Otomobil Bildik dizellerden değiller

Bildik dizellerden değiller

10.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bildik dizellerden değiller

Bildik dizellerden değiller


Dizellerin kokulu, bol dumanlı, gürültülü hallerinden artık eser kalmadı


       Haydi, yakınlarınız arasında küçük bir araştırma yapın ve “dizel" (diesel diye ukalalık yapmayalım) otomobiller hakkında ne düşündüklerini sorun. Eminim birçoğu “Bırak o çok gürültülü şeyi" ya da “Sen hiç dumanını yemedin galiba!" gibi bir takım cevaplar vereceklerdir.
       Öyle ya! Dizel dediğin traktör gibi çalışır, ışıklarda başka arabaların yanına yanaştığında “Ben buradayım" dercesine şıkırtılar çıkartır, arkasındakilere simsiyah bir duman bulutu armağan eder, soğuk havalarda “aldığınıza alacağınıza pişman eder", küfür kataloğunun gelişimine katkıda bulunur, ekonomi yapacağım derken, tansiyon ilaçlarının bağımlısı haline getirir... Yok artık, onlar epeyce geride kaldı. Hatta müzelerin yolunu tuttu bile denilebilir. Şimdi, yeni nesil dizel dönemi.
       “Bugün de dizele nereden taktı?" demeyin. Veya deyin, ben de söyleyeyim. BMW’nin yeni geliştirdiği 320 d’nin basın bülteni elime geçti de, o yüzden. Dedim ki, hazır bununla ilgili birşeyler yazacakken, işi birnaz genişletelim. Mesela 320 d için, güç ve performans konusunda, bir önceki modellere göre daha iyi performans değerlerine ulaşıldığı belirtiliyor. 136 beygirlik 2.0 litre motorun, aracı 0’dan 100 km / s’ye 9 saniyede ulaştırdığı, son süratinin de 207 km / s olduğu belirtiliyor. Üstelik, 100 kilometrede sadece ortalama 5.7 litre mazot harcayarak.
       Şimdi bu, ne demek mi oluyor? Dilimiz döndüğünce izah edelim. Bu, yeni nesil dizel motorların, artık benzinli araçlara gerek performans, gerek güç, gerekse de çekiş açısından çoktan kafa tutmaya başladığı anlamına geliyor. Üstelik, ekonomikliği ile bilinen eski dizellerden “daha ekonomik" ve daha sessiz biçimde. Zira yeni nesil turbo beslemeli ve doğrudan püskürtme (direct injection) teknolojisi ile donatılmış dizel motorlar, yakıtı doğrudan doğruya ve yüksek basınçla yanma odasına püskürttüğünden, yanmanın daha verimli olmasını sağlıyorlar. Depodaki tüm yakıtın tam yanması da, daha az mazotla daha verimli çalışma, daha az duman atılması sonucunu doğuruyor. Eh, bazı firmaların, benzinli motorlarda da doğrudan püskürtme (bakınız: gasoline direct injection!) prensibini kullanmasının nedeni de böylece anlaşılmış oluyor. Pompaların yüksek basınçla püskürtme yapması ise, hem performansın artmasını, hem de motorun sessiz çalışmasını sağlıyor. Bu sizi tatmin etmediyse, yeni nesil dizel motorlarla donatılmış bazı araçların ralli ve pist yarışlarına bile katıldığını da anlatalım.
       Jaguar da dizele hazırlanıyor
       Örneğin, VW Golf TDI ile İngiltere ve Avusturya’da ralli şampiyonası kovalayan, İtalya’da pist yarışlarına giren takımlar, hiç de fena sonuçlar elde etmiyor. Üstelik izleyicileri “isöe boğmadan. Hatta Audi, BMW ve Mercedes gibi markalar, daha çok yöneticiler ve işadamlarına hitap eden A8, 7.40, S400 gibi lüks modellerine bile artık son nesil dizel motorlar takmaktan gocunmuyor. Hatta Jaguar’ın da bu yönde çalışmaları olduğu kulağa çalınıyor. Bu kadar övdüğümüz bu yeni nesil dizel motorların hangi araçlarda olduğunu merak edilyorsanız, hemen elinize bir fiyat kitapçığı alın derim.
       Çünkü Seat, Citroen, Nissan, Opel, VW, BMW, Audi, Daewoo, Kia, Land Rover, Peugeot, Skoda gibi çoğu markanın, küçük modellerinden 4 x 4’lere kadar uzanan yelpazede muhakkak bir veya birkaç dizel versiyonu da ithal ediliyor. Hatta Renault, Megane’ın yeni nesil dizel motorlu versiyonunu Türkiye’de üretiyor.
       Yazıyı şöyle bitirmek uygundur herhalde: İster TDI, ister HDI, isterse DI olsun / Çok kilometre yapıyorsanız, yeni dizeller aklınızda bulunsun!..