Otomobil Vah Ferrari'm vaaah!

Vah Ferrari'm vaaah!

27.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Dünyanın en iyi spor otomobilleri arasına girmiş 400 beygirlik bir Ferrari 360 Modena ile saatte sadece 88 km. yapmak nasıl bir şey? Ağlayarak okuyun...

Vah Ferrarim vaaah

Otokolik / LEVENT KÖPRÜLÜ

Olay, Pirelli'nin yeni lastiği Rosso'nun tanıtımı amacıyla bir grup meslekdaşımla gittiğimiz Miami'de geçmekte. Kapalı pistte önce Audi TT, BMW 5 serisi, özel yapım Saleen Mustang'ten Jaguar XK Cabrio gibi performanslı araçlarla lastikleri test ettik. Sonra, eski Formula 1 sürücüsünün (galiba Nelson Piquet idi) kullandığı, yarış için geliştirilmiş bir Ferrari'yle saatte 250 km hızla bir tur attık.
Akşamüstü ise, pist dışında son test sürüşü vardı. Bunun için diğer ülkelerden gelen gazetecilerle birlikte 20'den fazla araç kapışılıverdi. Ancak bir çekiliş olduğu da söylenmişti. Talih, grup liderimiz, o zaman hala Pirelli’de olan halkla ilişkiler temsilcisi arkadaşımıza güldü. O da hakkını, araba bulamayıp "açıkta kalan" bana devretti. Meğer ödül, Ferrari 360 Modena ile test sürüşü imiş...
Savulun geliyoruz
Diğer ülkelerden gelenlerin şaşkın ve salyalı bakışları arasında metalik Modena'nın direksiyonuna oturana dek "konu mankeni" gibiydim. Taa ki yanıma oturan New York'taki satış müdürünün "Kontağı çevir" ikazını alana kadar. Çevirir çevirmez sırtımda hissettiğim titreşim, içimin titremesini kesiverdi. Aracın vitesleri, direksiyonun arkasındaki "kulakçıklar"la değişiyordu. Onlardan birini (sağdaki miydi, yoksa soldaki mi unuttum) büküverip aracı birinci vitese geçirdim. İtalyan, 360'ın öndeki ikizini izlememi söylediğinde olacaklardan habersizdim.
Anayola doğru ilerlerken çaktırmadan önüme geçenleri safdışı etmeyi planlarken bozuk İngilizceli İtalyan'ın ilk uyarısı geldi: Yavaş.
"İyi ama, niye?" demeye kalmadan anayola çıktık... Devir saatinin 8500'e gelmesini bekleyip, vitesleri öyle değiştiriyordum... "İtalyanım müdürüm" yine konuştu: Öndeki aracı geçme! "Eh o da hızlanıversin güzelim" diyordum ki, "Hız limiti 55 mil" tabelası, gözümün içine işledi. Kilometre saati, Demokles'in kılıcıydı sanki...
Tam bu sırada bir Ford Explorer, ardından hurdalık çıkması Chevrolet, sırıtarak geçiverdiler. Rezillik dizboyuydu! Yine şansımı denedim: Basabilir miyim? "Peygamber" demiyordu İtalyan. 8 silindirli, 40 sübablı 3.5 lt.’lik motorun, artık "ağlıyordu." Hatta "Boyun devrilsin be adam" bile demiştir! Zira 400 beygir ayağımın altında durmakta, fakat ben 55 mil ile (kabaca 88 km/s) gitmek için becelleşmekteydim.
Sevgili (!) İtalyan, dönmemiz gerektiğini haykırıverdi. Ağaçlıklı bir yolda saptık. Öncü Ferrari'nin arayı açtığını farketmekte gecikmedim (yavaş gidince farkediliyor tabii!). İtalyan "Senin de gazlamanı istiyor" deyince, Türkçe "Yaradana kurban!" cevabını verdiğimi hatırlıyorum. Ancak bu da, 15 saniye sürdü. Sadece bir an 100 mile çıkmış, 5 ve 6. viteslerin hatırını bile soramamıştık. Piste döndüğümde herkes beni süzerken, ben, 300 km/s'ye çıkabilen aracı 88'le kullandığımı gizlemek için ağzımı bile açmadım.
İşte böyle! ABD'nin çoğu otobanında, hız limiti en fazla 75 mil iken, sıkı kontrol varken, sırf bu eziyeti çekmek için 150 bin dolar bayılanlara gülmek geliyor içimden.