Otomobil Burada kopya çekilmez!

Burada kopya çekilmez!

30.06.2006 - 20:00 | Son Güncellenme:

Peugeot-Citroen Grubu’nun (PSA) yeni tasarım merkezinde, hem Citroen, hem de Peugeot markalarının tasarımcıları birarada çalışıyor. Ancak birbirlerini sadece lokantada görebiliyorlar...

Burada kopya çekilmez

Levent KÖPRÜLÜ

Burada kopya çekilmez

Fransa’nın başkenti Paris’in merkezinden yaklaşık 15 dakika uzaklıkta bir bina... Aslında ona bina demekten çok, “karada yüzen yolcu gemisi" demek geliyor içimden! Zira tasarımı çok benziyor. Burası, 27 ayda biten ve 130 milyon euro’ya malolan PSA Tasarım Merkezi. Yani Peugeot ve Citroen araçların yaratıldığı yer...
Binaya ADN yani Türkçesiyle “Otomotiv Tasarım Merkezi" denilmiş. Ancak ADN, aynı zamanda Fransızca’da DNA’nın kısaltması. Eh, burayı da bir tür “genetik araştırma merkezi" gibi nitelemek de olası. Zira burada aynı genleri taşıyan, farklı markalarda ve karakterlerde araçlar geliştirilecek. Aynı platformu, parçaları taşıyacaklar, ancak Peugeot ve Citroen markalarının kimliklerini yansıtan karakterleri olacak. Birazdan açıklayacağım...
Tek ortak yer lokanta!
70 bin metrekarelik binanın ilk başta “fazla" olduğunu düşünebilirsiniz. Nitekim, bazı markaların Avrupa’daki tasarım merkezlerinin daha küçük olduğunu söyleyebilirim. Ancak tek çatı altında iki markadan söz ediyoruz. Üstelik bu binada, her marka için herşeyden neredeyse “ikişer" tane düşünülmüş.
Burada kopya çekilmez

Mesela, binanın orta katı, tamamen Peugeot’ya ait. Burada Peugeot tasarımcıları ve mühendisleri çalışıyor. Toplantı odaları, iç döşemelerin seçildiği, iç mekanların şekillendirildiği bölümler, maket bölümü, üç boyutlu tasarım ve mühendislik bölümleri ve teras var. Aynıları, bir üst katta, Citroen için de yapılmış.
İşte, en önemli ayrıntı burada! 20 ülkeden, 1100 kişinin çalıştığı binada, Citroen ve Peugeot çalışanlarının karşılıklı olarak diğer markanın bölümlerine girmeleri yasak! Zaten isteseler de çok zor. Her iki marka da, binada ayrı katlara ve tam ters yönlere yerleştirilmiş. Tabii ki ayrı asansörleri kullanıyorlar. Asansörlere özel kartlarla binilebiliyor. Dolayısıyla kartlar da, ona göre ayarlı. Sadece yönetim kurulu üyeleri dışında!.. Bunun amacı da, her iki markanın, karşılıklı olarak etkilenmelerini, belki de kopya çekmelerini önlemek...
Tek ortak alanları ise lokanta ve bina giriş kapıları...
Günışığında nasıl duruyor?
Şimdi gelelim “genetik" olayına... PSA Grubu, her iki markanın, benzer sınıftaki modelleri için aynı platformları kullanıyor. Bu, zaten tüm üreticilerin, maliyetleri kontrol amacıyla uyguladığı bir yol. Platform nedir derseniz, onu da söyleyeyim... Aracın kasasının üzerine oturduğu şasiden tutun da, klima, motor, direksiyon kutusu, egzost, benzin deposu, yürüyen aksam gibi otomobilin neredeyse yüzde 60’ını oluşturan tüm parçalar denebilir...
Burada kopya çekilmez

İşte bu ortak parçaları, marka kimliğini bozmadan kullanmak da, her iki markanın mühendislerinin işi. Kullanıcıların pek farkında olmadığı bu ortaklık için mühendis ve tasarımcılar, “genetikçi" gibi çalışıyorlar. Çok küçük bir örnek: Peugeot’nun yeni piyasaya çıkacak 1007’sinin kaputu bile, aslında Citroen C2’ninki ile aynı!
Bu arada, binayı gezerken, başka ipuçları da öğrendik. Mesela, aracın bilgisayarda çizilip, önce köpükten (hani şu kutularda kullanılandan), sonra da robot marifetiyle, kilden (çamur deniliyor) birebir maketinin yapıldığını... “Yolda nasıl duruyor?" diye bu maketin deneme pistine çıkarıldığını (ki üzerinde mekanik aksam da bulunuyor), çeşitli ışıklarda (özellikle de günışığında) nasıl göründüğünü görmek için de, binadaki teraslara çıkarıldığını ve döner platformlara konulduğunu...
Yine öğrendiğimiz ve gördüğümüze göre 500 m2’lik Sanal Gerçeklik Merkezi’nde araçların gerçek boyutlarda prototipleri yapılmadan önce, üç boyutlu ekranlarda tüm gelişimleri tamamlanıyor. Burada üç bölüm var. İlkinde tüm dış tasarımı ve teknik altyapısı şekillendiriliyor. İkincisinde (buraya 'mağara’ diyorlar) aracın iç mekanı, kullanışlılığı gibi faktörler deneniyor. Üç boyutlu özel gözlük, bilgisayar ve özel bir aletle, ekranların üzerinde mühendisler gerçek bir aracın içindeki tüm fonksiyonları deneyebiliyor ve ona göre karar veriyorlar. Sonuncusunda ise tüm mekanik parçalara son şekilleri veriliyor.  (2004)

Yazarlar