Otomobil Bana sorsalar Türkiye’den hiç gitmek istemem

Bana sorsalar Türkiye’den hiç gitmek istemem

20.12.2010 - 00:02 | Son Güncellenme:

Türkiye’deki görev süresi dolmasına karşın, bunu bir yıl daha uzatan Peugeot Türkiye Genel Müdürü Vieux, “Buradan ayrılmak benim için hiç de kolay olmayacak” diyor

Bana sorsalar Türkiye’den hiç gitmek istemem

Üç yıllık görev süresi dolmasına karşın şirketle masaya oturup anlaşmasını bir yıl daha uzattıran Peugeot Türkiye Genel Müdürü Jean-Pierre Vieux, “Bana sorarsanız, hiç gitmek istemiyorum” diye konuştu. Vieux, Fransa’da Türklerin de yaşadığı bir bölgede büyüdüğünü hatırlatarak, “Aslında Türklerle ilgili yanlış kanılar var. Ülkedeki en uyumlu yabancı topluluk Türklerdir” ifadesini kullandı.
İlk yurt dışı görevinde, 1981 yılında J9 minibüslerinin tanıtımı için Karsan’ı ziyarete gelen ve Türkiye ile böyle tanışan Jean-Pierre Vieux’nün 3 yıllık görev süresi 4 ay önce doldu. Normalde sözleşmelerinin üç yıllık olduğunu, bu süre dolunca karşılıklı anlaşmayla bir yıl daha uzatılabildiğini hatırlatan Vieux, “Kişi, ülke ve markanın ülkedeki konumu gibi faktörlerle süre en fazla 5 yıla uzatılabiliyor. Ama bana sorarsanız, hiç gitmek istemiyorum” dedi.
“Şu an gitmek canımı sıkar. Aslında hangi an olursa olsun, ayrılmak kolay olmayacak” diyen Vieux, Türkiye’de sektöre ilişkin büyük gelişmeler olacağına inandığını, dolayısıyla böyle bir zamanda kalmak istediğini vurguladı.

“Yapacak çok şey var”
1000 kişiye düşen otomobil sayısı ve Anadolu’da satışların gelişmeye açık olmasının büyük potansiyel oluşturduğunu hatırlatan Vieux, şöyle devam etti:
“Birlikte yapılacak çok şey var Türkiye’de. Mesela vergilendirmedeki değişiklikleri yaşamalıyız. Hibrid ve elektrikli araçların pazara girişini oluşturmalıyız. Anadolu’daki satışların gelişimi ilginç olacak. Araçların geri dönüşümüyle ilgili gelişmeler olacak. Kısacası, Türkiye’de yapılacak olağanüstü işler var.”
Avrupa pazarları “hüzünlü” bir tablo çizerken Türkiye’de satışların arttığını hatırlatan Vieux, “Pazarın ilerlediği bir ülkede görev yapmak daha iyi. Türkiye’de pazar farklı bir yapıya sahip. Geçen ay sorsanız, aralıkta 120 bin satış olur derdim. Ama bu ay 130 bin-140 bini telaffuz ediyoruz. Tahminler 10 günde yüzde 10 değişiyor” diye konuştu.

“Türkiye’yi iyi tanımıyorlar”
Geçenlerde Paris’te bir Fransız yetkiliyle yaptığı toplantıda Türkiye’deki araç satışlarının canlılığının gündeme geldiğini ve yetkilinin bu gelişmede ülkedeki döviz hareketliliğinin etkin olduğunu savunduğunu söyleyen Jean-Pierre Vieux, “Bazı aylarda etkisi olmuş olabilir ama şu an yüzde 37’lik artış var. Bazen zor olsa da, Türkiye’yi daha iyi anlatmamız gerekiyor. Çünkü hala çok iyi tanınmıyor” dedi.
Otomotiv ve ekonomi açısından Türkiye’yi tanımıyor olmalarının, Avrupalıların kaybı olduğunu kabul eden Vieux, “Türkiye, coğrafi konum olarak önemli bir yerde. Ortadoğu için de bir koç başı. Afrika’da potansiyel bir pazar var ve Türkiye bunu anladı. Türkiye’nin dinamizmi çok önemli” diye konuştu.
Fransa’nın özellikle AB konusunda Türkiye’ye karşı olumsuz tavrı bulunduğunu bildiğini, ama anlam veremediğini söyleyen Vieux, kendisinin büyüdüğü bölgede çok sayıda Türk’ün yaşadığını hatırlatarak, Fransa’da en uyumlu yabancıların aslında Türkler olduğunu savundu.

Haberin Devamı

‘Başbakan haklı çıktı’
Türkiye pazarının esneklik gerektirdiğini, ancak güvenilmez bir pazar yapısına sahip olmadığını da söyleyen Peugeot Türkiye Genel Müdürü Jean-Pierre Vieux, “Türkiye’de 2001’den beri görüyoruz ki istikrar yerleşti. Ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdogan, krizin teğet geçeceğine ilişkin açıklamasında haklı çıktı. Global kriz döneminde Türkiye’ye baktığımızda haklı olduğunu görüyoruz” ifadesini kullandı.
Türkiye’de 2010’un sektör için rekor bir yıl olduğunu, ancak bunun Türkiye’nin potansiyeli açısından yeterli olmadığını hatırlatan Vieux, “Burada olmasam bile, 1 milyon araç satışını kutlamak için geleceğim. Bu kesinlikle olacak” dedi. Anadolu’nun gelişiminin önemine dikkat çeken Vieux, “Büyük kentlerde yükselen dalgada sörf yapıyoruz. Anadolu daha gelişmedi. Türkiye de, siyasi planları dahilinde Anadolu’yu kalkındırmayı hedefliyor. Anadolu’da yaşanacak ekonomik gelişmeyle, buralardaki insanlar avantajlardan daha fazla faydalanacaklar” diye konuştu.