24.07.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Formula 1’de yarışmakla GP2’de yarışmak arasında nasıl bir fark var? Siz aradığınızı Petrol Ofisi FMS takımında buldunuz mu?
- F1 motor sporlarının en önemli organizasyonu ve her pilotun hayali bir gün orada yarışmaktır. F1’in bu seviyeye gelmesinin en önemli nedeni, yüksek hız ve teknoloji. Kalkış, frenler ve dönüş hızları onun diğerlerinden başka bir seviyede olmasın sağlıyor. Dürüst olmam gerekirse, artık GP2 de, F1’den çok geri sayılmaz. Artık biz de slick (düz) lastikler kullanıyoruz. PO FMS ekibi beni oldukça tatmin etti ve zaten onlarla daha 4. yarışımda kazanmam, ne denli iyi olduklarının göstergesi. Herkes çok çalışıyor ve evimde hissetmemi sağlıyorlar. Takımın çoğu çalışanını önceden de tanıdığım için uyum sorunu yaşamadım.
Takım arakadaşınız Jason Tahincioğlu ile aranız nasıl? Onu bir pilot olarak nasıl buluyorsunuz? Sizce ileride onu bir F1 aracının içinde görebilir miyiz?
- Jason kendine güvenen, centilmen bir takım arkadaşı. Onunla çok iyi arkadaş olduk. Bir pilot olarak da yeteneği var. Çok çalışıyor ve çabuk öğreniyor. İnanın bana, ne kadar tecrübe sahibi olursa olsun GP2’de öğrenilecekler bitmiyor. F1’de yarışmak ise çok daha büyük bir adım gerektiriyor ve eminim Jason zamanı geldiğinde büyük bir tecrübeyle bunun için hazır olacak.
Bu yıl Türk takımı pilotu olarak çıkacağınız İstanbul Park Pisti hakkında neler biliyorsunuz?
- İçtenlikle söyleyemeliyim ki, İstanbul Park, benim en favori pistim. Geçen yıl yarışma fırsatı buldum. Çok hızlı, teknik gerektiren, pilotlar için gerçekten zorlu bir pist. 8. dönüş ise inanılmaz. Daha önce öyle bir şey hiç görmemiştim. İstanbul Park’ı gerçekten seviyorum. O piste bu kez bir Türk takımı pilotu olarak çıkacak olmak, bana ayrı bir heyecan veriyor.
Niçin PO’yu seçtiniz? PO hakkında neler düşünüyorsuz? Bir Türk şirketinin motor sporlarına bu yatırımı yapması sizi şaşırttı mı?
- Petrol Ofisi FMS’i seçtim, çünkü takımın kazanma potansiyelini gördüm. Bu takımın gerçek bir fırsat olduğunu düşündüm. Kazanmak için herşeye sahipler. Tüm çalışanlar büyük özveriyle, takımın en iyi performansı götermesi için çalışıyor. Türkler’in bu spora yatırım yapması beni fazla şaşırtmadı. Çünkü Türkiye, özellikle bu sektörde birçok seçenek sunan büyük bir pazar. Bu yatırım, Türkler’in bu organizasyona ne kadar önem verdiğini gösteriyor.
Zafer ve pizza
Bir Türk takımı ve siz ilk kez GP2’de birincilik aldınız. Böylece Türk spor tarihine girmiş oldunuz. Sizin için bu birinciliğin önemi nedir?
- Magny-Corus’da kazandığımız zafer hem ben, hem de takımım için çok özel. Türk motorsporları tarihine girdiğim için de gurur duyuyorum. Petrol Ofisi ve Türkiye için çok mutluyum. Türkiye’de halkın bizi desteklemesi de, bizim için çok önemli. İnanıyorum ki Türk taraftarlarımız yarış için İstanbul’a geldiğimizde bize büyük destek verecek. Seyirci desteği gerçekten fark yaratıyor.
'Doğru yoldayız...’
Kariyerinizde pek çok ilk yaşadınız. Sizin için en değerlisi hangisiydi?
- Kazanılan her yarış, hele ki bu zafer için çok büyük emek verildiyse, müthiş mutluluk verir. Karting yaparken çok yarış kazandım, ama 2000 yılında Almanya’da yapılan F3 yarışına kadar ne denli iyi olduğumun farkına varamamıştım. F3’teki o galibiyet, kendime güvenimi kazanmak açısından çok önemliydi.
Zaferi nasıl kutladınız yoksa pizzayla mı?!
- Yarış sonrası doğruca eve gittim ve evet, sonra da arkadaşlarla restorana gidip eğlendik. Yarışı yeniden videodan izledik. Biraz da şarap içtim, ama çok az!
Sizce takımın organizasyon olarak diğer ekiplere kıyasla artı ve eksileri nelerdir?
- Fransa’da takımdaki tüm olumlu özellikler birleşince kazandık. Doğrusunu isterseniz, takımda negatif yan göremiyorum. Önemli olan kazanma arzumuza sıkıca tutunmamız ve bu ivmeyi diğer yarışlara da taşımamız. Bir zafer yetmez. Daha çok kazanmak istiyoruz.
F1’de 14 kez start aldı
Dokuz yaşında kartingle başladığı motorsporları kariyerinde, Formula A ve Formula 3000 yıllarının ardından F3’te zirveye çıktı. 2000 yılında ilk F1 tecrübesini Benetton’daki testlerle yaşadı. Bunu McLaren, Williams ve Minardi’deki testler izledi. 2003’te Durango takımıyla Formula 3000 serisinde iki yarış kazandı ve şampiyonada üçüncülük kürsüsüne çıktı. 2004’te Jordan’la sözleşme imzaladı ve F1’deki 14 yarışta start aldı. 2005’te GP2’deki ilk denemesini SuperNova takımıyla yaptı. 23 yarışta topladığı 49 puanla altıncı sırayı aldı. Bir kez de pole pozisyonu elde etti. Bu yıl Barcelona yarışından itibaren PO FMS takımında yarışmaya başladı. Silverstone’da 7 puan (5.lik/4.lük), Magny - Cours’da da 9 puan (6.’lık/1.’lik) topladı.
Adı: Giorgio Pantano
Takımı: PO FMS International
Ülkesi: İtalya
Doğum tarihi: 04.02.1979
Boy: 1.65 cm
Kilo: 59 kg
F1 Kariyeri
Sezon: 2004
Takım: Jordan
GP sayısı: 14
İlk GP: Avustralya
Son GP: İtalya
En iyi derece: 13.’lük