Otomobil Chevrolet asil bir hanımefendidir!

Chevrolet asil bir hanımefendidir!

21.07.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Perküsyon ustası Burhan Öçal, tam anlamıyla bir klasik otomobil tutkunu. Bunun babadan kalma bir tutku olduğunu söyleyen Öçal, aralarında en çok 1955 Chevrolet’i seviyor. Neden mi?

Chevrolet asil bir hanımefendidir
1955’in yeri çok ayrı!..

En çok değer verdiğiniz araç hangisi?

- 1955 Chevrolet. Çünkü annemin en sevdiği arabaydı. Amerikan araçlarının ebatları tam anneme göreydi. Sanki içine pazar kurardı! Onunla çok yerlere gittik. Antalya, Kırklareli... Amerikanların içi salon gibi. Annem Türk Sanat Müziği’ni çok severdi. Bir pikabım vardı, onu aracın içine koyardım. Ben daha gençtim o zamanlar. Saçları briyantinli yapardım. Annem de yanımda başörtüyle otururdu.  Bizi görenler şaşırırdı. Güzel bir araba, James Dean gibi bir tip direksiyon başında ve yanında başörtülü bir bayan. O Chevrolet’yi o kadar çok severdim ki, ısındıkça motorunun sesi duyulmazdı. Bizim peşimize çok çocuk takılırdı. Ona 'motorsuz araba’ derlerdi. Bir hanımefendi sessizliği vardır. Asil bir sesizlik. Güçlüdür, şanlıdır ama çok hassas bir ruh yapısı vardır. Sert kullanmaya gelmez, ama onun direksiyonunu kullanmak, vitese takmak, gaz verip motorunun sesini dinlemek harika bir duygu. O, sanki kırılmaya hazır bir hanımefendi gibi durur. Çok hassas, ancak bir o kadar da sağlamdır.  İşte kadının da böylesi makbuldur! Chevrolet asil bir hanımefendidir!

Klasik otomobil tutkunuzun kaynağı nedir?
- Babamın bir sineması vardı. 50’li yıllarda Amerikan filmleri getirirdi. Oradaki arabaları görünce, bende bir tutku oluştu.  Humprey Bogart, Clark Gable, James Dean gibi aktörlere hayranlık duyar, taklit ederdim. Ama şimdiki halim Al Pacino...  

İlk klasik otomobilinizi ne zaman satın aldınız?
- Babam da otomobil tutkunuydu ve evimizin bodrum katını garaja dönüştürmüştü. O da özellikle Amerikan otomobillerini severdi. Ama benim ilk otomobilim 20 yıl önce oldu. 1956 Chevrolet. 4 kapılı ve çok güzeldi. Şimdiye kadar en azından 20 klasik otomobili elimden geçirmişimdir. Ama yurt dışında, İsviçre’de yaşadığım için bakımı çok zor. Yani çok zahmetli ve külfetli bir iş.

Peki sahip olduğunuz klasiklerin nasıl keyfini çıkartabiliyorsunuz?
- Onun türlü türlü zevki var. Mesela güzel bir havada cilalamak bile bir zevk. Bazen karbüratörü diş fırçası ve benzinle temizlerdim. Diferansiyelin içini bile görmek isterim mesela. Ben onları bir otomobil gibi değil de, oyuncak gibi görürüm. 

Haberin Devamı
Hepsinin özelliği ayrı

Klasik enstrümanlarla müzik yapıyorsunuz ve klasik otomobil tutkunusunuz.  Klasik bir insansınız diyebilir miyiz?
- Kıyafetlerimde de bu görünür zaten. Genelde siyah ve beyazı tercih ederim. Biz çok daha klasik ve geleneksel yetiştirildik. Klasik bizim içimizde, ama yine de bu çağa entegre olmaya çalışıyorum. Ben zaman zaman daha da ilerisine gidiyorum çünki bu esnekliğe sahibim.  

Otomobillerinizden de bahseder misiniz?
- Koyu gül kurusu veya bordo olan 1967 Chevrolet. Rahattır. Bu modelden sonra Chevrolet bozuldu. Aynı zamanda orijinaldir, darbesi yoktur. Mümkün olduğunca orijinalini bozmadan restore ediyoruz. Yeşil, spor tek kapı 1955 Chevrolet Belair. Onun yanında bir Plymouth var. 1954. Bu düz vitestir, keçi gibi dağlara çıkar ve içi çok güzeldir. Ön konsolu çok şıktır, orijinaldir. Zaten beni etkileyen iç döşeme ve torpido. Her arabanın kendine göre özellikleri var.  

Bir klasiği satın alıp hazırlamak mı, yoksa kullanmak mı daha keyifli?
- İkisi de. Ama aracı alıp restore etmek, çok zahmetli bir iş. Bir araba almak, çocuk yetiştirmekten daha zordur.  Çocuk büyür, çeker gider ama araba hep aynı kalır. Enstrüman gibi. Enstrüman hiç yaşlanmaz, hep aynı kalır.    Aynı titizliği göstermek gerek.

Bir arada en fazla kaç klasik otomobiliniz oldu?
- 20 oldu galiba. Bu bir hastalık! Sonra vergi problemleri çıktı ve çoğunu sattım. Bu arada zengin filan değilim. Araçları ortalama 5 milyara alıyorum, ama zamanla neredeyse her birine 20 milyar masraf yapıyorum. Klasik otomobile sahip olmak, bir insanın içinde bulunduğu sosyal statüyü gösterir.

Peki, otomobillerinize bakınca sizin hakkınızda ne düşünmeliyiz?
- Benim bir prensibim var. Dünyada hiçbir insan mükemmel değildir. İnsanlar ne zaman mükemmel olacaktır? Öldükten sonra... Çünkü o zaman hiçbir şey kalmıyor. Klasik otomobil konusunda da şunu söylerim bu arabalar hiçbir zaman mükemmel olmazlar! 

Siz bu araçları kullandığınızda, insanlar onların değerini anlayabiliyorlar mı? Yoksa 'Burhan Bey’e daha yeni, lüks araba yakışır’ mı diyorlar?
- Evet, snob tipler var. Hele Mercedes ve Porsche ile hava atanlar... Ne olacak, isterlerse en kralından iki Porsche getirtirim, o kadar kredimiz var!  Yeni zenginler benim kullandığım klasik otomobili anlamazlar.