Otomobil Sadece şık değil elbette...

Sadece şık değil elbette...

10.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

SÜRÜŞ İZLENİMİ : BMW 335i COUPE Şıklığı ve lüks donanımlarıyla kendisini belli ederken, kaputunun altındaki güçle sizi koltuğunda sineğe çevirebiliyor!

Sadece şık değil elbette...
Levent KÖPRÜLÜ

Alman üretici, yeni 3 Serisi Sedan'ı ortaya çıkartana kadar BMW fanatiklerinin karnına kıramplar girmeye başlamıştı. İlk fotoğraflar yayınlandığında, bu kez de "Başka yok mu?" sesleri yükselmişti. Zira BMW'ciler, Sedan'ın yanında bir de Coupe görmeyi umuyorlardı.
Beklenen modelin gelişi, Sedan'ın 18 ay sonrasına kısmet oldu. Tabii umulanın aksine, 3 Serisi Sedan'dan hayli farklı bir otomobil duruyordu. Tamam, önden 3 Serisi'ne benziyordu da, geri kalan bölümleri için pek aynı şey söylenemezdi. Mesela arka tasarımı, özellikle de arka stopları, 7 Serisi'nin makyajlanan versiyonuna epey benzemekteydi. Dolayısıyla "sofraya" sportif olduğu kadar alımlı, lüks bir coupe konuluvermişti...

Haberin Devamı
Lükse çabuk alışılıyor!

Aslında ara başlıktaki lafı büyüklerimden biri söylemişti ama, şimdi çıkartamadım!.. Neyse, Yeni 3 Coupe, gerçekten de görünüm itibariyle Sedan'dan farklı unsurlara sahip. Hele de kullandığımız model, 335i gibi birazdan anlatacağım özelliklere sahip bir motor olunca, farklar listesi biraz daha kabarıyor.
Öncelikle içini biraz anlatalım. İçine oturduğunuz zaman göstergeler dışında kokpitin tamamen 3 Serisi'ne ait olduğunu anlayabiliyorsunuz. Burası, zaten doğal. Ancak koltuklar tam anlamıyla sportifliğin sergilendiği yerler olmuş. Nitekim yan destekleri, bunu fazlasıyla hissettiriyor. Alçak oturma pozisyonu, artık BMW geleneğinin bir parçası olduğundan, bu konuda aykırılık yapılmamış. Anahtar ve çalıştırma düğmesi de, 3 Serisi Sedan'dan tanıdık yine.
Bunun dışında Avrupa otomobillerinde pek de alışık olunmayan, hele de BMW'de hiç görmediğim emniyet kemeri olayı beni hayli güldürdü. Tabii alay anlamında değil, buna "hoşa gitme" diyelim. Zira araca oturup, kapıyı kapatıp, çalıştırdığınızda arkadan bir kol, size hemen emniyet kemerini uzatıveriyor. Eh, aklıma pek çok benzetme geliyor ama, bunları saymak istemiyorum. Ama en azından "Hadi bağla da, neşemize bakalım!" dediğini düşünüyorsunuz. Epey bir süre de inatla bekliyor! Siz kemeri alınca kol da yerine dönüyor. Hoşşş!
Bunun yanında kapılarda, kolçakların üst kısmındaki kırmızı aydınlatma, ufak bir gece kulübü havası yaratıyor. Tabii işin şakası bir yana, lüks olduğunu hissediyorsunuz. Arka bölüm ise, en az Sedan kadar geniş ve lüks. Arkada oturanlar için (iki kişilik maalesef) klima ayarı, ayak bölmesi aydınlatması, ortada eşya gözü, bardaklık gibi unsurlar konulmuş. Giriş ise, ön koltuğun sırtlığının yatırılmasının yanında, elektrikli düğmeyle ileri itilmesi sayesinde rahat oluyor. Ancak bunun manuel değil de elektrikli olması, biraz beklemeyi gerektiriyor ki, bazen yararını merak etmiyor değil insan.
Az kaldı unutuyordum, dış kapı kollarının altında da aydınlatma var. Hani araca binmeden, yeri görelim diye.

Haberin Devamı
İşte 'sinek' etkisi

Yaz filan da değil, ama ağzıma bir "sinek"tir takıldı durdu, siz de merak içinde kaldınız değil mi? Hemen o konuya gelelim. Isırılmadım, ama kendimi sinek gibi hissettim!
Nedeni ise, yeni BMW 3 Coupe'nin kaputunun altına konulan, araç kadar yeni motordan kaynaklanıyor. Bir değil, iki turbonun birden beslediği, 335i'nin kalbinde yatan motor, 306 HP güç üretiyor. Tork, yani motor çekiş gücüyse 400 Nm. Tabii bunu ilk etapta rakamla yazınca pek bir "boş" görünebilir, ancak kalkışta veya ara hızlanmalarda gaz pedalına yüklendiğinizde gayet iyi anlıyorsunuz. İşte ben, tam bu noktada kendimi "sinek" gibi hissettiğimi söylemeliyim. Zira bu tork sayesinde yaratılan ivme, hızlanma aşamasında sizi sinek gibi koltuğa yapıştırıveriyor. Türüne karar veremedim, ama... 
Çift turbo sayesinde gaz pedalına her dokunuşunuzun karşılığını gayet başarılı bir şekilde veriyor. Fabrika verileri de zaten bunu söylüyor. 0-100 km/s hızlanması 5.5 sn olarak veriliyor. 250 km/s ile sınırlandırılan sürate sahip aracın bir de motor sesinin dinlenmesini öneriyorum. Hem de şiddetle. O arkadaki çift egzost çıkışının boşuna orada durmadığı hemen belli oluyor. Böyle olunca da konser için yüksek devirde kullanmak bazen farz oluyor.
Yeri gelmişken, aracın vites kutusundan da bahsetmeli. 6 ileri otomatik şanzıman, öyle seri ve yumuşak geçişlere sahip ki, direksiyonu bırakıp alkışlayasım geldi de, kendime engel oldum! İstenildiğinde direksiyon üzerindeki kulakçıklarla düşürülüp-yükseltilebilen vitesler, motorun gücüne gayet iyi uyum sağlıyorlar.
Tüketim ise, bu araç ve gücüne oranla gayet makul görünüyor. 63 litrelik yakıt deposuyla, arada yaramazlıklar da dahil en az 500-550 km yapılabilir görünüyor. Biz ortalama 12 litre gibi harcadık. Ama daha fazla kilometre yapmak da mükmkün olabilir tabii.
Araçta bulunan güvenlik sistemleri ise hayli yüklü. Zaten otomobil, bu sayede yolda hayli dengeli ve yapışmış bir biçimde gidiyor, aynı şekilde de duruyor. Dinamik Fren Kontrolü (DBC), Viraj Fren Kontrolü (CBC), Dinamik Çekiş Kontrolü (DTC) ve gelişmiş Dinamik Denge Kontrolü (DSC) gibi bir liste gerçekten de aracın gücü kadar etkileyici.  
Bir etkileyici unsur da, aracın fiyatı tabii. 90 bin euro civarında giriş fiyatına sahip BMW 3 Coupe, bizimki gibi biraz fazla donanımlı olunca, 100 bin euro'yu aşabiliyor. Eh, araç da, bu meblağın karşılığını fazlasıyla vermeyi vaadediyor.