grubundan lider çıkması bütün Türkiye’yi mutlu etti. Avrupa basını, Beşiktaş’tan bahsetti. Quaresma’yı, Babel’i, Pepe’yi, Talisca’yı, Atiba’yı, Adriano’yu, Tolgay’ı, Cenk Tosun’u göklere çıkarıyorlar. Bundan daha güzel ne olabilir!
İnsanlar tutturdular, yabancı sayısı çok fazla diye. Sağolsun Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu olaya el koydu 2019’a kadar konunun tartışılmasını bitirdi. 2019’dan sonra da sayı azaltılacak mı yoksa devam mı edecek Kulüpler Birliği karar verecek.
Esas benim insanlara sormak istediğim şu: Şayet bugün Beşiktaş 6 yabancı ile oynamış olsaydı, böyle bir başarı yakalayabilir miydi? Kulüpler Birliği zamanı gelince karar verecek. Hedef Türkiye mi, Avrupa mı? Türkiye’de sayı üç de olsa fark etmez. Ama biz Avrupa’da başarı istiyorsak bu yabancı kuralı hakkında 40 kere düşünüp öyle karar verilmesi gerektiğine inanıyorum.
