Süper Lig’in sonuna geldik. Pazar günü öyle bir derbi oynanacak ki Galatasaray kazanırsa yüzde 80 şampiyon olacak. Beşiktaş galip gelirse yarışa devam edecek, Başakşehir’in puan kaybetmesini bekleyecek. Şu anda herkes nefeslerini tuttu, stres, heyecan en üst seviyede.
Bu derbide en büyük aktör hakem Fırat Aydınus olacak. Dilerim şansı yanında olur. Ama şunları söylemek mecburiyetindeyim. Aydınus, 50 bin taraftar önünde hayatının maçını yönetecek. Bilhassa yan hakem Aleks Taşçıoğlu ile beraber çok dikkatli olması lazım. Futbol adaletini tam olarak sahada uygulaması gerekir. Sivas-Galatasaray maçında dışarıda olan pozisyonu Taşçıoğlu’nun uyarısıyla 18 içine alıp penaltı verdi. Böyle bir penaltıyı ne Galatasaray ne de Beşiktaş’a vermeli. İki takıma da günah.
Galatasaray açısından bakıyorum Tudor gitmiş, Fatih Terim gelmiş. Eski başkan Dursun Özbek gitmiş, yerine Mustafa Cengiz gelmiş. Orta sahadaki en değerli isim Ndiaye, maddi sıkıntıdan Stoke City’ye satılmış. Bu kadar sorunlara rağmen sarı-kırmızılılar başta taraftarın çok büyük desteğiyle, dişiyle tırnağıyla kazıyarak bugün lider duruma gelmiş. Hep aynı şeyi söylüyorum. Adalet, adalet, adalet... Bunu da sağlayacak olan hakem.
Aydınus kötü bir hakem değil. Hatta FIFA listesinden çıkarılmış olmasına rağmen, iyi bir hakem. Ama zaman zaman yan hakemlerinin hatasıyla o da yanlış kararlar veriyor. Pazar günü futbol bayramı yaşanacak Türk Telekom Stadyumu’nda. Elli binden fazla bilet satılmış. Bir tek bilet bile kalmamış. Herkesin beklentisi takımı galip gelsin. Evet Beşiktaş çok iyi bir takım. En azından çok tecrübeli bir takım. Galatasaray da kendi sahasında en çok puan kazanan takım. Seyircisini arkasına alarak farklı bir duyguyla top oynuyorlar. Mutlaka bu maçın da favorisi. Dilerim bu maça gölge düşmez, tatsızlık olmaz. Keyifli bir derbi izleriz.
Taraftarları tahrik etmeyin
Futbolumuzda üzücü olaylar yaşamak istemiyoruz. Maalesef, zaman zaman bu olaylar olsa da elimizden hiçbir şey gelmiyor. Kazanma uğruna camialar birbirine düşüyorlar. Burada ne olursa olsun en çok üzülen, ezilen hep taraftar oluyor. Evet, çok üzüldük. Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde yaşananlara.
2024 Avrupa Şampiyonası’na talip bir ülkede bunlar yaşanmamalı. Bunun için de yöneticiler maçtan önce ve sonra beyanatlarına dikkat edecekler. Futbolcular, tribünlerden nasıl bir tezahürat gelirse gelsin duymayacaklar. Taraftar ile dalaşmak sadece facia getirir. Bunu kaldıramıyorsan zaten futbol oynayamazsın. Türkiye şartları diyorum. Zaman zaman korner atmaya gelindiğinde tribünlerden yabancı cisimler geliyor. Bunu tahrik unsuru yapmamak gerekir.
Bunlara dikkat etmezsek inanın futbolumuz elimizden kayıp gidecek. Sadece ve sadece olayları konuşmaya devam edeceğiz. Yalvarırım herkes dikkat etsin. Futbol güzel bir oyun, bunu kirletmeyelim.
Galatasaray’ı düşünen yok!
Çok üzülüyorum... Takım şampiyonluğa gidiyor, her gün ciddi olmayan bir başkan adayının gazetelerde ismi çıkıyor. Faruk Süren, Galatasaray’da başarılı bir başkanlık dönemi geçirdi ve gitti. Alp Yalman, benim için unutulmaz bir isim. Sarı-kırmızılı takım için en büyük fedakârlığı yapan insan. Cemal Özgörkey, birinci adam olamaz. Ali Dürüst, çok sevdiğim bir insan, zaten kendisi de aday olmayacağını açıkladı. Dursun Özbek, o da başkanlık yaptı ve kongre kendisini istemedi, yerine Mustafa Cengiz geldi.
Şu anda kısa bir dönem olmasına rağmen namuslu, dürüstçe Galatasaray’ı yöneten Cengiz ile ekibi var. Neden seçim yapılıyor bunu bilmiyorum. Anlam da veremiyorum. Zaten zor şartlarda göreve geldi bir sürü kaçakları önledi, namuslu bir insan. Yönetimine dört-beş yeni isim alarak devam etmesi Galatasaray’ın hayrına olan bir şey. Neden insanlar arayışa giriyor, gündeme gelmek için. Buna şaşırıyorum ve kulüp için üzülüyorum.
