Otomobil İster garaja koyun, ister eve!

İster garaja koyun, ister eve!

05.07.2006 - 19:36 | Son Güncellenme:

Kia’nın yeni miniği Picanto, içinde, görüntüsünden daha büyük bir beden ve 'ağırlık’ saklıyor...

İster garaja koyun, ister eve

İster garaja koyun, ister eve

Levent Köprülü

(2004)
Ne zaman küçük bir otomobille sürüş izlenimi için yola çıksam ya da gazeteye gelsem, hep aynı tepki! “Abi, araba peşine mi takıldı? Hi, hooaaa!.." Şimdi böyle bir durumda söylenecek çok şey var, ancak sonuçta işimizi yapıyoruz ve iri bedenimde, elbette biraz benim de suçum var!.. Ve tabii ki, bu şirin, çizgi film karakteri gibi duran, koca farlı, gülen radyatör ızgaralı miniğin içinin, hiç de sanıldığı kadar küçük olmadığını bilmemekteler...
Kia’nın, eskiden “Pride" adıyla tanıdığımız, Ford markası da taşıyan miniğinden sonra geliştirdiği ilk “özgün" ufaklık olan Picanto, adıyla bile kolayca sevilecek, hatta evde misafir edilecek kadar şirin! Bunu “yağ" niyetine anlatmıyorum, bana verdiği ilk “his" bu... Hatta onun bir de yeşil, portakal ve kırmızı renklerini görseniz, yanağından “makas alacak" yer ararsınız!..
Küçük ama...
Evet... Picanto, Kia’nın miniği. Ancak içine oturur oturmaz, ilginç bir üst sınıf hissi veriyor. Mesela yüksekliği ayarlanabilir hidrolik direksiyon gibi... Üst sınıf araçlarda bile kullanılan otomatik vites kolu ve hatta “over / drive" denilen, düşük devirlerde vites geçişine olanak sağlayan fonksiyon gibi... Bozuk yollarda “fare tıkırtısı" olmayan iç mekanı gibi...
Picanto, şehir içi aracı olarak tasarlansa da, ön koltukları, “Seninle uzun yola da giderim" diyor. Hele de döşeme renklerinin, siyahla karışık, pastel renkleri içerdiğini söylersem... Mesela benim kullandığımda, mavi siyahtı. Arkama orta boylu birileri oturduğunda da, hiç şikayet almadım. Ayrıca arka koltukları yatınca, hatırı sayılır yükleme kapasitesi sunduğu da bizzat denendi!..
İçinde, eşya için bir hayli yer yaratılmış. Koltuk arkalarında fileler, direksiyonun solunda ve torpido üzerinde ayrı birer göz, bardak tutucular, gözlük kabı hatta... Ayrıca biraz iri devir ve kilometre saatine ek olarak benzin göstergesiyle donatılmış ön panel ve konsolun ışıklandırması da, görünümü de fena değil. Teybi daha iyi olabilirdi ama...

Şaşırtıcı performans
Picanto’yla birlikte olduğumuz süre içinde yaklaşık 450 km. yol yaptık. Bu sürede gerek otoyolda, gerekse de şehir içinde 1.1 litrelik minik motoruyla, beklentimin üzerinde performans sağladı diyebilirim.
Şehir içinde gaz pedalına “gücü yettiğince" anında tepki vermeye çalışıyor. Tabii, manuel vitesli olsa, belki daha atak olabilirdi. Çünkü otomatik vitesi dört kademeli ve biraz uzun vites araları var... Ancak bu, rahatsız edici değil, üstelik otoyolda 170 km/s civarında hıza da çıktı.
Aracın içindeki sessizlik, yine sınıfı düşünülürse, gayet iyi. Süspansiyonların yumuşaklığı, yine üst sınıf havası taşıyor. Ancak yol tutuş açısından virajları düşük süratlerde dönmek daha yerinde olur. Bu eleştiri değil. Zira bu sınıf bir aracın, performanslılar ve biraz daha büyük sınıf araçlarla bir tutulması saçma olurdu... O, ailenin miniği ve sürat değil, gezinti için yapılmış. Frenlerse oldukça başarılı. Dört tekerlekteki disk frenlere ek olarak, istenilirse ek ücretle ABS sistemi + Elektronik Fren Gücü Dağıtıcısı (EBD) da alabilirsiniz tabii...
Tek motor seçeneğiyle satılan Picanto’nun tüketimi de, otomatik ve 850 kilonun üzerinde bir araç için gayet makul. 35 lt.’lik depoyla, yüksek performanslı da kullandığımız halde, 450 km. civarında yol yaptık. “Adam gibi" kullanılırsa, biraz daha fazla kilometre yapılabilir... En ucuzunda iki hava yastığı, klima, uzaktan kumandalı merkezi kilit, yükseklik ayarlı direksiyon simidi, radyo - teyp ve sis farları da standart. Yan aynaları elektrikli değil sadece... Eh, onu da bir zahmet uzanıp düzeltiverirsiniz... Çok uzakta kalmıyor! Ya da elektrik kontrolü için biraz para ödersiniz...
Kia Picanto 1.1 Otm.
Motor Hacmi 1086 cc.
Motor Gücü 65 HP
0 - 100 km/s 15 sn.
Maksimum Hız 160 km/s
Tüketim (lt./100 km) Ort. 6 - 6.5 lt.