06.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü
Sadece Türkiye’de değil, neredeyse tüm dünyada, özellikle de gelişmiş ülkelerdeki trafik kazalarında “alkollü sürücü” faktörünün giderek artması nedeniyle “güvenlik” arayışlarına hız veren üreticiler, ardı ardına yeni sistemler geliştiriyor.
Sürücüyü teknolojiye emanet etmenin yine “en güvenli yol” olduğuna inanan otomotiv firmaları, geliştirdikleri veya üzerinde çalıştıkları sistemlerle sarhoş sürücüleri yerinden bile kıpırdatmamaya kararlı.
Bugüne kadar pek çok üretici, bu konudaki çalışmalarının ürünlerini Avrupa ve Amerika pazarında piyasaya sundu bile. Örneğin iki İsveçli üretici olan Saab ve Volvo, bu konuda hayli mesafe aldı.
Önce sesle uyarıyor
Nissan’ın sistemi, koku, ter ve sürücünün dikkatini ölçerek karar veriyor.
Koku algılayıcıları, sürücü ve yolcu koltuğunun kafalıklarında. Buradan alkol seviyesini ölçen sistem, vites kolu üzerindeki sensörden sürücünün nabız atışlarını ve terlemesini kontrol ediyor. Gösterge tablosundaki kameraysa, sürücünün direksiyon başındaki davranışlarını izliyor.
Sürücüsünün alkollü olduğunu anlayan sistem alarm veriyor. Sürücünün yola devam etmemesi uygunsa, İngilizce veya Japonca sesli mesajlara geçiyor, aracın motorunu bloke edebiliyor.
Sistem piyasaya çıkana kadar bazı eksikleri giderilecek. Zira hangi alkol düzeyinde devreye gireceğine karar verilmemiş. Düzeneği “kandırmaya” çalışmak isteyen sürücüler için de yüz tanıyıcı bir yardımcı fonksiyon gibi “iyilikler” düşünülüyor.