26.11.2010 - 00:27 | Son Güncellenme:
HABER ANALİZ: LEVENT KÖPRÜLÜ
Bakan Ergün, Anadolu Ajansı tarafından geçilen ve yankı uyandıran taslak vergilendirmenin aslında “geçici emsal” olarak değerlendirileceğini ima ederken, diğer yandan da çevreci araçlara ilişkin desteğin önümüzdeki günlerde Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda ele alınacak Otomotiv Strateji Belgesi’yle belli olacağını söyledi. Yani bugün elektrikli otomobil satın alan ya da ithal eden bir kişi, bu aracın ÖTV’sini işadamı Ali Ağaoğlu gibi en düşük motor hacmine karşılık gelen yüzde 37’den ödeyecek. Taa ki, strateji belgesiyle asıl oranlar belli olana kadar. Çünkü bu tip araçların vergisinin hesaplanmasına olanak tanıyacak bir tanımlama, gümrük tarifelerinde yer almıyor bile.
Uzun bir yol var
Bununla birlikte, Bakan Ergün’ün açıklamalarında dikkat çeken bir başka unsur da, vergilendirme konusunda sadece elektrikliler değil hibrit teknolojili araçların da ayrı bir şekilde değerlendirilmeye çalışıldığı. Zira elektrikli araçların yaygınlaştırılması biraz zaman alabileceği için, Türkiye’nin çevre protokollerine göre belirlenen yükümlülüklerini bir an önce yerine getirmeye başlaması, diğer çevreci araçları da desteklemesiyle mümkün olabilecek.
Sonuçta Türkiye’nin önünde, Kopenhag süreciyle başlayan ve önümüzdeki haftalarda Meksika’da yapılacak Dünya İklim Konferansı’nda ikinci aşamasına geçilecek çevre politikalarına ilişkin bazı yükümlülükler var. Hükümetin elinde bulunan Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi’nde de yer alan hükümler uyarınca Türkiye, karayollarındaki karbondioksit salımını düşürmek durumunda.
Şayet bunu biraz daha açıklamak gerekirse, araştırmalar, bir ülkenin karbondioksit salımının yüzde 17’sinin karayollarındaki motorlu araçlardan açığa çıktığı belirlenmiş. Sonuçta bu, Türkiye için de geçerli. Aralık ayında Meksika’daki görüşmelerde de belirlenecek yol haritası, Türkiye’nin çevreci araç parkını hızlı bir şekilde geliştirmesini öngörecek. Ancak şu anki vergilerle otomotiv satışları, rekor dönemde bile 750 bin adet civarında gerçekleşiyor. Yani, bugün 14 milyona yaklaşan araç parkının her yıl sadece küçük bir bölümü daha az karbondioksit salımı yapan araçlarla yenilenebiliyor.
İşin başı teşvik
Tüm bunların ışığında elektriklilerin yanında hibrit, hatta “Start&Stop” gibi modern teknolojiler barındıran, daha az karbondioksit salımı yapan yeni nesil motorlara sahip araçların da desteklenmesi gerekiyor. Bunun için otomotiv strateji belgesinde vergilendirme sisteminin tamamen Avrupa ölçeklerinde, çevreci bir düzene getirileceği yönünde işaretler var.
Türkiye’nin, elektrikli başta olmak üzere çevreci araçlara sağlayacağı destekler, kuşkusuz kriz sonrası gelişen ikinci dalga otomotiv yatırımlarının ülkemize çekilebilmesi, istihdamın artırılması ve belki de Türkiye’nin kendi markasını yaratması gibi fırsatlara da itici güç olacak.